Sen masanın bir tarafındasın şimdi, ben diğer tarafında. Aramızda, masanın üzerinde iki bardak bira, bir tabak karışık kroket, bir sürü kelime ve bir de akıp giden koca bir deniz var. Dalga seslerine kulak kabartıp da maviliklerine bulandığımız. Benzer fırtınaların sığınakları saklı yüreklerimizde. O yüzden belki de zamana endekslenmeyen, acelesi olmayan, telaşsız bütün anlatımlarımız. Kendimizi dinlendirdiğimiz küçük kayıklarımız aynı denizin ortasında karşılaşıyor.
Sen denizin bir kıyısındasın şimdi, ben diğer kıyısında. Görebildiğim, sesini duyabildiğim kadar yakın hissediyorum seni kendime. Hep öyle hissettim zaten. Bu yüzden belki de hiç susmadan masanın üzerine kelimeleri hızla yığışım. Sense alışkanlıktan belki de benim karman çorman sunduğum kelimeleri alıp da masadan derleyip düzeltmeye çalışıyorsun büyük bir dikkatle. Sessizliğini fırtına sonrası dinginliğe benzetiyorum. Demir alma zamanı gelmiş olan bir geminin kendinden emin, kalkış saatini beklemesi gibi bakıyorsun bana. Gözlerinden deniz yansıyor.
Sen yolun bir tarafındasın şimdi, ben diğer tarafında. Giden kısmına yazılacak olan adından bahsetmiyoruz. Üzülmüyorum istediğini bildiğim için. Uzak diye bir yerin olduğuna asla inanmadım.Ve biliyorum ki sesim sana ulaşacak her zaman bu zamana kadar ulaştığı gibi. Ben ses verdiğim, sen dinlediğin sürece. Masada kalan kelimelerini, havada asılı sesini alıp, özenle katlayıp, yüreğime yerleştiriyorum. Daha şimdiden sana uzanan koca bir yol oluyor.
Sen hayatın bir tarafındasın şimdi, ben diğer tarafında. Aramızda, birazdan kalkıp gideceğimiz ve belki de bir daha dönmeyeceğimiz masanın üzerinde, yarıyı çoktan bulmuş iki bira, içindeki karışık kroketleri bitmiş boş bir tabak, kimi karışık kimi düzgün bir sürü kelime, akıp giden koca bir deniz ve bir de o denizde tutunmaya çalışan benzer iki yürek var.
Yüreklerimizi alıp masadan kalkıyoruz. Ellerimde denizin kokusu kalıyor...
*İlk yayın tarihi: 09/11/09’
**Görsel: Deviantart
Sen denizin bir kıyısındasın şimdi, ben diğer kıyısında. Görebildiğim, sesini duyabildiğim kadar yakın hissediyorum seni kendime. Hep öyle hissettim zaten. Bu yüzden belki de hiç susmadan masanın üzerine kelimeleri hızla yığışım. Sense alışkanlıktan belki de benim karman çorman sunduğum kelimeleri alıp da masadan derleyip düzeltmeye çalışıyorsun büyük bir dikkatle. Sessizliğini fırtına sonrası dinginliğe benzetiyorum. Demir alma zamanı gelmiş olan bir geminin kendinden emin, kalkış saatini beklemesi gibi bakıyorsun bana. Gözlerinden deniz yansıyor.
Sen yolun bir tarafındasın şimdi, ben diğer tarafında. Giden kısmına yazılacak olan adından bahsetmiyoruz. Üzülmüyorum istediğini bildiğim için. Uzak diye bir yerin olduğuna asla inanmadım.Ve biliyorum ki sesim sana ulaşacak her zaman bu zamana kadar ulaştığı gibi. Ben ses verdiğim, sen dinlediğin sürece. Masada kalan kelimelerini, havada asılı sesini alıp, özenle katlayıp, yüreğime yerleştiriyorum. Daha şimdiden sana uzanan koca bir yol oluyor.
Sen hayatın bir tarafındasın şimdi, ben diğer tarafında. Aramızda, birazdan kalkıp gideceğimiz ve belki de bir daha dönmeyeceğimiz masanın üzerinde, yarıyı çoktan bulmuş iki bira, içindeki karışık kroketleri bitmiş boş bir tabak, kimi karışık kimi düzgün bir sürü kelime, akıp giden koca bir deniz ve bir de o denizde tutunmaya çalışan benzer iki yürek var.
Yüreklerimizi alıp masadan kalkıyoruz. Ellerimde denizin kokusu kalıyor...
*İlk yayın tarihi: 09/11/09’
**Görsel: Deviantart
24 yorum:
Gitmese kimse bir yere, ellerimizdeki deniz kokusu öyle olur ki, martılar konar üzerine.
bu ne kadar güzel bir anlatım maya'cım..çok beğendim, hayran kaldım, tekrar okudum hatta..
iki kişi arasında yaşanan o anı nasıl da güzel dökmüşsün satırlara..ben kaçırmış mıyım bu yazıyı daha önce, ya da unutmuş muyum..iyi ki yeniden yayınladın diyorum.
Gidenleri,
Kalanları,
Gitmek istemese de gitmek zorunda kalanları hatırlattı satırların..
Giden her zaman giden midir,
Yoksa aslında kalanlar mıdır gidenler?
O yarıya inen bira bardakları gidenlerden mi kalır,
Yoksa gidenin ardından O'nun bıraktığı noktada kalanlardan mı?
ve herşeye rağmen gidenler mi koklar o denizin kokusunu en derinden,
yoksa kaldıkları noktada denizin kokusuna O'nun kokusunu ekleyenler mi?..
İçimde unutmak için çılgıncasına çabaladığım duygulara dokundu satırların maya, acıttı..
kalanın bakışı canlandı gözümde sonra gideni gördüm birden. içim burkuldu ve ellerimi kokladım..
deniz kokuyordu
Ellerimizde denizin kokusu kalıyor.
İki yürek ayrı iklimlere yol alıyor..
Ayrılığa dair çok güzel cümleler okudum .
sevgilerimle...
kelimelerin bittiği yer burası olsa gerek.."Ve biliyorum ki sesim sana ulaşacak her zaman ulaştığı gibi. Ben ses verdiğim, sen dinlediğin sürece"..
çok güzel çok çok güzel. yüreğine sağlık
nasıl da güzel anlatıyosun Beenmaya,deniz koktu birden her yer..
Gidenler, kalanlarin yüreginde her zaman yüreklerinin bir parcasini birakip ta giderler...
Yüreğine sağlık canım, dün de yorum yazdım ama gitmedi umarım bu gelir sana:)
@Parpali: ama gün geliyor herkes bir şekilde bir yere gidiyor işte...
@Ful yaprakları: çok teşekkür ediyorum canım benim sağolasın sevindim beğenmene :)))
@Clementine: ah sevgili Clementine öyle sorular ki bunlar cevapları yaşamın içinde sadece, yaşarken bile anlaşışamaz hatta belki de ama kesinlikle dilde değil sadece ve sadece yürekte...
acımasın o yüreğin, varsa eğer bir yarası iyilikle, güzellikle, sevgiyle iyileşsin dilerim...
@böcük: bir de gidenin bakışı vardı aslında sadece kalanın gördüğü. giden deniz bakıyordu...
@ELİF: çok teşekkürler kalemi güzel, yüreği güzel kadın çok teşekkürler...
@losstime: yürekten geldiği müddetçe o ses, o sözler bir zaman bir yerde ulaşır sahibine öyle değil mi sevgili losstime...
çok teşekkürler ve sevgiler :))
@suvebeyaz: o deniz senin yüreğinde demek ki o yüzden yürekten yüreğe dile gelmiş kelimeler...
sevgiler :))
@Belgin: ve hatta kimi zaman kendileri de bir parça alırlar yanlarına...
yine, yeni, yeniden hoş geldin canım benim...
@özlem: bir öncekinden haberim yok ama bu yorumun gayet güzel geldi :)))
Canı benim...
http://www.youtube.com/watch?v=VjEG2eZSlzk senin için de dinlerim..
@Nehir İda: ben dinleyemiyorum işyerinden sen dinle bari...
Duygularını kaleme alış şekline hep hayran oldum Mayacığım.
Yine bunun delili bir yazı.
Yüreğinden dökülen her cümleye aşkolsun..
Sevgiler canım
@nani: aşk...
her daim
var'sın
olsun!
değil mi ama :))
yüreğinden öperim nanim...
Bu yazı; biliyorsun benim için en özeli en anlamlısı. Tüylerim diken diken olur her okuduğumda.
@Elif Gizem: bilmez miyim Elifim Gizemim...
Yorum Gönder