20.03.2009

SUSTUĞUMUZ YER

Sustuğun yer öyle büyük ki sadece ben değil bu şehir, bu cadde, bu sokak, bu ev, bu oda hepimiz sığıyoruz içine. Yine de koca bir boşluk kalıyor ardında. Hiçbir kelimenin dolduramayacağı. Senden gelmedikten sonra...

Bilinmeyen bir zaman denizinde, ağır ağır ilerliyor yüreğim. Ufukta kara görünmüyor. Sus payı verilmiş bir geçmiş, sessizliğin gölgesinde dinleniyor şimdi. Herkes kendi payına düşeni almış. Ortada bir ben kalmışım yalnız. Bir de bana ait olmayan bir yalan. Kimse sahip çıkmıyor.

Sustuğum yer öyle büyük ki sadece sen değil, sana dair olan herşey; sevgim, saygım, gücüm, zayıflığım, yarıda kalan sözlerim, düşlerim, tarifsiz kırgınlığım, tek başınalığım, doğrularım, yanlışlarım hepiniz sığıyorsunuz içine...Yine de koca bir boşluk kalıyor geriye. Hiç kimsenin dolduramayacağı. Sen gelmedikten sonra...

Kim bilir diye sormak gereksiz. Kimsenin bilmediği yerlerde kaldı aslında herşey. Ben bile bilmedikten sonra. Sen anlatmadıktan sonra. Herşey bir sessizlik denizinde, senin ellerinle boğulduktan sonra. Kıyıda köşede kalanlar göze çarpıyor sadece. Ve suyun üzerinde koca bir yalnızlık yüzüyor.

Boğulmamak için ona sarılıyorum.


Görsel: Deviantart

28 yorum:

efrasiyab dedi ki...

kırık dökük kelimelerle yazı yazan yarım kalmış bir kadın. ya da yarım kelimelerle yazı yazan kırık dökük bir kadın. ne farkı var ki...

efsa dedi ki...

aslında çareyi biliyor kadın.

Bu arada kadın da, adam da hepimize benziyor.

Adsız dedi ki...

Beklemek nasıl birşey bilir misin?
Tüm dünya kollarını açmış seni kucaklamaya hazırken
Dizlerinle kolların arasına sıkıştırıp, sımsıkı sardığın kalbini

Olduğu yere oturtmaya çalışmaktır..

Kalbinin çarpıntıları vururken zihnine, gün üzerine üzerine yürüdün mü hiç?

Beklemek nasıl bir şeydir bilir misin?Bir kıyıdan, ötekine doğru gözünle köprü kurup,
Karşı kıyıya varıp varamayacağın üzerine, şarkılarla bahis tutuşmaktır.

Karşı kıyıya varınca ne bulacağını hiç düşünmeden köprü kurdun mu hiç?

Beklemek nasıl bir şeydir bilir misin?
Derin alınmış solukların, aşktaki uzaklık mesafesi olmadığını ummaktır..

Aldığın soluğu sevgili sanıp, içinde tuttun mu hiç?

Her seferinde bir kaç saniye daha fazla içinde kalması için sevdiğinin

Kendi soluğunda boğuldun mu hiç?

Beklemek nasıl bir şeydir bilir misin?
İyi ararsan dönüş yolunu bulabilirsin!
Nereye dersen?
Cevabı zaten beklediğindir.

Uzağa Giden, Ekim 2008

Herkes kadar suslardan, beklemekten payunu almışsın. BAk bir boşluğu görebiliyorsun. İnsan bilmzese istemez... Kelimelerinse kifayetsizliği sadece o anda zihnin kaldıramayacağı kadar acıyla karşılaşmasından dolayu yarattığı bir aforizmadır.

Selam ve dostlukla...
Güzel bir gün'ümüz olsun!

Belgin dedi ki...

Ne diyecegimi bilemedim...

Belgin dedi ki...

sadece icim yandi..

bariisss dedi ki...

"Ve suyun üzerinde koca bir yalnızlık yüzüyor.

Boğulmamak için ona sarılıyorum."

Keşke o suda tutunabilecek başka şeyler olsaydı da, yalnızlığı dibe gönderebilseydik...

Harikasın...

a. dedi ki...

"Ve suyun üzerinde koca bir yalnızlık yüzüyor.
Boğulmamak için ona sarılıyorum"

Ona sarılırken boğulur gibi oluyorum.Tek bir kurtuluş var ki, o da yok ortalıkta...

Ateş Böceği dedi ki...

Bu yazıya karşılık susmak en iyisi sanırım ....

Vladimir dedi ki...

Uzun bir zamandır hiç bir suskunluk beni bu denli etkilemedi. Fonda Mina çalıyordu, Pazzo şarkısındaki çığlıklarla suskunluk bir tezat halinde ekrandan gözüme oradan içime akıyordu. Yazma böyle gözünü seveyim.

Arzu Eylem dedi ki...

Yalnızlık ne yaman kelime... Düz bir ova gibi demiş şair. Oysa bazen yokuştur yalnızlık. Tırmanabiliyorsan sonu uçsuz bucaksız bir sen olan...
Ezberleri bozma vakti.
Konuştuğumuz yerlerden susma, sustuklarımızı konuşma vakti diyorum bugünlerde...
Hatta mümkünse geçmişi geçip şimdiye varma vakti...

Filiz Benera dedi ki...

Bencillik ediyor ve hüzne ortak olmuyorum bu kez...
Susuyorum, susuyorum, susuyorum işte....

Enis Diker dedi ki...

Yalnızlığımızı bir tek kişiye adıyoruz. Kolayımıza mı geliyor? Çok mu yorgunuz? Yada öbürü daha mı yorucu? Bilemiyorum ama bu da çok yıpratıcı.

Galiba dik dur ey insan diye başlayan bir yazı yazmak gerek :)))) Neşeyle, hayatla, insanlarla, çocuklarla, ağaçlarla, çiçeklerle, kedilerle, köpeklerle - bir tek insanla değil ama ona da açık bir kapıyla :)))

Konuyu dağıtmadım inşallah :)

Adsız dedi ki...

tam olarak şuan içinde bulunduğum...

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Susma,
Sustuğun için denizde yalnızlık yüzüyor ya.
Yüreğine sağlık yine çok güzeldi.

DeliRapunzel dedi ki...

herkes bir bölüm seçmiş bu yazıdan, öyleki herkesin kendini bulabileceği kadar mükemmel olmuş... yüreğine sağlık..

ve bende;
"Ufukta kara görünmüyor. Sus payı verilmiş bir geçmiş, sessizliğin gölgesinde dinleniyor şimdi. Herkes kendi payına düşeni almış. Ortada bir ben kalmışım yalnız. Bir de bana ait olmayan bir yalan. Kimse sahip çıkmıyor."

..buraya bir tırnak atmak istedim, benim payıma düşende bu sözler olmuş...

sufi dedi ki...

Koca boşluk; onca kelimelere rağmen onsuz olduğu için hiçbirşeyle dolmuyorsa; sarıldığın yalnızlığın boğmasın seni.Bu şehre sarıl bu caddeye bu bahara geleceği umuda sarıl.Gelecektir ve dolacaktır susan her köşe.Bu da benim duam "bekleyen muradına ersin inşaallah."

kelebenk dedi ki...

kocaman sus zamanlarına kocaman yanlızlıklar sığdırmaya çalışyoruz. konuşup yalnızlığı kandırmak varken.

Pilli Petro dedi ki...

çaresiz kadın yoktur, hele de sen, boğulmak sadece kabustur, rüyada yaşanan !!!

yalnızlıksa sahip olduğumuz en değerli şey ! keşke diyorum bazen keşke bir an yalnız kalabilsem :)

diyorum ben bu kadar çevre nefes aldırmıyor şekerim :)

Biraz dedi ki...

bu anlattigin hislere bezeyen ya da durumlara benzeyen taktigim bir isim var "hic bir yerin ortasinda olmak" oyle hissettirdi yazida anlattiklarin bana.

beenmaya dedi ki...

@efrasiyab: hem var hem yok aslında...sonuçta her seferinde biri yada bir şey yarım kalmıyor mu hayatta...hatta hayat bile...

@efsa: içimizden biri yada birileri bu yazdıklarımız aslında hepimizin öyküleri öyle değil mi...

@Uzağa Giden Kadın: geçer demişti bir nefeste...ben de geçmesin diye nefes almamıştım bir süre...sonra geçti elbet. ama hayatın bana birkaç nefes borcu kaldı...

sağolasın...
güzel günlerimize...

@Belgin: susalım o zaman canım. sussak bile birbirimizi anlamaz mıyız zaten...

beenmaya dedi ki...

@Belgin: yanmasın için...sen hep güzelliklerden yana olsun...

@bariisss: belki de vardır ama nedense genelde ilk sarıdığımız yalnızlığımız oluyor öyle değil mi...teşekkür ederim canım sağolasın...

@a.nur: aslında belki de birden fazla seçeneğimiz var ama kimi zaman görmez ya insan, görse de seçmez ya belki de öyle bişi...

@Ateş Böceği: ama sadece bu yazıya karşı olsun suskunluğun...hayata, aşka, sevgiye karşı değil. sen hep konuş ve konuştuğun kadar sana gelsin tüm iyi dileklerin, niyetlerin öperim...

beenmaya dedi ki...

@Vladimir: ilahi Vladimir peki yazmam dicem ama ben başka türlü yazamıyorum ki napayım şimdi :)))

@Arzu'm: geçmişi geçip şimdiye varma, şimdiyi yaşama vakti...hem de tüm hakkıyla...

@Filiz: belki de birimizin bencillik etmesi gerek nefes almak, aldırmak için kim bilir :))

@Enis Diker: dağıtmadığınız gibi çok farklı ve önemli bir noktadan baktınız ve baktırdınız aslında öncelikle teşekkür ederim :))

sanırım bizim asli sorunumuz yalnızlığımızı kendimizin olarak kabul etmiyor oluşumuz. yani içimide bir yerde her zaman olan ve de her ne olursa olsun olacak olan yalnızlığı görmezden gelip es geçiyoruz. ama bizim dışımızdaki etkenlerden ortaya çıktığında da hemen bir başkasına veya bir başka olaya yükleyip atmaya çalışıyoruz üzerimizden...oysa onla yaşamaya çalışsak, onun içimizdeki varlığını hep bilsek onu yok saymasak belki de herşey çok daha farklı olacak kim bilir...daha önce yalnızlığa dair şöyle yazmıştım;

Bir yara gibi…
Hani içinde bir yerde, senin bile farkında ol(a)madığın, gözle görülmeyen bir yanında mesela, artık senin ayrılmaz bir parçanmış; elin, gözün, kulağınmış gibi taşıdığın, her canın sıkıldığında, acıdığında veya acıttığında başkalarını istemeden, bir günün bir diğerine uymadığında mesela, kendini bilmediğin huysuz ve umarsız zamanlarında, içindeki boşluklar üşüdüğünde, şimdiye kadar kaç kişiyi üşüttüğünü düşündüğünde, başkalarına az kendine fazla geldiğinde, ya da tam tersini hissettiğinde, yakalayamadığında akıp giden zamanı, tutamadığında her istediğinde istediğin yerinden hayatı, kendini hep geç kalmış hissettiğinde, ama yetişmek için artık çabalamadığını fark ettiğinde, sürekli anlaşılmadığından şikayet ettiğinde, ama sen anlatabildin mi bilmediğinde, gün bitişlerinde, mevsim geçişlerinde, her sene sana bir yaş daha eklendiğinde, bir sevgiliden ayrıldığında, bir başkasına sil baştan aşık olduğunda, bir dosta kırıldığında, ailene gücendiğinde, kimi zaman hiç sebepsiz, kimi zamansa sebebini bile bilmediğinde, el yordamıyla çabucak bulup da yerini, bir anda gün yüzüne çıkardığın, tatlı-sert kaşıyarak, canını acıtarak hatta tekrar tekrar kanattığın, ve o kan dinip, o sızı geçene kadar, hani tekrar kabuk bağlayıp da içindeki o vazgeçilmez ama bir o kadar da fark edilmez yerini alana, sen kendi içinden çıkıp da tekrar yaşamla bağını kurana kadar, hem kendi hayatına hem de başka hayatlara kan kırmızı bir izle bulaştırdığın bir yara gibi yalnızlığın….
Bilirsin işte…
Boş verilmiş bir yalnızlıktır aslında seninkisi…
Ama boş değil…

belki de bunun gibi...çok teşekkür ederim va sanırım asıl konuyu dağıtan ben oldum kusura bakmayın :))
sevgiler selamlar...

beenmaya dedi ki...

@ay köpüğü: o zaman bir an önce çıkman, sesine sesle karşılık verilmesi dileğiyle...

@özlem: kimi zaman tek başına konuşmak da bir çare olmuyor be arkadaşım. zorla susturuluyorsun ne yazık ki...sevgimle...

@delirapunzel: payına aldığın cümlelerin en kısa sürede iyiye, güzele dair cümlelerle yer değiştirmesi dileğiyle o halde...sevgiler canım...

sufi: sarılınacak bunca şey varken gerçekten isteniyorsa aslında bir şekilde doldurulur, hatta kendi kendine bir bakmışsın doldurmuş bile yaşam seni öyle değil mi yüreği güzel, kocaman sufi...

beenmaya dedi ki...

@kelebenk: bak bu da bir seçenek elbette seçmesini bilene :))

@Bekriya: :))) alemsin sen ya...ama bak şuna katılıyorum aslında yalnızlığımız öyle kıymetli ki gerçekten anlamını, yaşamasını bildikten sonra...

@Biraz: hiçbir yerin ortasında olmak...bak bende sevdim bu tanımı :)))

ELİF dedi ki...

Boğulmamak için ona sarılıyorum.

Yalnızlık...
Kaç kişi çıkarır bizi bu yalnızlıktan yada kaç güzel cümle...
Çogul türküler içinde yalnız nakaratları oynuyoruz...

beenmaya dedi ki...

@Elif...den: oysa bir bilsek ki aslında her zaman her şekilde yalnızız...

7.oda dedi ki...

ama yine boğuluruz bazen dimi.. yalnızlığımız bile kurtaramaz bizi ..

beenmaya dedi ki...

@7.oda: hatta kendi yalnızlığımızda boğuluruz...