Pages

KARŞI PENCERE-I

31.07.2009
“Sevgili Simone;

Senden sonra artık kırmızı kırmızı değil.
Gökyüzünün mavisi de artık mavi değil.
Ağaçlar artık yeşil değil.

Senden sonra biz olmanın, özlemenin renklerini aramalıyım.
Senden sonra bizleri utangaç ve kaçak kılan acıyı bile özlüyorum.
Bekleyişleri, vazgeçişleri, şifreli mesajları özlüyorum.
Görmek istemeyenin kör dünyasında kaçamak bakışmalarımızı.
Bizi görselerdi onların utancı, nefreti, acımasızlığı olurduk.

Senden af dileme cesaretini henüz gösteremediğim için pişmanlık duyuyorum.
O yüzden artık pencerene bile bakamıyorum.
Seni hep orada görürdüm henüz adını bile bilmezken.

Senin daha iyi bir dünya düşlediğin zamanlar
Bir ağacın ağaç, mavinin gökyüzü olmasının yasaklanamayacağı bir dünya.
Bilmem bu daha iyi bir dünya mı?
Artık kimse bana Davide demiyor, Bay Veroli diyorlar.
Bunun daha iyi bir dünya olduğunu nasıl söyleyebilirim.
Senin olmadığın bir dünya için bunu nasıl söylerim."


KARŞI PENCERE/MEKTUPLAR


P.S: Böyle aşklar sadece filmlerde mi olur; zamanın, koşulların ve hatta ölümün yok etmeyi başaramadığı, kendi adını unuttuğu halde onun adını unutturmayan, acısıyla, tutkusuyla, özlemiyle, pişmanlığıyla ilk günkü gibi yaşanan, yaşatılan aşklar…

Bilemedim…

28 sayfa ekleyen:

Ateş Böceği dedi ki...

galiba filimlerde oluyor.Gerçek hayatta o kadar çok maske takıyoruz ki hangisinin gerçekten biz olduzumuzu bazen unutuyoruz.Aşkta ise bunlara yer yoktur aşk saflık ister saf ışıktan bir yürek ister sence insanların sevdiğinin yanında soyunup tüm duygularıyla çıplak kalacak kadar cesareti varmı ki helede günümüzde ben cevabını biliyorum

HAYIR...

İDEA dedi ki...

Mayam,
Boylesi asklarin yasanabilmesi icin kisi kendine olan yolculugunu tamamlayip,kendini bulmali. Kendinden emin atilan her adim kalici olur .

ABİ dedi ki...

doğru iki kişinin birbirini bulması sadece filmlerde olmadığına göre böyle aşklar da sadece filmlerde olmaz... "bence"

ha, ne kadar sürer, onu filmlerin senaristleri bile bilmiyor.:)

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Bence de filmlerde oluyor, belki çok nadiren gerçek hayatta olabilir, aşk çok karmaşık bir duygu. Bu duyguyu yaşamak için önce gerçek aşkı bulmak gerek, aşkı başka duygularla karıştırmmak gerek bence Beenmnaya'cım:)

Selin dedi ki...

Normalde de çok seviyorum ama son zamanlarda öyle etkileniyorum ki yazdıklarından, ya sende bir şey var bu ara ya bende..

Galiba sadece filmlerde var böyle aşklar, biz beceremiyoruz. En ufak bir olumsuzluk kolumuzu kanadımızı kırıyor, çekiliyoruz kabuğumuza. Böyle bir aşkla sevebilecek olanı kovuyoruz kapımızdan, yanlış yerlerde takılıp kalıyoruz ya da benim kafam o kadar dolu ki saçmalıyorum :)

Vladimir dedi ki...

Filmler, kitapla gerçek hayattan beslendiğine göre böyle aşklar gerçekten de yaşanıyor. Ama duygusal algısı kuvvetli olanlar aşkı her yönü ile yaşıyor, acısını da zor atıyor üzerinden. Yine de aşk ile nefret arasındaki ince çizgiyi unutmamak lazım. Her an kıyamet kopabilir. Yer ile gök yer değiştirebilir aşkın dünyasında. Bazı insanlar acıtmayı sever bazıları acı çekmesini. Çektği acıyı farketmeyi sever bazısı da. Bence...

Dilek dedi ki...

Sevgili Maya,

"İnsan sahip olduğu şeyi arzulayamaz, bu doğaya aykırıdır."demiş ünlü yazar Frédéric BEİGBEDER

Bazılarına göre aşk çaba sarfetmek...karşılıksız sevmek..bazılarına göre ise kimyasaldır.
Bana göre aşk kaybetmek demek,bunu bir hafta önce arkadaşımı toprağa verdiğimde anladım..
en güzeli sorgulamamak olduğu gibi yaşamak.

y. dedi ki...

ışın kararcanın "tutunamadım " diye şarkısı vardır.bu yazıya bence çokça denk düşer.

öte yandan aşk yaşanmış bişeydir ve bugün hissedilen onun eksikliğidir.iki kişinin birbirine uyan parçalar gibi olması dünyanın en güzel şeyi belkide ama bunun da süresi belirsiz,nihayetinde herşey gibi aşk da kendi cennet ve cehennemini yaratıyor işte.

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

hayır hala böyle tutkuyla aşka sarılan bir kaç kişi tanıyorum ben...

Mehmets dedi ki...

legolar geliyor aklıma benim böyle durumlarda. Uymuyor bazen parçalar. Uygun olanı bulmak da çok uzun zaman alıyor. Ama en kötüsü sana benzemeyen birini kendine uyarlamaya çalışmak herhalde. Filmlerdeki gibi bir aşk... Ütopik bir lego seti gibi:)

guguk kuşu dedi ki...

dileğin yorumu çok hoşuma gitti en iyisi bu konuyu sorgulamamak.
ben aşka inanmam. daha doğrusu aşk elbette vardır ama hormonsal geçici bir hastalıktır. tutkudur. fizyolojik bir duygu değildir. sevgidir fizyolojik olan fedakarlık ve sabırdır. saygıdır dahası. aşkta 1 mmlik hormonun elinde kul köle olur M'nin de dediği gibi kendimize hiç uymayan birini kendimize ya da kendimize ona uyumlamaya çalışırken komik ve acınası durumlara düşeriz. e peki ozaman niye hemen herkes aşık olup durur. eee böyle olması gerekiyor mirim elbet dileğin dediği gibi sorgulamamak lazım:)

sufi dedi ki...

Sevgili beenmayam;
Çok şükür ki hala böyle aşklar var canım.Belki onların yüzüsuyu hürmetine bu alem hala ayakta duruyor.Sevgilerimle.

cem dedi ki...

Filmlerde, romanlarda, öykülerde.. evet bu gibi yerlerde olması muhtemel aşklardır bunlar. yoktan var edilmiyor tabi, olan aşk biraz daha süslenince kelimelerle, al sana ulaşılmaz aşk..

Adsız dedi ki...

Bu zamanda sanmıyorum olsun..Ama olduğunu düşünmek bile güzel.Kimbilir belki yeryüzünde biryerlerde halen vardır ateşi sönmemiş,söndürülememiş bir aşk...

Fuliyama dedi ki...

ne olursa olsun, bu yazıyı sana yazdırtmış aşk..ve taa uzaklara, tanımadıklarına ve bilmediklerinde kadar ulaştırmış ve onlarda bir "iz" bırakmış...aşk belki de budur...

beenmaya dedi ki...

@Ateş Böceği: filmlerde bizlerden çıkma değil mi peki. ama dediğin gibi eğer çırılçıplak kalma cesaretini göstermek yerine maskelerle dolaşırsak yine sadece filmlerde seyredeceğiz böyle aşkları demek ki...

@İDEA: işte herşeyin hatta hayatın özü de bu değil mi zaten İDEA'm...

@Abi: bence de sence aslında :))) doğru insanların denk gelmesi kadar bu doğruların kişiler tarafından da bozulmaması önemli tabi. yoksa filmlerde seyretmekle yetineceğiz çoğu zaman böylesi aşkları...

beenmaya dedi ki...

@özlem: filmlerde hayatın içinden, bizlerden çıkma değil mi aslında. ama biz yaşamak, yaşatmak yerine filmlerde seyretmeyi daha uygun buluyoruz belki de cesur olamadığımızdan ne dersin :)))

@sLn: hayır saçmalamıyorsun hatta çok doğru söylüyorsun. aşkı adı gibi, layıkıyla, değeriyle yaşamayı beceremeyen bizleriz aslında. ve o nedenle istediğimiz halde yaşayamadıklarımızı, cesaret edemediklerimizi filmlerde gösteriyoruz ya...

bu aralar ikimizde de birşeyler var sanırım :))) ama sen iyi ol tamam mı hem de en kısa zamanda...

@Vladimir: bence de aynen sence sevgili arkadaşım :)))

beenmaya dedi ki...

@Dilek: dediğin gibi sorgulamadan yaşamak lazım aslında ve biz çoğu zaman sorguladığımız için yaşayamadan kaybediyoruz ya elimizdekileri...

bu arada başınız sağolsun...

@y: "aşk da kendi cennetini ve cehennemini yaratıyor herşey gibi" işte bu sözü çok sevdim...

@Yalnızlık: o zaman ne mutlu sana :)))

beenmaya dedi ki...

@M..: lego benzetmesi çok güzel, ütopik bir lego seti gibi :)) ama ütopik yapan biraz da biziz sanki ne dersin :))

@guguk kuşu: aşk olsun be kuşum, olalım, olduralım, sorgulamadan, sorgulatmadan yaşayalım. yoksa nasıl katlanılır hayatın ağırlığına ama değil mi :))

@sufi: aynen öyle canım sufi'm çok şükür var ve her zaman da olacak, olmalı...

beenmaya dedi ki...

@gereksiz adam: ama o filmler, kitaplar hepsi bizden çıkıyor ya işte. aşk bizden, yüreğimizden çıkıyor ötesi var mı. sadece yaşamayı, yaşatmayı beceremiyoruz süslü kelimelerle anlatmak kadar...

@cosmos: vardır be cosmos, olmalı...böyle düşünmesi bile güzel ve yeter öyle değil mi :))

@Fuliyama: filmi seyrettin mi bilmiyorum ama kıskanılası, imrenilesi bir aşktı bu mektuplara taşınan ve paylaşmadan geçemedim bende...çok teşekkürler sevgiyle...

... dedi ki...

sadece filmlere,kitaplara sıkıştırmak olmaz olamaz..var,biliyorum:)

beenmaya dedi ki...

@EVOLET: olmasın zaten. hem sadece bilmekle kalma yaşa da :)))aşk hep olsun olmalı :))))

Ozan Kayra dedi ki...

P.S.:bana da yalnız filmlerde olur gibi geliyor. zaten gerçek hayatta olsaydı kurgulamazdı insanlar da bu kadar.. =(

beenmaya dedi ki...

@thesaurus: aslında gerçek hayatta da var var olmasına da biz şans vermiyoruz ki kurgulayıp bozduğumuz için sadece filmlerde seyredebiliyoruz işte...

pinomino dedi ki...

Karşı Pencere filmi en sevdiğim filmlerdennn.. Müzikleri de öyle...
İyi ki aşk var.. Eğer aşk olmasaydı şu an dinlemekten zevk aldığımız müziklerin, okumaktan zevk aldığımız kitapların, bakmaya doyamadığımız tabloların çoğu olmazdı:) Aşk tüm bunları ürettiren enerji kaynağı değil mi ama:D

beenmaya dedi ki...

@Pino: iyi ki var dediğin gibi ve her zaman olması, yaşanması dileğiyle sevgili Pino...

bu arada film konusunda da hemfikiriz :)))

MAVİ UMUT dedi ki...

Aşkın hakkının aynı anda verecek iki ayrı insan bir araya pek gelemiyor sanırım. Yani bir taraf eksik bir taraf tamsa aşk konusunda, af dilenmesi gereken hatalar çok olabiliyor. Ama dilenmiyor.. Hayatın duraklarında hayatı ve aşkı anlayıp yaşatmanın formülünü çözen birine aynı denklikde biri rast gelmeli gibi geliyor bana.. Hiç görmedinizmi bunu hayatta..bir taraf çok açık kendini parçalıyor karşı taraf son derece hoyrat ve yıpratıcı..
Hayat çok acaip gerçekten...

beenmaya dedi ki...

@UFUKÇİZGİSİ: keşke olduğu gibi, geldiği gibi yaşamaya çalışsak aşkı. eksik, tam ayrımı yapmadan belki o zaman daha farklı olur herşey ama olmuyor işte öyle değil mi...teşekkürler sevgiyle...