Gözlerin oluyorum önce. Tozun toprağın içinde gözlerine çarpıyor hayali. Buruşmuş bir fotoğraf karesinden çekip alıyorsun sevdiğini. Alıp yanıbaşına koyuyorsun sessizce. Bekle diyorsun sevgili yüreğine...Bir elin 10 parmağına sığıyor artık kavuşacağınız günler. Gözlerin eriyip gidiyor gözlerinin içinde. Sen eriyip gidiyorsun. Sonrası zifiri karanlık...Gözlerimden oluyorum.
Ellerin oluyorum. Ceplerinde sakladığın ellerini çıkarıp kızının sarı buklelerinde bırakıyorsun parmak izlerini. Oğlunun kara gözlerine değiyorsun usulca, uyandırmak istemeden. İki elin iki küçük yürekte sonsuz bir sevgiyi düşlüyorsun. Kızının masum gülüşüne, oğlunun derin iç çekişine benzediğini düşünüyorsun...Seviniyorsun kendince. Kaybolup gidiyorsun ellerin düşlerde, sen düşlerin içinde. Sonrası ele avuca sığmayan bir yalnızlık...Ellerimden oluyorum.
Sözlerin oluyorum. Babanın dilinden dökülüyorsun bir çağlayan misali. Evinin reisi, ocağının direği, bir babanın gözbebeği oluyorsun. Kelimelerin yetersiz kaldığı bir gurur kaynağı...Alıyorsun tüm sözleri yüreğine dolduruyosrun. Onlarla ısınıyorsun geceleri. Dönüşüne sevgi, saygı sözcükleri biriktiriyorsun. Kelimelerin çalınıyor hayatından. Sonrası sesinin erişemediği bir boşluk... Sözlerimden oluyorum.
Yüreğin oluyorum. Annenin hiç büyümeyen küçüğü. Yüreğinin asıl sahibi. 20’lik koca yüreğini koyuyorsun annenin dizlerine, ufalıp da çocuk oluyorsun. Hiç bitmeyecek bir sevginin şımarıklığını özlüyor en çok için. Yüreğini saklıyorsun sunmak için ellerine. Hain bir pusuda kahpe bir kurşunla yanıyor için aniden. Sonrası paramparça...Yüreğimden oluyorum.
Bir sevgilinin eksilen yarısı, bir çocuğun hiç bilemeyeceği babası, bir babanın ağır sızısı, bir ananın dinmeyecek ağıtı oluyorum sırayla. Yine de varamıyorum yanına. Küçücük unufak kalıyorum.
Yok oluyorum seninle beraber. Boylu boyunca uzanıyorum yanına. Yer gök kan kırmızı. Uzun, derin bir uykuya dalıyorum. Bir ninni gelip saplanıyor dilimin ucuna kurşunlara inat. Büyüklere ninni söylenmez diyorlar. Yalan diyorum. Ölüm söz konusuysa eğer, bir sevgilinin, bir ananın, babanın, çocuğun gözünde her yürek küçüktür aslında. Ölümün yaşı yoktur biliyorum.
Acının dili ortak. Aynı yüreklerde saplı bu kara hançer. Aynı yağmurlar akıyor şimdi gözlerden. Titrek bir sesle mırıldanıyorum başında...
Kapat usulca gözlerini
Uzat üşümüş ellerini
Sakla o masum yüreğini
Zaman gibi sessiz uyu
Bu dünya dipsiz bir kuyu
Pamuktan kalbin solmadan
Hayat yüzüne vurmadan
Uyu yavrum uyu
Bu dünya dipsiz bir kuyu
Uyu melek yüzlüm uyu
Bu dünya dipsiz bir kuyu
*Bir avuç kendini bilmez insan, düşünce ve davranış yüzünden yitirilen ve hala da yitirmekte olduğumuz yüreklere dair...
**Seslendiren: Toygar Işıklı
***Resim: loadtr.com
Ellerin oluyorum. Ceplerinde sakladığın ellerini çıkarıp kızının sarı buklelerinde bırakıyorsun parmak izlerini. Oğlunun kara gözlerine değiyorsun usulca, uyandırmak istemeden. İki elin iki küçük yürekte sonsuz bir sevgiyi düşlüyorsun. Kızının masum gülüşüne, oğlunun derin iç çekişine benzediğini düşünüyorsun...Seviniyorsun kendince. Kaybolup gidiyorsun ellerin düşlerde, sen düşlerin içinde. Sonrası ele avuca sığmayan bir yalnızlık...Ellerimden oluyorum.
Sözlerin oluyorum. Babanın dilinden dökülüyorsun bir çağlayan misali. Evinin reisi, ocağının direği, bir babanın gözbebeği oluyorsun. Kelimelerin yetersiz kaldığı bir gurur kaynağı...Alıyorsun tüm sözleri yüreğine dolduruyosrun. Onlarla ısınıyorsun geceleri. Dönüşüne sevgi, saygı sözcükleri biriktiriyorsun. Kelimelerin çalınıyor hayatından. Sonrası sesinin erişemediği bir boşluk... Sözlerimden oluyorum.
Yüreğin oluyorum. Annenin hiç büyümeyen küçüğü. Yüreğinin asıl sahibi. 20’lik koca yüreğini koyuyorsun annenin dizlerine, ufalıp da çocuk oluyorsun. Hiç bitmeyecek bir sevginin şımarıklığını özlüyor en çok için. Yüreğini saklıyorsun sunmak için ellerine. Hain bir pusuda kahpe bir kurşunla yanıyor için aniden. Sonrası paramparça...Yüreğimden oluyorum.
Bir sevgilinin eksilen yarısı, bir çocuğun hiç bilemeyeceği babası, bir babanın ağır sızısı, bir ananın dinmeyecek ağıtı oluyorum sırayla. Yine de varamıyorum yanına. Küçücük unufak kalıyorum.
Yok oluyorum seninle beraber. Boylu boyunca uzanıyorum yanına. Yer gök kan kırmızı. Uzun, derin bir uykuya dalıyorum. Bir ninni gelip saplanıyor dilimin ucuna kurşunlara inat. Büyüklere ninni söylenmez diyorlar. Yalan diyorum. Ölüm söz konusuysa eğer, bir sevgilinin, bir ananın, babanın, çocuğun gözünde her yürek küçüktür aslında. Ölümün yaşı yoktur biliyorum.
Acının dili ortak. Aynı yüreklerde saplı bu kara hançer. Aynı yağmurlar akıyor şimdi gözlerden. Titrek bir sesle mırıldanıyorum başında...
Kapat usulca gözlerini
Uzat üşümüş ellerini
Sakla o masum yüreğini
Zaman gibi sessiz uyu
Bu dünya dipsiz bir kuyu
Pamuktan kalbin solmadan
Hayat yüzüne vurmadan
Uyu yavrum uyu
Bu dünya dipsiz bir kuyu
Uyu melek yüzlüm uyu
Bu dünya dipsiz bir kuyu
*Bir avuç kendini bilmez insan, düşünce ve davranış yüzünden yitirilen ve hala da yitirmekte olduğumuz yüreklere dair...
**Seslendiren: Toygar Işıklı
***Resim: loadtr.com
19 yorum:
Yüreğimden birşeyler kopup gitti, dün geceki bombalı eylemin etkisindeyim ve yazında ölüm geçince...bir hoş oldum işte
Hunharca katledilen insanlar bana bu kadar yakın olan ölüm ve yazı yazının akabinindeki şiir inan ürperdim üşüdüm.Boncuklarım kirpiklerimden kaydı bir bir yere düşürdüm..
valla siminya arkadaşıma bütün içtenliğimle katılıyorum :(((
Bunu yapanları nefretle kınıyorum. Ölenlere rahmet yakınlarına sabır diliyorum. Ve bu insanlık dışı yaratıkların en ağır şekilde cezalarını çektiklerini görmek istiyorum...
Nereye gittiklerini bilmediğimizden midir bu iç çırpınışlarımız?
Zalimlik ve acımasızlığa başkaldırışımızdan mıdır?
İnsanlığa bunu yakıştıramayışımızdan mıdır kelime bulamıyorum ve hatta lanet bile okuyamıyorum, galiba ben insan oluyorum.Biliyorum ki sevgili azrail onların da başında duracak birgün...Sevgilerimizle.
Acı... derinine... yetmiyor kelimeler.
Zalimlik ,insanlıktan çıkmak bunun adı :(((
:( Ölenlere rahmet yakınlarına sabır diliyorum...
Sözler hep bitiyor fakat ne acı ki yaşananlar hiç bitmeyecek! :(
@aylar önce benzer bir durumda yazdığım bir yazı bu...ne yazıkki aylar sonra hiçbir şeyin değişmediğini kanıtlamak istercesine gözümün önünde yine...bu acıların, ölümlerin, kavgaların, yasların, şiddetin bir an önce bitmesi dileğiyle...hepiniz sağolun kelimelerinizle ortak olduğunuz için...
sende çok duysusal takılıosunn şekerim..süperrr ama yaaa
bu şarkıyı dinlerken hep uzaklara dalardı gözlerim.. ama bir de bu yazı eklenince başına daha bir anlamlı oldu.. çok derin düşünceler.. acılar derin..
@koşan kaplumbağa ve ayşe. sizlere de teşekkürlr kelimelerinizle ortak olduğunuz için...
bir çocuk büyütmek öyle zor ki.. bir çocuğa emek vermek..
günden güne, andan ana büyüyüşünü izlemek..
sonra yitirmek korkusu hiç bırakmaz anaların yüreğini..
keşke olmasa, keşke analar yitirmese, sıralı ölüm olsa denir ya öyle..
yitirmek çok zor çok..
@7.oda: anne değilim ama kendi annemin ve çok yakın bir annenin kaybettikleri çocuklarıyla birlikte nasıl eksildiklerini çok iyi bilirim. gerçekten çok zor...
bu yazının sonuna ne eklemek gerekir ,biliyor musun?
usul bir öpücük, uyuyana..ama usul..usulca..
@beyazmavi: içinden geldiği gibi...
Süper , okurken insanın içine işliyor.
@etkinegitimci: teşekkür ederim...
Yorum Gönder