*Ankara’da bazıları çocuk olmak üzere 9 kıza tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Şahin Öğüt’ün 2001’de de yine aynı suçtan yakalandığı halde babasının emniyet müdürü olmasının etkisiyle gözaltına bile alınmadan yargılanıp beraat ettiği öne sürüldü. Tekrar yakalanmasında önemli bir rol oynayan davanın mağdurlarından F.O.’nun ifadesine göre ise; Ankara Ağır Ceza Mahkemesi kendisinin “bakire olmamasını” Öğüt’ün beraat gerekçelerinden biri olarak saydı.
*14 yaşındaki B.Ç.’ye cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle yargılanan ve 6 aydır cezaevinde bulunan Vakit gazatesi yazarı Hüseyin Üzmez, Adli Tıp’tan istenen ve 40 gün içersinde hazırlanıp gelen rapordaki, B.Ç’nin yaşananlardan dolayı bedensel ve ruhsal sağlığı anlamında herhangi bir sorunu olmadığı bilgisine dayanılarak serbest bırakıldı.
*İzmir’de 14 yaşındaki Sercan Bodruk’un okul dönüşü servis minibüsünün altında kalarak ölümüne sebep olmaktan 6 yıl hapis istemiyle yargılanan ve geçen duruşmada tahliye edilen sürücü Necati Özsoy, bilirkişi ve adli tıptan gelen 2 ayrı rapor sonucuna göre 8/2 kusurlu bulundu. Ölen Sercan Bodruk’un ise “asli” kusurlu ilan edildiği duruşma dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
*Aksaray’in İncesu Beldesinde 13 yaşındayken nikahsız olarak evlendirilip 14 yaşında anne olan A.Y’nin erken yaşta çocuk sahibi olmasına yönelik polisin açmış olduğu soruşturma devam ederken aynı hastanede aynı gün 15 yaşındaki N.C.’nin de doğum yaptığı öğrenildi.
*Digitürk’ün Süper Lig’deki maçların yasadışı olarak yayımlanmasından dolayı Diyarbakır 1.Sulh Ceza Mahkemesi’ne yaptığı şikayet başvurusu sonrasında Türk katılımcılarına kapatılan blogger ve blogspot uzantılı tüm blogların “eksik evrak” nedeniyle kapatma kararının yürütülmesi durduruldu.
Bunlar son günlerde yaşananlardan sadece bazıları. Şahin Öğüt davasının mağdurlarından F.O. tecavüz şikayetinde bulunmak için “bakire olması” gerekliliğini öğrenmiş midir, 14 yaşındaki B.Ç. sahip olduğu yaşından büyük “bedensel ve ruhsal olgunluğuna” daha neleri sığdıracaktır, kendi canı neredeyse hiçe sayılmış olan 14 yaşındaki Sercan’ın en azından organlarıyla hayat bulan 6 kişinin yaşamı bundan sonra önemsenecek midir, kendileri büyümeden bebek sahibi olan 13 yaşındaki A.Y. ile 15 yaşındaki N.C. çocuklarını vatana millete hayırlı birer evlat olarak yetiştirebilecekler midir, sık sık tekrarlanan “kapatılma” kararları bir gün sona erecek midir bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki bu birbirinden bağımsız gibi gözüken olayların temelinde, aslında benzer hatta aynı sorunlar yer almakta...
Sorunlar belli olduğuna göre peki ya çözümler nerede???
42 yorum:
Neresinden tutsan elinde kalan bir adalet sisteminin yürürlükte olduğu bir ülkede savunmacı bir yaşam sürmek gerekiyor artık. Ben de trafik kazalarıyla ilgili bir yazı yazmayı planlamıştım bugün Sercan ile ilgili haberi okuduğumda. Biliyorsun bir arkadaşımı da bu şekilde kaybedip, 8/8 kusurlu bulunan sürücünün bir gece bile yatmadan dışarıda elini kolunu sallayarak dolaştığından bahsetmiştim. Bunun en tehlikeli yanı ne biliyor musun? Eğer yasalar seni korumuyorsa, sen kendi yasalarını devreye sokmaya başlayabilirsin ki sonuçlarının ne kadar vahim olabileceği hepimizce malumdur...
Ne alakası var tecavüzün bekaretle onu anlamadım ben. İstek dışı cinsel ilişkinin/zorlamanın hepsi tecavüze girmiyor mu yani??? Evli bir kadına tecavüz edildiğinde "kadın nasılsa bakire değildi önemli değil affedelim mi diyorlar????? E pes! Pes artık!
bütün ülkelerin anayasası vardır...bizdeki "amayasa"... amayasa ile ilgili yazımı yakında bloğumda okuyabilirsiniz...
hukuk sisteminden ziyade toplumun kendisi ambale olmuş vaziyette.
76 yaşındaki adam 14 yaşındaki kızla birlikte takılmakta etik olarak bir sakınca görmüyorsa kanunlar ne yapsın..
trafik kazasında ölen, istismara uğrayan, dolandırılan, cinayet vs vs.. her şekilde olaylar vuku bulmuş ve iş işten geçmiştir.. önemli olan Hiç gerçekleşmemesi.. ben sanmıyorum ki herhangi bir wannabe kriminal vatandaş kanunların caydırıcı olması sebebiyle vaz geçsin planladığı eylemden..
herkes önünü süpürse tertemiz oluruz kısaca.. adam gibi adamlardan çok, yamuk yumuk tipler bölünerek çoğalıyor.. başımıza taş yağacak da du bakalım..
önce ben sana taş atcam..(meyve veren ağaç misali ;) )
canım benim peki biliyor musun, mecliste şuan bi yasa paketinin beklemekte olduğunu. adı da kamuoyunda hüseyin üzmez yasası diye geçiyor. eğer tecavüzcü mağdurla evlenirse ceza almaktan kurtulabilecek eskiden olduğu gibi. çok da eskiden değil ya ben 2. sınıftaydım biz ceza genel huku dersinde bu durumun ceza hukukunun modernleşme süreciyle nasıl bağdaşmadığını tartışıyorduk. 2003-2004 yani. ne güzel kaldırıldı şu saçmalık derken sırf kendini bilmez (burda daha kötü tabirler de kullanırdım ama neyse) yüzünden geriye gidiyoruz. bence bunun adı bir adım ileri iki adım geri işte daha ne olsun. ya da kaşıkla verip kepçeyle almak da denebilir. ne çok utanılacak şey var şu ülkede ama hala birilerinin yüzleri bile kızarmıyor bırak utanmayı. "karanlık çağ"a girdik demişti düşüncelerine çok değer verdiğim bi arkadaşım, ben de her geçen gün bunu daha çok hissediyorum...
Genel Anlamda yaşamı düzeltmek için önce insanı düzeltmelisin..Ancak, insanı düzelteyim derken onu daha katı ve dogmatik anlamda ahlakçı yapacak mistik sistemlerin kucağına itmemelisin..İnsanı düzeltmenin ancak kaliteli ve çağdaş bir eğitim ve öğretimle gerçekleşebileceğini göz önünde bulundurarak milli eğitimi, Dini eğitime dönüştürmeden Aklı ve vijdanı hür bireyleri yetiştirecek her bireyi her yaşta eğitecek bir programı yürürlüğe koymalısın...
Adalet Halkın Ekmeğidir der. Brecht o ekmeğin taze ve fırından yeni çıkmış sıcak tüketilirken daha bir lezzetli olduğunuda unutmayacaksın..
:))
saygılarımla
Alan- veren memnun biz burada göbeğimizden çatlasak ta hayat akıp gidiyor.Kuran kursunda ölenlerin ailelerinin söylediklerini hatırlayalım " çok şükür çocuklarımız balede, malede ölmediler allah yolunda şehit oldular" demişlerdi.Biz ne söylesek boş gibi geliyor bana.Zamanın birinde kırşehir'de kocası tarafından tartaklanan kadına yardım etmek istendiğinde "size ne, sever de döver de !" diye karşılık vermişti.Söz bulamıyorum sevgiler.
sufi'nin yorumuna istinaden; bize göre yanlış olanlar, onlara göre doğru... doğru olduğunu düşündüklerinden psikolojik olarak rahatlar, bu yazıları okuyanlar olarak, yaşayanlardan belkide daha fazla etkilendik!...
yorum yapmıyorum susma hakkımı kullanıyorum!...
:(( Suçlular dışarıda cirit atmakta. Suçsuzlar ezilmekte. Nasıl birşeydir bu ben anlamıyorum. Nasıl serbest bırakılıyorlar hala anlamış değilim. Hiçbirşey diyemiyorummmmmmmmm...
Hukuk ve adalet sistemimiz git gide dahada çöküyor gibi...
Maalesefki Türkiyede tecavüz,taciz vb. suçlarda mağdur olan suçlu çıkarılıyor...
Sonra birileri birşeyler olduktan çok sonra, ana haber bültenlerinde inanılmaz şaşırmış taklidi yapıyor...
Bunların hepsi bir kaç yüzyıl kadar geride kalmış olması gereken hadiseler.
Blogların kapatılması terbiyesizliğine dönelim... NEDEN DİYARBAKIR? Neden merkezi İstanbul'da olan bir şirket Diyarbakır'dan dava açıyor ve kapattırıveriyor. Orada kapattırtma işlemelri daha mı kolay.
Ben de Fethullah Güven denen zat-ı namuhteremin propaganda sitelerini kapattırmak istiyorum ne yapmalıyım?
çözüm falan olmaz boşuna aramayın, çözüm zihnin içinde oysa zihinsiz insanlarla iç içe yaşıyoruz yazık bize !
@yeşim özdemir: işte asıl sorunda aslında o noktada başlar ya zaten. senin güvenebileceğin, seni koruyan bir yasa olmadığı müddetçe herkes kendi hakkını kendi aramaya kalkarsa ve herkes kendi yasasını oluşturursa neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum canım.
@maviye yolculuk: valla hande'cim varmış işte gördüğün gibi. bu biraz dişi köpek kuyruk sallamazsa olayına giriyor zannımca ne dersin...
@kutup zencisi: o derece trajikomiğiz yani..."amayasa" yazını merakla beklemekteyim...
@arti: haklısın herkesin kendi önünü süpürmesi, temiz tutması lazım. doğrudur. ama kanunların caydırıcılığı olmazsa, insan kendi ülkesinde hakkını arayamaz hale gelirse, yasaya güvenemezse, bir süre sonra kendi yasalarını ilan edip kendince hakkını aramaya başlarsa ve herkez böyle davranırsa o zaman durum daha da vahim olmaz mı...yani her şekilde önce kendinden başlamalı insan ama kanunlarda ağırlığını, yaptırımını ortaya koymalı, eksik, gedik, suçluyu uluorta dışarıya çıkarıcak şekilde olmamalı...
ahh kafam yarıldı :))pis artiii
@delii: bilmez miyim be güzelim. işte bu ve benzeri yasalar böyle adamların yaptıklarını meşrulaştırmak için hazırlanmıyor mu zaten. gerçekten çok yazık...
@hüseyin soykök: valla bana söylenebilecek birşey bırakmamışsınız katılmaktan ve teşekkür etmekten başka. sağolun...
@sufi: cehalet en büyük düşmandır diye boş yere denmemiş işte. sana ne diyen birine ne cevabın olabilir ki sahiden de, neyi nasıl anlatıp anlamasını bekleyebilirsin ki...
@haccecan: başka insanlara, özellikle çocuklara ve kadınlara hem ruhsal hemde bedensel anlamda eziyet etmek nasıl doğru olabilir ki. sahiden de bizde mi bir anormallik var yoksa...
@muhabbet çiçeği: ah be çiçeğim söylenecek söz bırakmadılar artık...
@sycorox: aynen öyle arkadaşım aynen öyle...çöküyor gibi değil tıkandı kaldı gitmiyor ilerlemiyor artık ne yazıkki...
@vladimir: bizi sahiden de salak yerine koyuyorlar artık. nasılsa ancak ucu kendine değdiğinde ses çıkaran ama o çıkardığı sesde bir şekilde susturulan insanlar var karşılarında. sahi neden diyarbakır var mı bunun bir cevabı???
@bekriya: sahiden de olmaz mı be arkadaşım. bu kadar az mıyız bu zihinsizlerin içinde :((
neler oluyor biz
bize neler oluyor?
@ferkul: sanırım çok kötü şeyler oluyor :((
çözümleri şeytan aldı götürdü Beenmaya...götüren şeytan oldu, götürmesine izin verenlerde şimdi melek olup aramızda dolaşıyor.
@nily: keşke bunu söylemeseydim, keşke çok daha iyi ve güzel şeyler üzerine yorum, tanım yapıyor olsaydık ama söylemek durumundayım ki ne kadar doğru ve güzel bir tanımlama yapmışsın sevgili nily.
Özgürlüklerini almayacaksın bunların,Islatıp ıslatıp döveceksin Maya'm çözümü bu.
@royalrojana: vallaha yani şiddetin "ş"sini içinde barındırmayan bana bile bunu düşündürüyorlar ya artık...
Sorunlar, iğrençlikler, üstü kapatılan failimeçhuller.. bitmiyor sıralasakta bitmiyor ne acı ki...
Kökte sorun var en dipte.
Sevgilerimle canım...
bunlar medyaya yansıyanlar. ya hiç yansımayan binlercesi? o durumlarda kim kolluyor adaleti? tecavüz edilen küçük kızı, suçlu diye öz abisi öldürüyor bu memlekette. dolandırıcılar alkışlanıyor, halkaysa vergi ödemek düşüyor.
sivil toplum kuvvetlenmeli ve bilinçlenmeli.
@arzu pınar: dediğin gibi ya yanımayanlar ya yansıtılmayanlar...gerçekten sus pus olup kalmamalı, birşeyler yapmalı...
@saklıdefter: kökten temizlik lazım sanırım hepimize...
kırmızım, bizler hayatımızın her alanında tecavüze uğruyoruz bunun illa fiziksel olmasına gerek yok, seninde dikkat çektiğin gibi hepsi yaşadığımız çok boyutlu tecavüze işaret.Gazetecisin demi sen ? bu yazılar böyle bloglarda kalmamalı
@siminya: haklısın siminim. hayat bütün bu tecavüzlerden saldırılardan arta kalanlar şeklinde artık elimizde, hep yarım hep eksik...bir şekilde susmamalı, bir şekilde dile getirmeli yazmalı söylemeli. sustukça daha da çikinleşiyor, vahşileşiyor ortalık...baksana son günlerdeki haberlere...
" ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR" sözündeki MÜLK'ten kastedelen devletin kendisidir. Şimdi bu durumda sormak gerek " Hangi adalet" ? diye. Mülk temelinden sarsılyor arkadaşım, uyanmak gerek.
Kalemine sağlık.
Sevgilerimle...
@özlem: ne mülk ne de adalet kalmış gibi görünüyor artık arkadaşım ne yazık ki...
çocukken öğretmişlerdi, iyi ol,adam ol,faydalı ol vatana millete....görüyoruz ki bu ögütleri almayanlar biryerlere gelmiş..sorun izlanda finlandiya danimarkadaki toplumsal sorun değil,pakistan bangledes,hindistan burası....çözüm onmilyonu kızılay meydanında toplamak mı yada taksim; asıl sorun burada,sayıda...ne milyonları toplayacağız, ne tepki sel olup akacak ama kişi birey olacak,ödediği vergisinin hakkını ararken çevresinin sevgisini aygısını kazanıp- bu sevgiyi saygıyı- çözüm yönünde kanalize edecek, bir kişide olsan taksim eydanında martılara bakıp değişecek diyeceksin...değişecek..
yalnız değilsin bu ülkede bu konularda, çip çiçek kal
@beyazmavi: önce kendinde kendi içinde başlıyor hayat. sen kendine ne kadar "adam" olursan hayata, dışarıya da o kadar olursun...
bunlar kimin umrunda sanıyorsun ki.. üniversiteye saçını göstermeden girebilecek mi giremeyecek mi.. buna takılmış durumda bir ülkenin tecavüz, taciz, ölüm gibi sorunlarla uğraşacağını mı düşünüyorsun ??
@7.oda: pardon ya algıda seçicilik oldu sanırım benimkisi...
Yorum Gönder