Lacivert bir karanlığın tam ortasına düşüyorsun. Gök yere kavuşuyor tam o anda, yer sana. Sen bana karışıyorsun. Bir deniz feneri yanmaya başlıyor birden, kamaşıyor gözlerimiz. Gök yerden biliyor ışığı, yer sana soruyor. Sen susup da tüm karanlığınla, tüm karanlığa susup da uçsuz bucaksız, sadece beni aydınlatıyorsun.
Unuttuğun yerde gelip de buluyorum seni. Sustuğun yerde ben başlıyorum anlatmaya. Gittiğin zamana dönüyorum sessiz sedasız. Vazgeçtiğin yerde daha sıkı sarılıyorum hayata. Öyle bir zamanda beliriyor ki adın, hiç gelmemiş saysan da sen kendini, yüreğini hiç gelinmemiş bilsen bile, sıfırlanıyor tüm takvimler. Silbaştan varolurken tüm günler, her mevsim dönümünde sen tekrar başlıyorsun içimde, her seferinde yeniden yaşanıyorsun..
Akıp gidiyorken işte böyle yaşam; bir ölü sessizliğindeyken zaman ve ellerimde bir hüzün ağırlığı, kimi zaman kendimden bile uzaklarda, hep hayatın satır aralarında çıkıyorsun karşıma. Bu yüzden ya belki, hayat her gün biraz daha tükenirken ve çıkıp giderken belleğimden binbir telaşla, sadece sen, bir tek sen kalıyorsun aklımda...
Unutulmuyorsun...
Görsel: Deviantart
Unuttuğun yerde gelip de buluyorum seni. Sustuğun yerde ben başlıyorum anlatmaya. Gittiğin zamana dönüyorum sessiz sedasız. Vazgeçtiğin yerde daha sıkı sarılıyorum hayata. Öyle bir zamanda beliriyor ki adın, hiç gelmemiş saysan da sen kendini, yüreğini hiç gelinmemiş bilsen bile, sıfırlanıyor tüm takvimler. Silbaştan varolurken tüm günler, her mevsim dönümünde sen tekrar başlıyorsun içimde, her seferinde yeniden yaşanıyorsun..
Akıp gidiyorken işte böyle yaşam; bir ölü sessizliğindeyken zaman ve ellerimde bir hüzün ağırlığı, kimi zaman kendimden bile uzaklarda, hep hayatın satır aralarında çıkıyorsun karşıma. Bu yüzden ya belki, hayat her gün biraz daha tükenirken ve çıkıp giderken belleğimden binbir telaşla, sadece sen, bir tek sen kalıyorsun aklımda...
Unutulmuyorsun...
Görsel: Deviantart
34 yorum:
bazen unutulmaz, bazen unutulmak istenmez... aydınlattı sanılır da aslında karartır içten içten...
Deniz feneri başlığını görünce dedim ki blog kapanacak.
Yasak var hocam...
Ama bu fener başka fenermiş!
Deniz Fenerleri dava açsın bence. Bunca sindirilmişliğe, yok sayılmışlığa.
Adın çıkmasın bir kere değil mi?
Yazına gelince unutulmuyorsun!
Unutmak yaşadıklarını inkar etmektir .Aldığın nefese ihanet etmektir.Satır aralarında yakalar seni hayat unuttuğunu sandığın her anda hatırlatır kendini şımarık çocuklar gibi burdayım işte unutma beni.
"Vazgeçtiğin yerde daha sıkı sarılıyorum hayata".
Hayat mı, sen mi? deseler.......
ben hayat derim, çünkü özgürlüktür hayat. kendimi senden azad ettiğimden beri daha bir özgürüm. Yüreğimi aklımı öyle doldurmuşsunki, başka şeylere yer kalmamış...en çok da bana
Şimdi benle beraber mutluyuz.
Unutmamak lazim....
deniz fenerlerini garip şekilde severim, sessiz ve huzurlu gelir hep. bir gün kalabalıktan kaçacaksan eğer gidilebilecek sayılı yerlerden biridir diye düşünürüm hep.
öyle yorgun ki zihnim ne unutmaya mecali ve ne de hatırlamaya...
Ha şöyleeee, öptüm seni evren, tabi ya, bazen karartır işte böyle fenere menere ihtiyaç duyar insan:)
unutulmuyor dimi özlem...Sen ne kadar unutmak istesende unutamıyorsun...herşey olduğu gibi kalıyor...Sen siliyorsun o gene kök salıyor bir yerlerden...
Not: Ben bu yazıyı bir kaç kez daha okuyup bir şişe şarap içmek istiyorum...
@Evren: unutmak diye birşey yoktur aslında buna inanırım ben. sadece unutmaya çalışmak, unutmuş gibi yapmak, hatta unuttum diye kendini bile kandırmak vardır sen de çok iyi bilirsin bunu :)))
@Uzağa Giden Kadın: yorumunu okuyunca kelimeleri, isimleri nasıl da kirletip bozduğumuz geldi aklıma ne kötü öyle değil mi...
@Ateş Böceği: işte o yüzden yaşananlar unutulmaz ya unutulmuş gibi yapılır sadece öyle değil mi...
@guguk kuşu: en önemlisi ve ilki kendinle beraber mutlu olmak değil midir zaten bunu yapabildikten sonra gerisi de gelir bir şekilde nasıl olsa sevgiler kuşuma...
@Belgin: unutulmuyor ki zaten canımın içi...
@Bekriya: bir deniz fenerinin altında yazmıştım zaten bu yazıyı. onun hep o asil, dimdik yalnızlığına hem de aydınlattığı yüreklerden oluşan kalabalıklığına gıpta ederek...
Ben tam şurada bittim; "hep hayatın satır aralarında çıkıyorsun karşıma"...
Bu cümleyi senden önce kurabilmiş olmayı isterdim. Kesinlikle imrendim.
@guguk kuşu: ışığın ucu sendedir, senin içinde karartsa bile aydınlatmak da yine senin elinde...
@Yalnızlık Okulu: unutulmuyor tabi unutulmuş gibi yapıyoruz bazen ama sonra o kendisini hatırlatmayı çok iyi biliyor...
bu arada kadehleri ikile ya da şişeden içilecekse şişeleri...
beni de bekleyin... ya da ekleyin işte...
içimize korlar düşürüyorsun...Vladimir'e katılmamak elde değil, kimbilir hangi satır arasında kimimizi hatırladık biz...
eternal sunshine of the spotless mind..
bu filmi bir daha izlemeli bence.. :))
@Vladimir: şimdi işin içine imrenmek ve cümleleri daha önce kurabilmek kısmı girerse benim senin cümlelerine dair yazacaklarımın haddi hesabı yok öncelikle bunu bil sonrasında da çok ama çok teşekkürler :)))
hayatın satır aralarına gelince hep uzun cümlelerde takılıp kalıyoruz diye düşünüyorum. oysa kısa cümlelerde yaşanıp tükeniyor bitiveriyor hayat aslında öyle değil mi...hani cümle kurmaktan geçtim o satır aralarını görebilsek belki deçok şey değişecek kimbilir...
@Evren: nereye bekliyor ve ekliyoruz anlamadım ki ben :(((
@Brajeshwari: içimdeki korları akıtıyorum dışarıya içinizdekilerle birleşirse belki daha çabuk söner diye...
@7.oda: düşündüm de güzel fikir :)))
ya müdürle içiyorsunuz ya beni de ekleyin bekleyin dedim yani :))
@Evren: müdürden cevap gelmedi ama ben ekler ve beklerim :))
deniz fenerleri sessiz sakin akşamı beklerler yanmak için geceyi aydınlatırlar.Unutmak zordur içinden çıkarıp atmak sadece unutmuşun gibi görünmek vardır.
müdür çalşıyo senin benim gibi boş bir adam değil kendisi dile kolay müdür o :))
eee ben sana teşekkür etmeyi unutmuşum maya :)
@şirinem: aynen öyle sadece unutmuş gibi yapmak vardır dediğin gibi...
@Evren: yok be ya o kesin içmeye başlamıştır :))
Unutulmuyorsa
Unutmuyordur da
@tutsak: aynen öyle...
ben Tutsak'ın yorumuna katılmıyorum. Unutursunuz. Unutulmazsınız.
Ya da Unutmazsınız, unutulursunuz.
İki kişi varsa her zaman altı olasılık vardır. (derim ben :))
@Abi: aslına bakarsan kimse unutmaz diyorum ya ben unutmak diye birşey yoktur yani sadece derinliği kişiden kişiye değişir. kimininki o kadar derindedir ki inmeye hatırlama çalışsan vurgun yersin ve hiç bulaşmazsın o yüzden saklı hazineler gibidir varlığını bildiğin ama nerede olduğuna dair bilgin olmadığı. ama kimilerinki su üzerinde yüzüyordur her zaman ne batar ne çıkar arada bir kaybolur gibi yapar sadece :)))
unutulmayanlara içelim öyleyse arkadaşlar üçüncü kadehde binim olsun...
@mali_k: anlaştık o zaman :))) şerefeeeee
Beenmayam Dur, fenerin yanması ve kadehin dolması için bekliyorum ben de gecenin güne kavuşmasını.
@sufim: beklemeye devam o halde sevgiler kocaman :)))
Yorum Gönder