Pages

CEBİMDEKİLER

15.05.2009
Lütfen üzerinizde metal olan her şeyi bırakın ve tekrar geçin” diyor güvenlik görevlisi, x-ray cihazının ben içinden geçerken çıkardığından daha metalik bir sesle. Genelde herşeyini çantasında taşıyan ve bu nedenle de çantadan bir şey alması gerektiğinde bir hayli zaman harcamak durumunda kalan ben, bir yandan ceplerimi boşaltmaya çalışırken bir yandan da üzerimde metal olan ne var ki, diye düşünüyorum ister istemez.

Bir yanım diğer yanımı yalancı çıkarmak istermiş gibi birkaç madeni bozukluk çıkıyor cebimden. Şaşırıyorum çünkü bozuk paraları cebime koymak gibi bir huyum olmamakla birlikte sırf bunun için taşıdığım bozuk para çantam bile var oysa ki. Unutmuşum herhalde diyerek tekrar geçiyorum ama yine aynı ses çıkıyor cihazdan. Bu sefer güvenlik görevlisi konuşmak yerine bakışlarını metalleştirerek üzerime dikiyor. Tekrar sokuyorum ceplerime ellerimi.

Eskilerden, çok eskilerden kalma bir sinema bileti, herşeyi saklama huyum tarafından günün süprizi olarak sunuluyor önüme. Aklıma o güne dair ayrıntılar geliyor, öncesine ve sonrasına dair görüntüler ışık hızıyla geçiyor belleğimden. Niyetlenip de dile dökemediğim birkaç güzel söz çıkıyor sinema biletinin peşisıra. Kısa cümlelere sığdırılmış uzun anlatılar, küçük notlara yazılmış büyük anlar, bir eşyaya yüklenmiş kocaman anlamlar...Kimlere ve hangi zamanlara ait olduklarını düşünüyorum kısa bir süre, derken bulmuş olmanın sevinci kaçamak bir tebessümle yerleşiveriyor hemen yüzüme. Sonra birden, yaşanıp da bitirilmemiş, anlatılıp tüketil(e)memiş bazı sıkıntılı anlar beliriyor aralardan bir yerlerden. Karanlık, can acıtan, yok sayılan, hatırlanmak istenmeyen...İçimin gölgesi yansımış olmalı ki gözlerime “iyi misiniz” diye soruyor güvenlik görevlisi yanıbaşımda, ben isteksizce ceplerimi boşaltmaya devam ederken.

Belleğin en korunaklı, gizli kapaklı odasının kapısı gizlice açılmış gibi, elimi attıkça kimilerinin varlığını benim bile unuttuğum, unutmuş gibi yaptığım bir sürü şey dökülüyor önüme. Yüzü olmayıp ta izi kalan insanlar, cevabı verilmemiş sorular, sessizliğin örttüğü zamanlar, kabuk bağlamış yaralar, bitirilmemiş öyküler, öznesi olmayan cümleler, ertelenen acılar, sebepsiz kırgınlıklar, kişiler, sözler, yaşamlar...Geçmiş yaşanmışlıktan çok, bir yük gibi sıkışıp kalmış belleğimde, ağır bir koku gibi sinmiş üzerime, adımları belirsiz koyu bir gölge gibi takipte yüreğimi.

Ellerimi ceplerimden çıkartıp masaya koyuyorum yorgun bir ifadeyle. Ne çok doldurmuşum ceplerimi diye düşünüyorum önümdeki koca yığına bakarken. Gerekli gereksiz ne çok şey taşımışım, hala da taşıyorum bana ağırlık yaptığını, beni zorladığını, yorduğunu, önümü tıkadığını bile bile...Ben kendi yüzümü saklayıp sakınırken göstermeye, ceplerim olduğu gibi içimi yansıtıyor önüme. Ceplerim içimin aynası gibi...


Görsel: Deviantart

24 sayfa ekleyen:

efsa dedi ki...

Bu çok güzeldi.
Bence cepler-in yüreğinden uzaklaşanları doldurduğun bir yermiş. Sen önem sırasına göre şu beynimde bu cebimde kalmalı demişsin sanki. bazılarına ise cebinde bile yer olmamış. Cebe konmuş olmak bile güzel, çöpe atıldığını düşününce.

Sen ifadesinde kullandım ama, anlattığım sanırım daha çok biz-siz-onların hali.

Karōshi dedi ki...

Beenmaya'cım...
Çok güzel yazın.. Nedenine gelince konuşalım bunu diyorum ben.. Hep dikkat ettiğim bir şey yapmışsın:) Merak et de beni ara diye böyle demiyorum :)
.....
"Ne çok doldurmuşum ceplerimi.." diye ben de düşünüyorum.. Amaaaa... İhtiyaç anında ceplerin dolu olması kadar iyi bir şey de yoktur, değil mi arkadaşım?

Ateş Böceği dedi ki...

Benimde çocukluğumdan beri saklama huyum vardır.Her şeyi bazen bir kirbit çöpünü bile saklarım bazı insanlara mantıksız gelir .Ancak buda benim huyum unutmamak için hep ya saklarım ya ufak notlar yazarım yıllardır dururlar o kutuda .Canım çok sıkıldığında yada mutlu olduğum zamanlarda çıkartırım kutunun içindekileri ve nasıl anlamlanır günüm anlatamam .Ben hayatımı cepllerimde değil ama o kutuda saklıyorum kimse görmesin istediğim kutuda işte o kutuda benim aynam ..

Bu Efsanında dediği gibi Gerçekten çok güzeldi...

sevgilerimle

nox dedi ki...

o ve u ların üzerindeki iki nokta belirgin bir çift göz gibi.(ö ve ü oluyorlar)
bahsettiğin biriktirme halinin tersi=kundakçılık...küçükmüş büyükmüş deeden ne varsa yakıp işin içinden çıkmak..birkaç yıl öncesinin su fatırası palto cebinde durur mu ,duruyor işte bende de..

iyi olan ne biliyor musun; ne kadar yük yaparsa yapsın -ezerse ezsin- demekki halen cebinde olduğuna göre sendeki kabuklar dökülmül,yeni deriler çıkmış; olumlu düşünmek iştedim-güneşin etkisiyle...

ha,unutmadan hiç mi iyiye neşeli güzel zamanlara dair anı parçası yok; ki var dedin,gülümsetmiş ya.ne güzel,sevgiyle kal

şirinem dedi ki...

İnsan isterse neler saklıyabiliyor ceplerinde yüreğinde beyninde atmak yada unutmak istemediklerimiz

Damlo dedi ki...

ne güzel bağlamışsın ya, bayıldımm

buraneros dedi ki...

O zamanlar çılgın olduğumdan,uysalım şimdi.
Ey,anlık olanın dışında hiçbir şey göremeyen bilge kişi,ne denli kısa görüşlüsün!Gözün,tutkuların gizli işleyişini izleyebilmek için yaratılmamış.

Bayan Goethe demiş.
yazıyı okuyunca bu geldi aklıma,uydumu uymadımı bilmiyorum.Ben uydurdum:))

Evren dedi ki...

öyle yükler taşımışım bilmeden yorulmuşum... bir taşa oturmuşum, düşünmüşüm kara kara, hangisini atsam demişim de bilememişim. yüklerimse beni ben yapan taşımaya razıyıma karar verip yoluma devam etmişim... az gitmişim uz gitmişim dere tepe düz gidip ağırlıyla yaşayanları görmüşüm, kendim gibi bilip sarılıp öpmüşüm. ağırlık falan kalmamış üzerimde ben öperken sevinçten yükümü düşürmüşüm :)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Bu tamamen bize kalmış ceptekileri saklama meselesi yani.
Neden bilmem ama ben de çok şey saklarım ceplerimde.
Bir de aklımızın ve kabimizin ceplerinde sakladıklarımız var ki o da ayrı bir yazı konusu.
Sevgilerimle arımayacığım:))

Seyyah dedi ki...

neden ben güvenlik görevlisine söylenme ihtiyacı hissettim şimdi, bilemedim. ceplerin dolu olması güzeldir aslında ama çok minicik delikler olsa tozlar dökülüp güzellikler kalsa, daha mı güzel olur acaba.. bilemedim.. bu gece elimi cebime attıkça bilemediklerim geliyor nedense:)

Hayalbemol dedi ki...

Bu cihazlardan defalarca geçtiğim halde,
hiç bu kadar etkili bir konu ya malzeme olacağını düşünmemiştim.
Zekana, bağlantılarına ve etkili anlatımına sağlık.

Arzu Eylem dedi ki...

İnsan yalnız gezmiyor ki her zaman... Düşündükleri, hissettikleri, anıları herşey hep bizimle olduğu sürece kalabalık yaşıyoruz. Ama işte bölünüyoruz bu kadar doldurunca ceplerimizi. Ağırlaşıyoruz. Bu yüzden cepleri boşaltmak, zihni bütünlemek, anılara güzel gözlerle bakmak gerek... Değil mi mayam, bunları hep konuşmaz mıyız? Cepleri dolu gezmenin ruh hali başka nasıl anlatılabilirdi ki, ellerine ve de yüreğine sağlık kardeşim benim:)

Yeşim Özdemir dedi ki...

Ceplerimize vaktiyle tıkıştırıp da varlığını unuttuğumuz, ama biriktikçe hem yük olan hem de belki başka bir şeyler koymamıza engel olan ne kadar çok şey var aslında...

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Canım ne güzel yazmışsın yine. Hangi konuda ne yazsan süper döküyorsun kelimeleri. Benimde öyle bozuk para saklama huyum var. Uğur parası harcamam falan derim hep:)

beenmaya dedi ki...

@efsa: ama işte o dengeyi de iyi kurmalı aslında. hani yeri geldiğinde atılması gereken öyle çok şeyi biriktiriyoruz ki ceplerimizde öyle değil mi...

@Karöshi: bahane oldu döktük ceplerimizdekileri konuştuk işte ne güzel :)))

@Ateş Böceği: ne çok anlam yüklüyoruz bazen elimizdeki nesnelere. masumiyeti okudun mu bilmiyorum ama orada yazılan gibi o eşyalar bizi o zamana götürüyor işte tekrar yaşatıyor geçmişi...

beenmaya dedi ki...

@beyazmavi: var tabi olmaz mı ama bilirsin hüzünler daha çok toplanır ceplerde nedense :))

@şirinem: unutmak istemedikten sonra hem de neler neler çıkar içimizden bir düşünsene...

@eğreltiotu: merci canım benim öperim kocaman :)))

beenmaya dedi ki...

@buraneros: uymadıysa da uydururuz biz bir şekilde merak etme :)))

@Evren: yoksa sen ben misin :)))

@özlem: aslında neler neler çıkar daha bu konuda ya ben kısa kestim işte. sevgiler benden canım :)))

beenmaya dedi ki...

@Nily: bilemediklerimiz karşısında bildiklerimizin çok da fazla önemi kalmıyor bazen ne dersin...

@Hayalbemol: teşekkür ederim sevgili hayalbemol. bazen aklım bende öte bir yerlere gidip de geliveriri işte böyle sevgiler :)))

beenmaya dedi ki...

@Arzum: aynen öyle canım benim hep konuştuğumuz gibi...öperim...

@Yeşim: işte biz o kısmı yani neyi saklayıp neyi saklamamamız gerekir kısmını her seferinde kaçırıyoruz galiba ne dersin...

beenmaya dedi ki...

@muhabbet çiçeğim: valla para konusunda buldu mu harcama huyum var benim ne yazık ki :))) sevgiler çiçeğim...

Unknown dedi ki...

Ceplerden ve çantadan çıkarılan onca şey, bunca güzel dizelere dökülebilirdi yani bir çırpıda okunan.O biletin hikayesi ne olacak, olursa dinlemek isteyen? Hıı cevap istiyoruz güzel bayan.

beenmaya dedi ki...

@sufim: :))) o ceplerden çıkan herşeyin aslında anlatılacak bir öyküsü var öyle değil mi...sinema biletine gelince eğer bir gün o kendi kendini anlatmaya karar verirse ilk senin haberin olacak yüreği kocaman güzel sufim sevgiler kocaman...

Ateş Böceği dedi ki...

bu yazıyı ilk okuduğum dönemlerde..Evimi yeni taşımıştım şimdi yine okumak geldi içimden aklıma takıldı ..her zamnki gibi çok güzel yüzünden önce kelimelerini sevdiğim kadın :)

sağolasın

beenmaya dedi ki...

@Ateş Böceğim: canımsın...