5.06.2012

4TMMZ


Sana daha önce kendimi hiçbir yere ait hissetmediğimi söylemiş miydim? Geçmişin kökleri ne derece sağlam ve sıkıysa o kadar çok ve güçlü olur derler ya hani bu bağlılık, bu ait olma hali. Belki de ben; unutmuş gibi yaptığım ve çok ama çok derinlere atıp bir daha gün yüzüne çıkarmadığım içimdeki kopuk kopuk geçmiş parçaları yüzünden kendimi hiçbir yere ait hissedemiyorum. Ve bunu da en çok sıradan gündelik yaşantımın dışına çıkıp da, bu hafta sonu yaptığım gibi, başka şehirlerin, başka insanların, başka hikayelerin misafiri olduğum zamanlar anlıyorum.

Dün sabah denize karşı kurulu kahvaltı masasında da, o sıcağa rağmen yapılan ve saatler süren sahil gezintisinde de, çarşıda sokak aralarında dolaşılıp çay bahçelerinde verilen molalarda da, eve dönüşte yorgunluk nedeniyle 1 saatliğine sığınılan yarı uykulu yarı uyanık zamanlarda da, çatlayana kadar yediğim akşam yemeğinde de, balkonda deniz manzaralı ve bitmek bilmeyen davullu zurnalı kına alayının eşliğinde içtiğimiz şaraplarda da, gecenin sonunda çok uzaklardan gelen ama hemen yanı başımızdaymışçasına dinlediğimiz fasılda da, sana yazdıklarımda da bu düşünce içimde bir yerde hep vardı. Ve biliyorum ki ben nerede ne yapıyor olursam olayım hep de olacak...

İşte bu yüzden; bir sırt çantam olmalı benim, içinde birkaç önemli eşyam sadece. Ve ben yollarda olmalıyım, başka başka şehirlerde, başka başka insanlarla, başka başka öykülerde. Ne tanıdık ne de bir yabancı olmalıyım gözlerinde. İlk defa gelmiş gibi meraklı ve çekingen ama sanki öncesi de varmış gibi sıcak, samimi ve doğal karşılamalı, karşılanmalıyım. Tadını çıkarmalıyım orada olduğum her bir anın ve sonra tadında bırakarak her şeyi, alışmadan ve alıştırmadan gitmeliyim. Ama ardımda mutlaka birkaç insan, birkaç bakış, birkaç kelime, birkaç iz bırakmalıyım kendimden. Çok değil ama; beni tanımalarına yetecek ve bir o kadar da bana yabancı kalacak kadar. Bir gün o şehre tekrar gelecekmiş gibi ve bir o kadar da bu gidişin bir dönüşü olmayacakmış gibi. Ne ait olmalıyım, bağlanmalıyım o şehre ne de tamamen köksüz ve bağsız bir yabancı olarak kalmalıyım. Hiçbir zaman bulamayacağını içten içe bilse de hanını arayan bir yolcu gibi olmalı benim varlığım. Her seferinde hem bir geri dönüş hem de bir terk ediş gibi...



*İlk yayın tarihi: 05/07/10’
**Görsel: Buradan alınmıştır.

20 yorum:

sadeceselin dedi ki...

yüreğine sağlık bitanem...

Must. dedi ki...

Yolda olmak güzeldir. Sürekli bağlı olmamak şartıyla, bir yere ait olmak da güzeldir bence.

Sokak Kedisi dedi ki...

Başka kokar başka şehirlerin sokakları. Başka bakar başka şehirlerin sakinleri.

Gittiğim her şehirde, geride bıraktığım diğer şehirdeki insanların yerine koyacak başka insanlar bulup, aynı kefede tartmaya çalışmak yanılgısından kurtulmaya debelenirken iyi geldi bu yazı Mayacım.

Üst paragrafı oluşturan cümleyi tekrar okurken hafiften daraldım bu arada, bir yerinde kesip tekrar başlasam daha insani olucakmış :)))

zafer ekin dedi ki...

Yazilar eskise de guncelligi yitmiyor degil mi? Bunun sebebi gecmisle yasamaktan mi kaynakli acaba? Ya da yazida oldugu gibi gitmek isteyp de gidememekten mi?

Yazgüneşi dedi ki...

göçebe yaşam içgüdüsü müdür nedir bu yapışan üstümüze "bir yere tam olarak ait hissedememe" ...

cem dedi ki...

her insan yaşar böyle zamanları ya da birazcık düşünebilen her insan diyelim...

A-H dedi ki...

Maya kalemine saglik, ne cok kendimi buldum bu yazida ;) ama koksuz ve bagsiz olmak da yoruyor insani bir sure sonra :/

Adsız dedi ki...

Yüreğine sağlık Beenmayacım.Harika yazmışsın.

bende bir mimin var.Ne zaman istersen yapmak istersen cevaplayabilirsin.

sevgilerimle.

beenmaya dedi ki...

@Galadriel Ar FeinieL: teşekkür ederim canım benim...

beenmaya dedi ki...

@Must.: belki de en güzeli o dengeyi sağlayabilmektir öyle değil mi :))

beenmaya dedi ki...

@Sokak Kedisi: hangimiz yapmıyoruz ki bunu kediciğim ve hangimiz her seferinde yanılgılarla yüzleşmiyoruz ki...

sen hep iyi ol emi?

beenmaya dedi ki...

@zafer ekin: eksik kalmaktan, eksikleri tamamlayamamaktan geçmişe takılıp kalmıyor muyuz zaten...o aralık kapıları kapatmadığımız müddetçe hep ceyeranda kalmayacak mı yüreklerimiz sevgili zafer...

beenmaya dedi ki...

@Yazgüneşi: kim bilir belki de yazgüneşim...

beenmaya dedi ki...

@acıdan_geçtim_güzelleştim: peki ya hiç geçmezse böyle zamanlar bizden, içimizden...

beenmaya dedi ki...

@A-H: diyorum ya belki de ikisini birden dengeli tutmak lazım bir şekilde nasıl olacaksa artık :))

beenmaya dedi ki...

@KAMİKAZE: teşekkür ederim canım. bu aralar çok boşladım blogu mim için geç kalırsam kusuruma bakmazsın değil mi?

sevgiler...

cem dedi ki...

o da mümkün beenmaya, hatta geçmeme ihtimali yüksek.

beenmaya dedi ki...

@acıdan_geçtim_güzelleştim. bence de...

Adsız dedi ki...

ne demek canım ne zaman istersen:)

beenmaya dedi ki...

@KAMİKAZE: teşekkür ederim canım sağolasın :))