20.01.2009

ANLA/ŞIL/MAK

Sen anlatırsın yazarak ya da söyleyerek...İçindeki niyet, yüklediğin anlam, aklındaki düşünce, yüreğindeki his, hepsini eklersin kelimelerine ve sonra özgür bırakırsın kurduğun tüm cümleleri. Her biri senden çıkar, sağa sola dağılır, başka bir dile eklenene kadar bir süre boşlukta asılı kalır.


Biri gelir sonra, alır havada asılı kalan cümleleri. Benzerdir ya diliniz, yakındır baktığınız göz, durduğunuz yer, yüreğinizdeki his, aynı anlamda ulaşır kelimelerin ona. Alır ve ekler sadece kendisine olduğu gibi. Gülümsersin.

Derken bir başkası gelir şöyle bir bakar durduğu yerden. Alır, evirir çevirir, ona göre fazlasını çıkartır, tamamlar eksiğini, başka gözlerden gördürüp, başka dillerden anlatır sana olanı biteni ve öyle ekler kendine senden gelenleri. Bir bakmışsın çoğalmışssın.

Sonra başka biri gelir, bambaşka bir yerden bakar havada asılı olan cümlelere. Öyle uzak, öyle farklıdır ki durduğu yer; ne niyetiniz, ne yüklediğiniz anlam, ne aklınızdaki ne yüreğinizdeki uyar birbirine. Başkadır ondaki yansıması senden çıkan cümlelerin. Kelimelerinizin rengi tamamen farklıdır. Bu yüzden işte bir anda eksiliverir cümlelerin, kararır rengi, can yakar istemeden, can acıtır...Üzülür ve şaşırırsın.

Haksızsındır. Çünkü senden çıkan kelimelerin başka türlü anlaşılabileceğini de düşünerek özen göstermen gerekir biraz da...

Haksızlardır. Çünkü havada asılı her cümlenin kendi gördükleri gibi olmayabileceğini hesaba katarak aynı özende davranmaları gerekir aslında...

Böyledir işte; kimi zaman içi boş bir cümlenin başka türlü doldurulmuş ağırlığı biner yüreğine. Acıtır da acıtır içten içe seni ve ne zaman geçer bilemezsin...




Görsel: img231.imageshack.us (http://www.satirarasi.wordpress.com/)

26 yorum:

Adsız dedi ki...

Senin yerine anlamlar yüklerler içine, doldururlar, boşaltırlar olmadı ellerine yüzlerine bulaştırırlar...Bunlar yerine ne dediğini anlamaya asla çalışmazlar...

foodbynil dedi ki...

kesinlikle öyle oluyor benim başıma çok geliyor misal sonra ben aslında şey dediydim diyorum bana da yapılıyor onlarda aynısını bana söylüyor dikkat etmeli beklenti içindeki durumlarda kullanılan sözcüklere.sonra yarası yıllarca 'bir sözcük' olmasına rağmen ilk günkü sıcaklığında can yakabilir..

ELİF dedi ki...

Haksızlardır. Çünkü havada asılı her cümlenin kendi gördükleri gibi olmayabileceğini hesaba katarak aynı özende davranmaları gerekir aslında...

ama senin havadaki cümlelerindeki anlamı anlamış gibi gözükürler.anlamadıkları yada anlayamadıkları ruhunun derinlerindeki seni...
boş laflar salatası yaparlar hayatını sonra...

Ozan Kayra dedi ki...

yazan insanın yükü azmış gibi bir de bu sorumluluğu vermemek gerek sevgili beenmaya. elbette özen gösterilmeli ama 'herkes'i düşünerek de yazılamaz. herkes okumaz, olur biter bence. zaten yazmak kadar okumak da keyif işi, keyif almıyorsa varsın okumasın herkes. aa dağılın len. ne bu herkes toplanmış! =)))

Arzu Eylem dedi ki...

İnsan iletişim için sözcükleri seçti...İletişimi basitleştirmek için...Oysa basit olmayan bir hayatta sözcükler yetmez oldu. Yerini anlamlara bıraktı.
Sözcükler artık insana ihanet içindeydi. Ne hissedersen hisset sözcükler ya yetersiz kalıyor ya da tam olarak anlatamıyordu birşeyleri...Çoğu zaman bir duruş, bakış ya da dokunuş sözcüklerden daha da ustaydı... Bu yüzden gerçek insan olanlar sözcüklerden kaçmayı tercih ederler...Sözlerden geriye anlamlar kalır, bilirler...Anladıkların...Anladıkların her zaman anlatılan olmayabilir...Hilekardır bu yüzden kelimler...

http dedi ki...

iyi bilirim canım, iyi bilirim...

bu arada umarım hallolmuştur malum mevzu...

Muzlu Turta dedi ki...

:)

Brajeshwari dedi ki...

Bunu o kadar iyi bilirim ki..anlatsam, sen yaz desen bunu böyle yazardın değil mi?:)

öper seni ben..

beenmaya dedi ki...

@Maviye Yolculuk: evet zaman zaman böyle oluyor ne yazık ki...ve bu durum gerçekten can yakıyor...

@perikizi: en azından herkes birazcık özen gösterirse belki biraz daha kolay olur anlamak, anlaşılmak kim bilir...

@Elif...den: işte anlaşılmaz noktada da özenli davranmak, hemen yargıya varmamak ve durumu bir şekilde açıklığa kavuşturmak gerekiyor. ama biz genelde kolay olanı, yani kendimizce yargıya varıp ona göre davranmayı seçiyoruz ne yazık ki...

@thesaurus: elbetteki isteyen okur ve isteyen okumaz. ve elbetteki yazan kim ne anlar, nasıl anlar kısıtlamasıyla yazarsa olmaz. ama senin de dediğin gibi özellikle belirli konulardan bahsediliyorsa yine de herkes kendince bir parça özen göstermeli. sadece verilen emek için bile, hem okuyana, hem de yazana gösterilmeli bu saygı öyle değil mi...bu arada ben de çok dedim ama dağılmıyor kimse yahu :))

beenmaya dedi ki...

@Arzu'm: "bu koskoca hayatı anlayabilmek için kavramlar yaratıyoruz. sonra da o kavramların içindeki minicik hayatlarla yetiniyoruz" demiş uğur özakıncı...cümlelerin bu cümleleri çağrıştırdı bana. aslına bakarsan tüm kelimelerin günahı sadece bizlerin, onları yaratıp, anlamlar yükleyip sonrada boşaltan bizlerin boynuna değil mi...

@kutup zencisi: bilmemekle birlikte şiddetle umuyorum canım...

@Muzlu Turta: peki :))

@Brajeshwari: evet aynen öyle...ve bende...:))

ABİ dedi ki...

bu olayı anlatan bir atasözümüz bile vardır hatta..
Çanakkale boğazıyla ilgili..:)

beenmaya dedi ki...

@Abi: :)))

Yeşim Özdemir dedi ki...

Benden çıkan kelimelerin başkaları tarafından farklı algılanabileceğini düşünmek çok zor geliyor bana. Çünkü ne anlatmak istiyorsam onu söylediğimi düşünüyorum. Ve hiç aklıma gelmeyen bir yorumla karşılaştığımda da ağzım açık bakakalıyorum. Aman yaaa iletişmek pek zor:)

tutsak dedi ki...

Sevgili BEENMAYA
istediğiniz kadar özenli yazın itina gösterin farklı algılamak isteyen gene de kendi idrakı ne kadar sa okadar anlıyacaktır. Kurandan bile bir sürü farklı tarikat kuracak, farklı uygulamalar yaratacak, kendi çıkarlarına uyduracak kadar değişik fikirler oluşturulabiliyorsa insanlar bizlerin yazdıklarımızdan neler çıkarabilirler bunu düşünerek lütfen siz kendinizi üzmeyin bırakın kim ne anlamak istiyorsa onu anlasın.
SEVGİ İLE KALIN

Mehtap Pasin Gualano dedi ki...

Acitir icten ice ve hicbir zaman gecmez.. yagmurlu havalarda sizlayan, yillar oncesinde kirilmis kemikler gibi, bir bahane bulur akla gelmek icin.. sizlar da sizlar.. ne yazik ki..

K®HAN dedi ki...

umur
sanmıştım.
baktım
değilmiş.
demek
umursamışım.
sanırım.

:)

feanor dedi ki...

:)
senin yazılarında kendimi buluyorsam eğer; birinci kategorideyim demektir.

haksız olanları boşver, çok da kaygılı olma bu kadar kim ne düşünür diye, bu konuda thesaurus'a katılıyorum yani.

sen dağılun ulen desen de ben gitmem ayrıca :)

beenmaya dedi ki...

@Yeşim: evet be güzelim iletişmek gerçekten de çok zor :))

beenmaya dedi ki...

@tutsak: aslında haklısınız. gerçekten de sizin gösterdiğiniz özeni göstermeyen, herşey oldukça açık ve anlaşılır olduğu halde yine de kendine göre anlayıp algılayanlar da var ne yazık ki. ve siz ne yaparsanız yapın bu amlayış, bu algılama biçimi ne yazıkki hiç değişmeyecek. çok teşekkür ederim. sevgiler selamlar benden...

@Mehtap P.G: sen ne kadar ince ve özenliysen o kadar çok sızlar hem de...

beenmaya dedi ki...

@korhan: :)))
bir de sanmanın ötesinde olanlar vardır. sen başka sanırsın ama öyledir işte :))

@feanor: huyum kurusun böyleyim işte :)) hem biliyorum da senin gitmeyeceğini :)) seviyorum seni biliyorsun değil mi :))

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Ve bu durum çok kötü olur bazen, içinden çıkılmaz bir hal alır.
İşte o anlar en sinir olduğum anlardır benim.:))

beenmaya dedi ki...

@özlem: ortada bir suç yokken üstelik hem bir suç hem de suçlular oluşur bir anda öyle değil mi....

Evren dedi ki...

ee yeni görmüşüm ben senin bu yazını... hatta bir de aynı isimle yazı yazmışım... prety in pink blogunda bağlantıda gördüm... ANLA/ŞIL/MAK tanıdık geldi. Bendeki ANLA-ŞIL-MAK mış. ne güldüm kendime...
ben adamı kadını anlatmışım kendimce:
http://evrenin.blogspot.com/2009/03/anla-sil-mak.html

sen insanı. ÖPERİM...

beenmaya dedi ki...

@Evren: :))) biliyorum yazını okumuştum ama şimdi bir daha okuyacağım...

7.oda dedi ki...

herşeyi bizim gördüğümüz kadar sanıyoruz.. oysa görünenin ardındaki gerçeği yakalamak zor..

her kelimeyi bizim anladığımız kadar sanıyoruz.. oysa okuduğumuzun ardını doldurmak zor..

benim burdan dış bükey görünüyor o şey..
senin ordan iç bükey olsa da :)

ortada buluşabilmek ne zor..

beenmaya dedi ki...

@7.oda: ortada buluşmak zor gerçekten de ama imkansız değil. en azından o çabayı gösterirsek mümkün mertebe ortalarız sanki...