15.10.2008

ELİMİN GİTMELERİ

Saatin sesiyle zaman ikiye bölünüyor yine. Hayat ikiye bölünüyor, ben ikiye...Bir yanımı uykunun o sıcacık koynunda bırakıyor aklım, düşlerimin peşinde...Diğer yanım söylenerek kalkıyor yataktan. İşte yine aynı şey diye düşünüyorum aynada yüzüme bakarken. Karşımda aynı bildik ama bir o kadar da yabancı yüz bana ait olan...

Ellerimle son düş parçalarını da söküp alıyorum yüzümden. Ve gerçek olana hazırlıyorum kendimi. Gerçek yaşama...Zamanın izine bırakıyorum ellerimi. Bana katacaklarını, benden alıp geride bırakacaklarını bilmeden. Hiç düşünmeden. İşte diyorum ellerimle başladığım bir gün daha...

Ve sonra gece kendimle başbaşa kaldığımda alıp da yerleştiriyorum bütün düşlerimi yüzüme, gözlerime yeniden. Ve öyle kapatıyorum gözlerimi. Ben her gece avuçlarımda sakladığım düşlerle giriyorum karanlığın o tedirgin koynuna. Sadece kendim biliyorum.

Cebimden çıkarıp masaya koyduğum ellerime bakıyorum şimdi, ilk defa görmüş gibi. Ellerim, ellerim benim...

Günümü başlatıp gecemi sona erdiren ellerim. Gün içersinde nereye koyacağımı bilemediğim ellerim. Beni dinlemeden bir kitabın satırları arasına, bir telefonun aranmayacak tuşlarına, bir yaşamın unutulmayacak hafızasına kayıp giden ellerim...

Dilimin söyleyemediklerini dillendiren, yüreğimin gösteremediklerini hissettiren ellerim...Belirsizliğin telaşını, bir sevginin sıcaklığını, bir yalanın acımasızlığını, hayal kırıklığının acısını gözler önüne seren ellerim...Yüzümün gizlendiği, yüzümü gizlediğim ellerim...

Ellerimle tuttuğum ne kadar da çok şey varmış. Ellerimle yaşadığım...Avuçlarımın arasında sakladığım ne çok düş. Taşan ne çok gerçek. Peki ya ellerimin arasından kayıp gidenler...

Tutamadıklarım...

Tutamadığım ellerine...


Resim: i122.photobucket.com/.../memduhmengi/Eller.jpg

43 yorum:

Seyyah dedi ki...

sallanır dile gelir
bülbüller güle gelir
öpülür hale gelir
uzanan ellerimiz

savrulan mendil gibi
kalplerde kandil gibi
aşk okuyan dil gibi
kıvrılan ellerimiz

mektup yazar naz eder
kışlarını yaz eder
açılır niyaz eder
konuşan ellerimiz

mektup olur yazılır
falın olur bakılır
dostun olur sıkılır
uzanan ellerimiz

savrulan mendil gibi
kalplerde kandil gibi
aşk okuyan dil gibi
kıvrılan ellerimiz

Yıldırım Gürses'in Eller parçası çok uzun süredir dinlememiştim. Yazını okurken aklıma geldi, dinliyorum şimdi. Ellerin doğru bildiği yere gitsin hep ama ellerinin arasından hiç bir şey kayıp gitmesin canım, sevgiler

gerbera_ferezya@hotmail.com dedi ki...

tutmak isteyip de tutulamayan eller..
acı verse de bazen tutamamaktır güzel olan...

Adsız dedi ki...

Ben de her gece, hiç kimseye anlatmadığım hayallerimi paylaşıyorum yumuşak yastığım ve sıcak yatağıma...Başkalarının bilmediği hayaller kurmak, sadece kendi bahçama kaçıp orada olmak bana çok keyif veriyor. O zaman anlıyorum kendimle yalnız kalmaktan hiç mi hiç huzursuzluk duymadığımı ve bunu yaşayabildiğim için şükrediyorum...

efsa dedi ki...

"oysa ellerin benim en sevdiğim çiçeklerimdi
üşüyorum ellerin yok...!"

Bilirsin... Bilirim.. Herşey ellerde başlar ve son dokunuşları yine onlar yapar ve biter... Kalan her ise artık avucunda asılı kalır. İnsan yıkamaya bile kıyamaz o eli.

akilliigne dedi ki...

selam arkadaşım
yazın çok özeldi
yanlız
bir tek cümleye takılı kaldım
"Ve sonra gece kendimle başbaşa kaldığımda alıp da yerleştiriyorum bütün düşlerimi yüzüme, gözlerime yeniden. Ve öyle kapatıyorum gözlerimi"
neden?
neden düşlerini
boşluğa terkediyorsun
neden
rüyalara mahküm ediyorsun
bırak onları
arı misali konacağı
çiçekleri arasın
bir düşünürün şu sözü geldi aklıma
Düşümüzde düş görmeye başlayınca, uyanma zamanı yakındır.
sevgilerimle

http dedi ki...

yani karanlık
yani kırmızı bir oda
odada sen, yalnız
yüzün karanlık...
loş, sarı bir ışık düşmüş ellerine
elbisen de karanlık...
ve çekilmiş fotoğraf
odaklanıp ellerine
eski moda bir film olmuş gece...

şimdi tut ellerinden kendi kendinin
git içindeki hiçe
kimse tutmasa bile...

(yazına ithafen yazılmıştır)

sufi dedi ki...

Sevgili beenmaya
Ne güzel konuşturmuşsun ellerini.Elimizin altındaki ellerimize el gibi bakmamamız gerektiğini düşündürdün. Ne çok işlevleri varmış ne çok emek harcamış ne çok hayatımızın her saniyesinde baş roldeymişler farkettirmeden."Eller" öykü atölyesine kelime olarak gönderilmeli bir gün tabi daha önce yazılmadıysa.Ellerin dokunduğu herşeye huzur getirsin dilerim, sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

ayol kadınlar matinesi gibi olmuş.. ben oynamıyorum..

Biraz dedi ki...

Dikkat edilirse eger eller gozlerden bile fazlasini anlatir...hatta ellere bakarak kisinin yapisina/ruhsal hallerine uzanacak kadar tahlilleri yapabilmenin mumkun olduguna inaniyorum. Sanki ruhumuzun bir yansimasi gibidir eller.

Karōshi dedi ki...

Tutamadığım ellerine.. Bazen iki sözcük işte böyle "özel" yanyana getiriliyor.. Çok güzel çok güzel! Yarın dilimde olacak bu iki sözcük yanyana Beenmaya.. Söyler gezerim artık Beyoğlu'nda... Eline sağlık.. ÇOK GÜZEL TUTMUŞSUN bu iki sözcüğü:)

efsa dedi ki...

arti tek olduğunun farkında olmanı hatırlatmaya gerek yok sanırım harem gibi...

beenmaya dedi ki...

@nily: evet ya bak bende hatırladım şimdi ne de güzel şarkıydı o :)) sağolasın güzel dileklerin için canım. ellerimden sana kocaman sevgiler :))

@petunya-egzotica(candies): bazen hiç yaşamamış olmak yaşayıp da acı çekmekten daha mı iyidir diye düşünürüm. ama sanırım benim kararım daha çok her şeye rağmen yaşamaktan yana :)) tabi yangına körükle gitmek benimkisi yoksa dediğin gibi bazen güzel olan, doğru olan hiç tut(a)mamak aslında...sevgiler...

@maviye yolculuk: hayaldaşım ne çok şey saklıdır yastığımızda ve yatağımızda öyle değil mi...ne çok kelime gizlidir ve bu çok ama çok keyiflidir gerçekten de...

beenmaya dedi ki...

@efsa: bilirsin güzel kardeşim. ve bilirim bildiğini...sevgimle sana...

@akıllıiğne: sen konuştukça benim sadece susasımgeliyor biliyor musun...öyle güzel ki kelimelerin onları birer birer, sindire sindire aklıma yüreğime ekleyesim geliyor sadece...sağoalsın dostum...sevgimle...

@kutup zencisi: şimdi tuttum ellerimden kendimin gidiyorum içimdeki hiçe kimse tutmasa bile...
ve şimdi yolluyorum içimden bütün iyi dileklerimi kendi ellerimden senin ellerine...

ışığım olduğun için sağol. ve bu güzel yazı içinde...

beenmaya dedi ki...

@sufi: ve sizin o hüzünlü, tertemiz ve bir o kadar da güçlü ellerinizden dökülmeli eğer bir öykü yazılıcaksa. sizin ellerinizin öyle derin, öyle içli, öyle çok öyküleri var ki...sevgiler ve saygılar her zaman benden...

@arti: aaa ne ayıp arti kadınlar matinesi ne demek ayol ve de orası neresi???

hadi "biraz"ı saymıyorum senden sonra gelmiş ama "kutup zencisi" ile "akıllıiğne" duymasın bak benden günah gider yoksa :))

üstelik olsa ne olur yahu sen bu kadar güzel, hoş, dolu dolu hatunu ne zaman birarada gördün bakayım hee :))

Adsız dedi ki...

bugün kulakların çınladı mı... seni andım yakın çevreme... yazdıklarını çok beğendiğimi söyledim ve sayfamı ziyaretinden, çok sıradan yazmamama rağmen beni yalnız bırakmadığından bahsettim... O kadar farklı bakıyorsun ki dünyaya ellerini ne de anlamlandırmışsın... başarılar canımmmm...

beenmaya dedi ki...

@biraz: bence de öyle :)) hiç fark etmiyoruz ama ellerimiz vücudumuzun dili gibi öyle çok şey anlatıyor ki aslında gün içersinde...

@Karöshi: tut yarın beyoğlu'nun ellerinden o halde sımsıkı ve bırakma bütün gün avuçlarına kokusu sinsin...sonrada kucak dolusu selam ilet benden ve de fısılda kulağına bir süredir kendisini ihmal ettiğim için çok üzgün olduğumu...ama haftasonu kendimi affettiricem :))

tutabileceğin eller olsun her zaman gerçeğinde...

@efsa: arti'nin pek çok konuda türünün tek ve son örneği olduğunu hatırlatmaya gerek yok. ama bu sefer ablanı dinle sen ve sakın uyma ona...akıllıiğne ve kutup zencisi'ni gözden kaçırmış o cık cık cık ne ayıp :))

efrasiyab dedi ki...

yazımı yazdım biraz önce sonra geldim yazını okudum. hayata karşı benzer şeyler hissediyoruz bu aralar diye düşündüm. özellikle ellerimize karşı. gerçi ben senin kadar vefalı değilim ellerime, ya da onların bana vefasızlık edebilecekleri ihtimalinden biraz şüpheciyim gibi:):) neyse crash i gördüm bu arada, beni sarsan bi filmdir. öyle işte:)

beenmaya dedi ki...

@efresiyab: şimdi geldim bende senin kelimelerinden ve bana hiç yabancı gelmediklerini bir kez daha farkettim okurken...

bakma yazdıklarıma sen. sormak lazım aslında ellerime ama korkuyorum cevaplardan o yüzden susuyorum işte...

crash çok güzel bir filmdi gerçekten...peki 11.14'ü seyrettin mi o da güzeldir mesela...

not: uzatıyorsun arayı çok. oysa bilmen lazım sen sadece kendini değil beni de yazıyorsun. o nedenle ihtiyaç var kelimelerine arayı açma fazla :))

efrasiyab dedi ki...

11:14 ü indirmeye başladım biraz önce:)
çok yoğun çalışşıyorum ya beenmaya, ben de istiyorum yazmak ama bu aralar böyle. teşekür ederim kelimelerimde kendini bulman beni çok sevindirdi. kelimelerinde kendimi bulduğum gibi sevindirdi. :)

buraneros dedi ki...

ellerin dert görmesin!..

beenmaya dedi ki...

@efresiyab: crash'in yerini tutamaz ama benzer kurguda bir film ve o da güzeldir. nasıl beğendin mi :))

kolay gelsin sana o halde. ama arada bir ses var tamam mı ve arada sevinelim karşılıklı :))

beenmaya dedi ki...

@buraneros: hepimizin...:))

Ela'dan Mektuplar dedi ki...

Gün olur, devran döner, tutamadıklarında gelir karşına dikilir. Belki tutamadığına memnun olursun , belki de yediden yakalarsın hı...Sevgiler

beenmaya dedi ki...

@ela: kimbilir :)) tutabileceğimiz ve pişman olmayacağımız ellere diyelim o halde...sevgiler :))

Adsız dedi ki...

bu sabah otobüse yetişmek için koştururken kendimi, günlerimin olmazsa olmazı olan ayağımın yerdeki taşlara yada kaldırıma taklıması, olmadı merdiven basamaklarına ,hani takılıcak hiş bir şey bulamadılar birbirlerine dolanması gibi sonu yüz kızartıcı düşmelere kadar varan olaylarımdan birini daha yaşadım...

Ayaklarımın neye takıldığını bu sefer bilmiyorum ama ilk 5 metrelik tökezlemeden sonra beynim artık bu koca bünyeyi artık toparlayamıyacğını anladı ve bıraktı ipleri...laptop bir yanda ben bir yanda..

neyse sonucunda ellerimde bu kırmızı kırmızı çizikler kaldı:)

o zaman tutamadıklarımız ellerimizdeki yaralar gibidir, belki zamanla geçer, unutulur..Yada izi kalır..." iz bırakanlar unutulmaz " deyip acıyı da ne kadar sevdiğimi belirtmek istiyorum...elimdeki bu kırmızı çizgiler çok hoşuma gidiyor...valla çok güzel olmuş:)

beenmaya dedi ki...

@adsız: düşmenize ve hatta bunun sizin deyiminizle bir alışkanlık haline gelmesine inanın çok üzüldüm geçmiş olsun. ama yorumunuzu okuduktan sonra gülümsediğimi söylemeden geçemeyeceğim. gülümsedim çünkü o kadar içten, o kadar samimi ve sıcak anlatmışsınız ki gözümün önünde canlandırdığım yetmiyormuş gibi böylesi yoğun ve gergin bir günde yüzüme koca bir tebessüm kondurdunuz. çok teşekkür ederim...

ellerinizdeki kırmızı çiziklere gelince sanırım siz o çiziklerin bile değerini bilenlerdensiniz.

tekrar geçmiş olsun ve tekrar teşekkürler...:))

Ahmet Canseven dedi ki...

mesajımın sonuna doğru patronum:) (işe girdim bu arada:)) çağırdığından ismimi yazmayı unutmuşum...ben kayganzemin:) ahmet.. :) bende bu güzel yazı için sana teşekkürü bir borç bilirim...

beenmaya dedi ki...

@ahmet: tanımadım tabi isim olmayınca ama en azından çiziklerin değerini bilen biriyle karşı karşıya olduğumu fark ettim :))

hayırlı olsun yeni işin çok sevindim senin adına. demek ki bir süredir kaybolmanın nedeni buymuş. ama arayı açma fazla mahrum etme yazılarından bizi.

ve de dikkat et yolda yürürken emi :))

Adsız dedi ki...

Dünyaya nasıl bakış açın var benim göremediklerim senin anlattıkların... ellerin yeni görevlerini gösterdin.... yine süpersin:)

beenmaya dedi ki...

@çalıkuşu: :)) farklı değil aslında ama bazen ben gerçeklikten kopmuş gibi dolanır dururum işte böyle olmayacak yerlerde olmayacak şeylere takılırım falan :)) sağolasın canım. sevgiler....

Adsız dedi ki...

ama tutmadığın değil tutamadığın..
senin tutup da onun bıraktığı..
sen bildin tutmayı da bilemedi bi başkası..
bize kalan ne ise ellerimizde yola ordan devam ..
beyazgelinciik.blogcu.com

Cekingen dedi ki...

gerçekten yazıların çok güzel severek takip ediyoruz:)

siirimsi dedi ki...

bir de yüreğiniz sizin

beenmaya dedi ki...

@çalıkuşu: bugün ayın 18'i ve bu yorumun bana daha yeni ulaştı biliyor musun :))

demek kulaklarım bu yüzden çınlıyordu kaç gündür :)) canım benim ne güzel sözler bunlar çok sağol ama "sıradan yazmama rağmen" kısmını hiç beğenmedim söylemiş olayım. ne demek sıradan yazmak. hepimizin anlatacak bir öyküsü var güzelim ve de bir anlatış şekli ve emin ol hiçbirimiz sıradan değiliz. bir daha böyle cümleler duymayayım senden anlaştık mı :))

öpüyorum kocaman ve sevgilerimi yolluyorummmm

beenmaya dedi ki...

@adsız: önemli olan bilebilmek ve yapabilmek öyle değil mi...teşekkürler bu güzel yorum için. sevgiler...

@çağrı: :)) teşekkür ederim. bir de şu ismini yazmayı becerebilsem çok daha mutlu olucam emin ol :))

@ferkul: :)) teşekkür ederim...

Adsız dedi ki...

amma çok konuşmuşsunuz yaa.. dediğim gibi tam kadınlar matinesi..
bu kadar çok dır dır eden bayanı ömrümde görmedim.. :D

neyse ben diğer posta uzanayım .. belki müşteri kitlesi değişmiştir..

beenmaya dedi ki...

@arti: eh be arti sen buraya gelmiştin zaten üstelik kadınlar matinesi diyosun (bende ısrarla kutup zencisi, biraz, akıllı iğne ve diğer arkadaşlar duymasın diyorum ama duydukları da yok zaten)niye geldin ki tekrar madem. yok yok biliyorum ben hoşuna gidiyor değil mi bu kadar hatun burada toplaşmış, napıyolar, ne konuşuyolar diye meraktan çatlıyosun aslında sen :)) ondan sonra da yok kadınlar matinesiymiş, yok ne çok konuşuyomuşuz istemem yan cebime koy misalisin be arti :))

sen bu kadınlara kurban ol emi :))bak bunu saymam yine bekleriz. hatta yok yok bu sefer sen gelme biz toplaşıp sana gelelim ne dersin :))

Adsız dedi ki...

hahaha.. ben misafir-perver değil misafir-savar'ım..

altın günü değil plantiyum günü yapsanız gene ağırlamam sizi..
hiç sevmem kadınları..öööğğ..

beenmaya dedi ki...

@arti: asıl sana hahaha. yahu ben sana misafir sevip sevmediğini sormadım ki ben geliyoruz dedim direk. diğer hatunlar adına karar veremem ama en azından ben geliyorum :)) misafir-savar olmanda bişiyi değiştirmez kapıdan kovsan bacadan girerim. bacadan kovsan gelir dali'nin sergisinde bulurum seni icabında :))

gün mün anlamam bilmem ben ama bak 5 çayı uyar mesela. kek yapıp gelirim olmazsa. kadınları sevmezsin demek. aman kadınlarda sana bayılıyormuş zati arti arti diyeee :))

Adsız dedi ki...

:))).. son söz sende kalsın tamam.. patron sensin..

("heh şöle yola gel hele" diye geçirme içinden ) :)

beenmaya dedi ki...

@arti: kalsın kalmasına da içime sinmedi pek. yola gel, oh mis vb şekilde sevinç nidaları da atasım gelmedi zira bir hinlik peşindeymişin gibi geldi bana bu kabullenişte ve ucu da bana dokunacakmış gibi :))

bu kadar çabuk yelkenleri suya indirdiğine göre ya sen şu hatunların etkisinden hala kurtulamadım ya da derin intikam senaryoları peşindesin. hadi bakalım hayırlısı :))

7.oda dedi ki...

gözler izler gözlemler
eller dokunur ve hisseder..

beenmaya dedi ki...

@7.oda: birinden bile mahrum kalmamalı evet ama dokunup da hissetmek sanki daha farklı...