Bugünlerde çok yoğun çalıştığından bahsediyorsun, sen konuşurken ellerin bir yandan ortalığı düzeltmeye çalışıyor alelacele. Bırak kalsın diyorum sana, içimden aslında evinin bu dağınık halini sevdiğimi geçiriyorum; kitaplığından taşıp duvar diplerinde kendine yer bulmuş olan kim bilir senin tarafından kaç kez okunmuş, satırları çizilmiş, belleğinde ya hepsi ya da sadece tek bir kelimesi yer etmiş kitaplarına, sağa sola bıraktığın üzerine belli belirsiz kokunun sindiği kıyafetlerine, dinlerken sadece kendinin duyabileceği bir sesle eşlik ettiğin cd’lerine, benim gözümün görebildiği, senin ellerinin değdiği her yere bakarken...Senin bu dağınıklığını seviyorum ben aslında, diye düşünüyorum. Senden bir parça, sana dair her parça sağa sola, her yere dağılmışken, her yerde gözlerimin sana çarpmasını, seni bulmasını seviyorum.
Aklının dağınıklığını seviyorum mesela. O tatlı unutkanlıklarını, yanlış zamanlamalarını, kimi zaman bana, kimi zaman kendine geç kalmalarını. Ellerinin dağınıklığını seviyorum; nereye koyacağını bilemediğin ellerinin, o çocuk telaşında sağa sola değip, her dokunduğu yerde senden bir iz bırakmasını. Gözlerinin dağınıklığı seviyorum sonra. Geçmişten bir parça hüzün, şimdiden belirsizlik ve geleceğe dair umut taşıyan gözlerinin bazen bana yakın, bazen çok uzaklarda olmasını. Yüreğinin dağınıklığını seviyorum, yaşadığın o umarsızlığı, o kırılganlığını, sonra tek bir sözle, tek bir sözde yeniden başlamalarını. Saçlarının dağınıklığını seviyorum, o küçücük yüzünün her yanına bulaşmış ışık parçaları gibi gözlerimi kamaştırmasını ve parmaklarımın arasında kaybolmalarını...
Senin bu dağınık hallerini seviyorum ben aslında biliyor musun? Evinin dağınıklığını, aklının dağınıklığını, saçlarının dağınıklığını, ellerinin, gözlerinin, yüreğinin sonra...Senin bu dağınıklığını seviyorum en çok. Sonra o en masum, en utangaç hallerinle bana, sadece bana olan toplanmalarını...
*İlk yayın tarihleri: 11/08/08’ ve 31/08/09’
**Görsel: Deviantart
Aklının dağınıklığını seviyorum mesela. O tatlı unutkanlıklarını, yanlış zamanlamalarını, kimi zaman bana, kimi zaman kendine geç kalmalarını. Ellerinin dağınıklığını seviyorum; nereye koyacağını bilemediğin ellerinin, o çocuk telaşında sağa sola değip, her dokunduğu yerde senden bir iz bırakmasını. Gözlerinin dağınıklığı seviyorum sonra. Geçmişten bir parça hüzün, şimdiden belirsizlik ve geleceğe dair umut taşıyan gözlerinin bazen bana yakın, bazen çok uzaklarda olmasını. Yüreğinin dağınıklığını seviyorum, yaşadığın o umarsızlığı, o kırılganlığını, sonra tek bir sözle, tek bir sözde yeniden başlamalarını. Saçlarının dağınıklığını seviyorum, o küçücük yüzünün her yanına bulaşmış ışık parçaları gibi gözlerimi kamaştırmasını ve parmaklarımın arasında kaybolmalarını...
Senin bu dağınık hallerini seviyorum ben aslında biliyor musun? Evinin dağınıklığını, aklının dağınıklığını, saçlarının dağınıklığını, ellerinin, gözlerinin, yüreğinin sonra...Senin bu dağınıklığını seviyorum en çok. Sonra o en masum, en utangaç hallerinle bana, sadece bana olan toplanmalarını...
*İlk yayın tarihleri: 11/08/08’ ve 31/08/09’
**Görsel: Deviantart
40 yorum:
Çok güzel bir yazı olmuş:)Anlatımına bayıldım.
her okunuşta bir yazı insanda nasıl hep aynı güzel duyguları uyandırabilir ki. Bu benim favori yazılarımdan biri.
Birini sevmek, onu en dağınık hali ile bile kabul etmey/sevebilmeyi gerektiriyor değil mi?
aşkın dağınık olanından, hüznün savuranından, kim toparlayacak bu kalbi?
her dağınıklığında kendini bulmak...aşk bu değil mi zaten..her şeyde kendinden bir tutam bulabilmek..
Sizemi aittir? kiem aittir nedir bilmiyorum ama çok güzel çok beğendim...
düşündürdü...hep toparlaynmaya çalışan hallerimi...
Çok güzel,çok içten bir yazı olmuş,eline sağlık!
Aşk böyle bir şey işte..
tam da böyle
sevgiyle ;)
"the chinese character in this work is by famous ancient calligrapheris named Mi Fu. this word means "love" in china" kaynak:volond...
ayrıca sadesi http://bbs.musicool.cn/customavatars/223462.jpg ...behzat ç. de savcı "varsın bizde mutsuz olalım" gibiinden birşey demişti,varsın dağınık ol der gibi...kitapçıda inat oyunları 17 tl, internetten şipariste 10 tl, iyiki var internet ;)
sağlıcakla...ben onun uzak sessizliğini sevmedim,ama yine seviyorum onu...(sevgi eşit değildir aşk)
hani bugün hıdırellez ya bak şimdi buradan diliyorum sadece sana toplanan, aklı başında, umut yüreğinde, sözü özünde bir sevgi. seni hakeden, sen gibi. valla ben diledim. olur mu. olur!
sevgimle...
canım harika bir yazı olmuş.çok etkilendim.yüreğine sağlık.
sevdim desem :))
Çok güzel anlatımlı,
sevgi ifadesi dolu bir yazı olmuş canım. Sevdiğinin en masum halleriyle sadece sana toparlanmasını ne kadar hoş anlatmışsın. Sen bence sevmeyi bilenlerdensin! Aynı şekilde sevilmen ve sevginin kıymetinin daim bilinmesini dilerim Mayacım.
Aşk ile..
http://www.ykykultur.com.tr/yazar/?id=481
tadımlık ;)yani kitap isimlerini tıklayınca kitaptan bir sayfa çıkıyor,ne hoş :)sağlıcakla kalın
ben de senin cümlelerini seviyorum güzel kadın...
En sevdiğim yazılarından biridir bu :))
canımm annenin anneler günü kutlu olsun.sevdiklerinle nice sağlıklı,mutlu,huzurlu harika yıllar geçirmeni diliyorum.her şey gönlünce olsun.
Herzamanki gibi yine çok güzel bir yazı canım. Ben döndüm haberin olsun :) Sevgiler.
Bir durum bu kadar güzel bir dille yazı aktarıldığını uzun zamandır görmemiştim,gerçekten güzel olmuş,yüreğine sağlık...
@FADİŞ: teşekkür ederim sevgili FADİŞ ve hoş geldin :))
@böcük: sevgili böcük laf aramızda ben de bu yazımı ben de diğerlerinden daha fazla seviyorum galiba :)))
ve evet sevmek, sevebilmek her şeyiyle kabul etmeyi getiriyor beraberinde dediğin gibi...
çok teşekkürler. sevgiler :)))
@göçebe: senin için hala ümit var mı bilemem ama ben bu saatten sonra zor toparlanırım gibi geliyor sevgili göçebe...böyle geldim böyle giderim yani :)))
@losstime: her şeyde. anladığının, gördüğünün, bildiğinin de ötesinde hatta sevgili losstime...
@eslemce: evet bana ait sevgili eslemce. ve ben hala düşünüyorum kendime ait bu yazıyı okuduğumda biliyor musun?
teşekkürler. sevgiler...
@Kitap Kurduyum Ben: çok teşekkür ederim canım. sevgiler :)))
@Yazgüneşi: hatta bundan daha bile ötesi öyle değil mi sevgili Yazgüneşi :)))
çok teşekkürler ve de sevgiler :))
@mavi pervane: sevgi eşit değildir aşk elbette sevgili pervane...
teşekkürler ve sevgiler :))
@Uzağa Giden Kadın: canımın içi kadın. senin dilemen, o yüreğinde bana yer vermen yeter. daha ne isterim ki :)))
dileğin dileğimdir. ve de öperim kocaman...
@kamikaze: teşekkür ederim canım sağolasın sevgiler :)))
@Pilli Petro: öyle bir hal var zaten sen de sevmişsin vakti zamanında desem :)))
@nani: ah sevgili nanim gerçekten sevmeyi bilenlerden miyim bilmiyorum ama dileklerin için çok teşekkür ediyorum. hepimiz için geçerli olsun emi :)))
kocaman öpüyorum seni...
@mavi pervane: teşekkürler verdiğin bilgiler için sağolasın :)))
@siyah karabatak: ben seni daha çok...
@özlem: ne tesadüf galiba benim de :)))
@kamikaze: canımmm geç kaldım cevaplamakta ama yorumunu okuduğumda yürekten cevabımı iletmiştim ben zaten dilerim ulaşmıştır sana :))
hem kendimden hem de annemden kocaman sevgiler yolluyorum sana...
öpüyorum yüreğinden...
@Muhabbet Çiçeği: canım hoş geldin nerelerdeydin sen yahu :)))
@grand özgül termal tatil köyü: çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için ve hoş geldiniz :))
Ne kadar güzel anlatmışsın... Zaten aşk dediğimiz şey; herkes tarafından "iyi" olarak nitelendirilen özellikleri sevmek değil, neden sevdiğimizi bizim bile anlayamadığımız özellikler tutkunolmaktır delicesine...
Teşekkürler...
@sestod: yanlış hatırlamıyorsa milan kundera'nın böyle bir tanımı vardı aşka dair. beni iyi yönlerim yüzünden sevene şüpheyle bakarım. asıl beni kötü biri olmama rağmen seviyorsa biri ben öyle bir aşka inanırım şeklinde...
teşekkür ederim sevgili sestod...
Tüylerim diken diken oldu. Eskiler/den olan tüm yazılarını biliyorum. Şimdi okurken yeniden, hep eskilere gidiyorum. Kelimelerin hep anlara yolculuk senin.
@Elif Gizem: ne tuhaf düşünsene her eski yeni gibi hala öyle değil mi? yine, yeni ve yeniden sanki...
Yorum Gönder