Pages

OKUDUKLARIM...

16.11.2009
Sevgili Öykü’den gördüm ve işin içersinde kitap olunca yazmadan geçemedim. İşte kitaplı mim...

1-Şu an okumakta olduğunuz kitap ve kısaca konusu;
Mine Söğüt-Beş Sevim Apartmanı (Rüya Tabirli CinPeri Yalanları)

Kitabın arka kapağında;

“Pürtelaş Sokağı'nda kediler bir gün canhıraş feryatlarla ortalığı inlettiler. Pürtelaş Sokağı'ndaki Beş Sevim Apartmanı'nda tuhaf şeyler oluyordu. Beş pencereli, beş odalı, beş acayip insanın oturduğu Beş Sevim Apartmanı'nda perdelerin arkasında tuhaf şeyler olup bitiyordu. Cinler âleminden gelenler, periler aleminden gelenler, cinperi âleminden gelenler, orada beş garip hikâye yazdılar... yazdılar... yazdılar...

Pardon, altı hikâye yazdılar. Bir de Doktor Samimi ve onun günlüğü var.

Mine Söğüt ilk romanı Beş Sevim Apartmanı ile okuyanı cinperi âlemine götürüyor, uzun bir masal dinletir gibi, anlatır gibi, gösterir gibi.”

yazıyor kitapla ilgili olarak. Mine Söğüt’le söyleşi yapan Sema Aslan’ın “Cinlerle periler kulağınıza ne fısıldadı da ilk roman çıktı?” sorusuna yazarın verdiği yanıt ise;

“Bir bilsem! Ben, şunu yazacağım diye masaya oturmadım. Neden cinler periler, ben de bilmiyorum, aslında “gerçeküstü” dünyalara hiç ilgim yok. Evet, kitapta cin peri unsuru çok öne çıkıyor, çok parlak bir motif ama aslında bu bir cin peri kitabı değil. Tam tersine ayakları yere basan bir kitap; cin peri çok önde de dursa aslında arka bir fon. Kitapta daha çok “gerçek” hikâyeler; gerçek insanların yaşadıkları var. Cin peri gerçekle paralel giden bir rol üstleniyor. Gerçek hayatta, gündelik yaşamdaki sorunlar, sevgisizlik, fakirlik, ruhsal problemler için cin peri nasıl bir kılıfsa, bu kitapta da öyle.”

şeklinde. Bana sorarsanız kitabın ilk sayfasındaki hemen başlangıç kısmı özetliyor aslında tam anlamıyla konuyu;

“Pencerelerin öyküleri yaşamın tüm sırlarını içinde saklar. İddiasız, mütevazi ama derin anlamlar taşıyan ve kurgusuz gelişen hayatlar, sayısız pencerede bir hayal gibi oynar biter. Kiminin zaman zaman da olsa seyircisi vardır, ama çoğu bomboş bir salona açar perdelerini. Tek kişilik oyunlarla ya da kalabalık kadrolarla. Dramlar, eğlenceler, aşklar, kavgalar, damların, gökyüzünün, karşı duvarın ya da pencerenin kendilerini seyredip seyretmediğine zerre kadar aldırmadan fütursuzca sahne alır pencerelerde.

Genelde her pencereden birbirine benzer görüntüler sızar dışarıya. Ama genelde. Özeldeyse süprizlere açık olmak gerekir. Pencereler kimi zaman bakmasını bilene ya da aklını çeldiği gözlere inanılmaz şeyler gösterir.”

2-En son aldığınız kitap;
Mine Söğüt-Şahbaz’ın Harikulade Yılı 1979. Anlaşılacağı üzere bu aralar fena halde Mine Söğüt’e takmış durumdayım.

3-Şimdiye kadar aldığınız kitaplar içinde en sevdiğiniz;
Saymakla bitmez aslında. Ama illaki bir isim vermem gerekiyorsa Paul Auster ve Aslı Erdoğan’ın tüm kitapları diyebilirim.

4-Bir türlü bitiremediğiniz bitirseniz de sizi illallah ettiren kitaplar;
Bitiremediğim daha doğrusu beni zorlasa da bitirmediğim kitap yok. Hatta aynı şey filmler içinde geçerli. Ne kadar zorlanırsam zorlanayım, beğenmesem, hiçbir şekilde bana hitap etmese dahi mutlaka beni şaşırtacak, kendime katacak bir şey olabilir düşüncesiyle elimdekini bitiriyorum. Son dönemlerde bu anlamda beni zorlayan kitap ise Selim İleri’nin Ölüm İlişkileri oldu.

5-Elinizdeki kitap bitince okumayı düşündüğünüz kitap;
Faruk Ulay-Tuhaf İnsanlar Zamanı

Son olarak bu mimi yazmak isteyen herkese yolluyorum.


Görsel: Deviantart

14 sayfa ekleyen:

öykü dedi ki...

Çok tsk ederım
Ozellıkle ılk maddedekı kıtap cokm ılgımı cektı
bı bakıcam ona almayı dusunuyorum:) ne guzel bı mım oldu bu
hem bırbrıımıze kıtap onermıs oluyrouz
hem de daha detaylıca tanıyrouz bırbırımızı umarım daha cok katılım olur
Tskler tekrar ve sevgılerımle arımayacım.

Belgin dedi ki...

Kitabi bayagi merak ettim, bulabilirsem alicam:))

İ.x.İ.r dedi ki...

Tuhaf insanlar zamanını bende okumak istiyorum ne zamandır..

SeRiOuuS dedi ki...

maya kitap çok harika bişeye benziyor dehşet merak uyandırdı bende. Saol bu mimle bize bu güzel kitabı tanıttığın için ;)

sufi dedi ki...

Mine Söğüt ve Aslı Erdoğan? Ben ne kadar cahil kalmışım hiç bir kitaplarını okumadım galiba.Sevgilerimle.

haykırış dedi ki...

Kardeşim salık veriyorsa bana da alıp okumak düşer tamam görev iki oldu. Beş Sevim Apartmanı Mine Söğüt - Munzur'da Mutluluk Mehmet Yıldırım.
Okumam farz oldu.
İyi akşamlar.
Saygılarımla

Tayfun dedi ki...

Tam bir tesadüfçü ve kaderci olan Paul Auster'i sevmeyecek bir terazi asla karşılaşamayacağımız bir şey sanırım... Demiş ya "Hayat akan bir nehir, ona ters yüzmek niye?"

Bende bu aralar popüler olduğu için değil de, gerçekten farklı bir tat bıraktığı için Serdar Özkan'ın Kayıp Gül'ünü önerebilirim.

Son olarak blogumda (gulbana.wordpress...) okumanı istediğim son bir kaç yazı var, halen yazdığım kitapta denediğim bazı şeyleri konuları değiştirerek blogda yazdım. Fikirlerini rica edeceğim. Şimdiden teşekkürler. Yorumun bu kısmını editleyip silebilirsin. Zahmet verdim ise kusura bakmayın.

Sevgiler,

beenmaya dedi ki...

@öykü: gerçekten de bu mim çok güzel oldu. yeni yeni kitaplar, fikirler sunduk, sunuyoruz birbirimize. asıl ben teşekkür ederim sana canım benim...

beenmaya dedi ki...

@Belgin: bulamazsan haberim olsun ben sana ulaştırmaya çalışayım :))

beenmaya dedi ki...

@İ.x.İ.r: ben yeni başladım canım henüz yorum yapabilecek kadar ilerlemedim ama bittiğinde sen hala başlamamış olursan sana düşüncelerimi iletirim...

beenmaya dedi ki...

@SeRiOuuS: tamamen tesadüf eseri yazarın "kırmızı zaman" kitabını okudum ben ilk olarak ki bu kitabını da aynı şiddette öneririm :))

beenmaya dedi ki...

@sufi: o nasıl söz öyle sufim hangisine yetişebiliyoruz ki zaten. öyle çok yazar ve okunacak öyle çok kitap var ki. aslı erdoğan benim en sevdiklerimdendir. mine söğüt'le yeni tanıştım ve en sevdiklerim olma yönünde hızla ilerlemekte :)))

beenmaya dedi ki...

@haykırış: salık vermek ne demek ne haddime ama okumanızı öneririm elbette :)) sevgiler saygılar benden :))

beenmaya dedi ki...

@Tayfun: önerini değerlendiricem sağolasın :))

zahmet ne demek seve seve ilk fırsatta yazılarına bakacağım. benim için şereftir. sağolasın :))

bu arada editleyip çıkarma şansım olmadığından yorumunu olduğu gibi yayınlamak durumunda kaldım. umarım bir sakıncası yoktur...