*Çantamda taşıdıkça kitapların kenarlarının kıvrılmasına,
*Konuşurken veya dinlerken insanların gözlerine bakılmamasına,
*Her sabah erkek kardeşimin saç kurutma makinası sesiyle uyanmaya,
*Özellikle toplu taşıma araçlarında kulaklıklarıyla etraflarına radyo istasyonu gibi yayın yapanlara,
*Bir şey sorulduğunda cevap verilmemesine,
*Eşyalarımın habersizce alınmasına ve alındığı yere konulmamasına,
*Özellikle Behzat Ç. Günlerinde kumandanın annemin elinde olmasına,
*Kiminle ve hangi konuda olursa olsun selamsız sabahsız bir şekilde konuşmaya başlanmasına,
*Aksırırken, tıksırırken ağızlarını, yüzlerini, gözlerini kapatmayanlara,
*Sadece blog yazıların üzerinden kişilik tahlili yapıp seni senden iyi tanıdığını zannedenlere,
*Verildiği halde tutulmayan, en azından nedenine dair bir açıklama yapılmayan sözlere,
*Sürekli şikayet halinde olan ama şikayet ettikleri durumları değiştirmek adına hiç çaba göstermeyenlere,
...
Ve evet aslında daha pek çok şeye gıcık oluyorum sevgili
ayl-in ama fazla uzatmamak adına aklıma ilk gelenleri yazdım. Sevgili
Azura,
losstime ve
karakutu söyleyin bakalım siz nelere gıcık oluyorsunuz?
*Görsel: Flickr.com