Küçük, renkli bir paket tutuyor kendi kadar ufak ellerinin içinde. Öyle mutlu bir ifade var ki yüzünde ister istemez etrafındaki herkesin meraklı bakışları toplanıyor üzerinde. Ama ne başkaları, ne de dünya onun umurunda değil, elindeki paketten başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor. Sadece arada sırada yanında ablası olduğunu sandığım en az kendisi kadar küçük bir kıza mutlulukla dolu birkaç kelime fısıldayıp kocaman gülümsüyor.
Nihayet kasa önündeki uzun bekleyiş bitiyor ve sıra onlara geliyor. Büyük bir heyecanla önce o, elindeki küçük paketi uzatıyor kasiyere, sonra da ablası olduğunu düşündüğüm küçük kız içinde 5-6 ekmek olan poşeti. Kasiyer “paranız var mı bakalım bugün” diye sorduğunda ikiside ellerini ceplerine sokup bir sürü bozuk para çıkartıyor ve koyuyorlar kasanın önüne. Önce renkli paket sonra da ekmekler geçiyor kasadan ve hesap tamamlanıyor. Renkli paket kısa bir ayrılığın ardından tekrar o küçük ellere kavuşuyor, o küçük eller de eskisinden daha büyük bir mutluluk ve artık sahip olmanın verdiği bir güvenle o pakete.
Benim şaşkın bakışlarımı gören kasiyer “sadece birkaç balon” diyor, “1 haftadır her gün buraya geliyor, o balonları alıyor ve her seferinde parası yetmediği için geri bırakıyor. Nihayet bugün alabildi.”
Bir çocuğun ısrarı, her türlü olumsuzluğa rağmen inadı, isteği, hevesi ve amacına ulaştığında yaşadığı mutluluk ve keyfin en canlı hali yaşanıyor gözlerimin önünde. Muhtemelen kısa bir süre içersinde patlayıp yok olacak ve kimbilir hangi şartların zorlanmasıyla alınan birkaç balonun bir çocuğun hayatına kattığı anlam ve mutluluk...Ve bizlerin büyük hevesler peşinde kendimizi kaybettiğimiz, sonuçsuz yolculuklar yapmaktan küçücük mutlulukları çoğu zaman görmezden geldiğimiz, es geçtiğimiz zamanlar...Bir çocuktan öğrenebileceğimiz ne kadar da çok şey var diye geçiriyorum içimden.
Küçücük bir çocuk birkaç balonla çıkıp gidiyor marketin kapısından, ardında kocaman bir mutluluk bırakarak. Bense kocaman dünyamda küçücük kalıyorum en son kimbilir ne zaman böylesine içten, böylesine karşılıksız mutlu olduğumu hatırlamaya çalışarak...
Görsel: Deviantart
26 yorum:
çam pürleri ve kozalaklarla kaplıydı dağın yamacı.
tepede durup aşağılardan gelen sesleri dinlerdik
uzaktan çınarlı koyağın uğultusu gelirdi
ırmakların ve vahşi kuşların sesleriyle. arada,
bir karatavuğun yalvaran cıvıltısı serpiliyordu
donmuş akşamın üstüne o büyük uğultu içine.
burada çifleşti o mağrur atlar
sevgiye ve babalığa bağlanmaksızın. sınırsız
bir kişnemedir ufuk. diz çökmek
bağışlanma getirmez bu tepede.
yalvarışlara aldırmadan ölümü bilmek
ve bilmemek neyse, onun bekçisiydi dağın ruhu,
amaçsız ve sınırsız şimdiki zamanın
gururuyla dimdik.
gece uzak ve tenhaydı
uzansak yıldızlara dokunacaktık
o korkunç soğukta
kederimize yine yenildi kader...
çocuklar çocukluk işte bu yüzden güzel;canın mı sıkkın, git bir parkta onları izle; ılık bir öğle üzeri..
yazıya getiren diline ruhuna sağlık;teşekkürler
bize göre ne kadar yalandan birşey için şu mutluluğa bak biz de sonra yok şunum olmadı şu şöyle dedi ühühühü hakikaten beyazmavi nin dediği gibi git parka onları izle gel kendine :)
zaten biraz da büyümek böyle bir şey değil mi maya, kendi dünyanda küçülmek... galiba, o kocaman mutlulukları, o küçücük bedenlerimiz gibi çok gerilerde bıraktık... bir keşkemiz daha oluyor ya böyle zamanlarda, aldım koynum çantama...
Kücük seylerle mutlu olan cocuk yanimizi bütün hayatimiz boyunca canli / diri tutabilmek dilegiyle...
"
Küçüktüm,küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşağı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne,
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti,
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.
"
O.Veli-Macera
Sevgilerimle...
İçimizdeki çocuğu kaybetmesek keşke...
bisi diim mi en son aldigim balonlari bebenin biri patlatmisti nasil aglamistim o gun anlatamam
o gun bu gun balon sevmiorum (nasil oturmussa kucuk yuregime :))
o bebeyi bi bulursam ama var ya ;)
KÜÇÜK MUTLULUKLAR
Küçük derelerdir
büyük nehirleri oluşturan
Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir
Büyük nehri ararken üzerinden atladığın
Arkana dönüp de bakmadığın
Küçük mutluluklar
Çıtır çıtır Kızılay simitidir, çayın yanında
Aniden radyoda karşına çıkan şarkı
Kar yağınca tatil olan okul
Başarılı bir rejimin birinci günü
Sokakta sevebildiğin kedi
Yürüyen güvercinin kafası
Tenekedeki fesleğen
Kurumuş çamaşırlar, bir kış ikindisi
Geri gelen elektrik
Babanın hikayeleri
Annenin yemeği
Tamir ettiğin alet
Yeşil tişörtün, yatarken giydiğin
Bir dostun başarısı, neler çektiğini bildiğin
Elini sımsıkı tutan minik el
Dudağında ıslık yürüdüğün yol
Birden çıktığın yolculuk
Sana açılan kapılar
Sana kapıyı açanlar
Hoş gelenler
Hoş buldukların
Yalnız kalabilmek - dilediğinde
Kavuşabilmek - özlediğinde
(Gerisini ve milyonlarca satırı boş bırakıyorum;
kendi küçük mutluluklarını yazman,
bundan da küçücük bir mutluluk duyman dileğiyle...)
düş hekimi yalçın ergir
Bu şiir geldi aklıma bu yazını okuyunca ..
ben de hatırlamaya çalıştım. hatırladım da.. yaş kaç diye sorma, akıl başta mı diye hiç sorma.. zamanı algılamada bir sorun yaşıyorum sanırım. balonlara sevindiğimi hatırlamıyorum. ama kazık kadar oldum, neye üzülsem elimden kaçan balonlar aklıma geliyor. yazmayın böyle yazılar yaa:)) dağılıp gidiyorum.
balonları hep cok sevdım ozellıkle krmızı olanlarını..
çocuk yüreği nasıl dirençli,mutlu ,umutlu oluyor hayat karşısında ve küçüklüğüne rağmen nasıl da mücadele ediyor usanmadan.
bülent ortaçgilin şarkısı geldi aklıma...
Hep Küçük Şeyler Bizi Usandıran
Küçük Şeyler Bizi Utandıran
Hep Küçük Şeyler Küçük Şeyler Bizi Yarıştıran
Küçük Şeyler Bizi Uzlaştıran
Küçük Şeyler Hepsi de Küçücük Şeyler
Bizi Yönlendiren, Sevindiren, Düşündüren
Hep Kısa Anlar, Mutluluklar
Hayal Görür Uzun Zamanlar
Hep Kısa Anlar Karar Verdiğimiz
Sonra Günler Boyu Neden Diye Düşündüğümüz
Kısa Anlar Hepside Kısacık Anlar
Bizi Yönlendiren, Sevindiren, Düşündüren
Hep Büyük Düşler, Büyük Düşler Peşinde Koştuğumuz
Sonra Nerdeyiz Diye İçinde Kayvbolduğumuz
Hep Büyük Düşler Elimle Tutamadığım
Hiç Görmediğim, Yaşamadığım
Büyük Düşler Hepsi de Küçücük Şeyler
Bizi Yönlendiren, Sevindiren, Düşündüren
Hep Küçük Şeyler Bizi Savaştıran
Küçük Şeyler Bizi Barıştıran
Hep Küçük Şeyler Seni Sevdiğim
Küçük Şeyler Seni Üzdüğüm
Küçük Şeyler Hepsi Minicik Şeyler
Bizi Yönlendiren, Sevindiren, Düşündüren
bir tane balon.. hepsi bu..beni alıp götürecek kadar büyük.. şişirmeye nefesimin yeteceği kadar küçük bir balon.. bugün tek istediğim bu.. Ve o balona tutunup gitmek..
çok mu büyüdük.. o yüzden mi yakalayamıyoruz mutluluğu maya...
Kasiyeri kınıyorum. 1 haftadır bi çocuğu her gelişinde ordan mutsuz ayrılmasına izin vermek nasıl bişeydir. kendi cebinden kasaya koyuver parasını kaç para olacak sanki. alla alla. belki bu şekilde daha değerli oldu o çocuk için, belki sabretmeyi öğrendi ama 1 hafta uzun süre, insaf ya. hiç değilse 3 gün filan şeyapsaydı. cıks cıks.. ki bi de yarın geleceği garanti sanki o çocuğun. ben olsam ilk günden sevinmişti o çocuk.
Balonlar küçük görünse de gözleirmzde bir çocuk için çok özeldir, çocukluğu ile bütünleşir adeta.
Sevgilerimle...
ooooof yaaa onun yüzünde ki mutluluğu görmeyi isterdim
umarım bu kararlılığı ve mutlu olabilmeyi bilme yanı hiiiç eksilmez!!
@atesinsesi: ...
@beyazmavi: gidip bir parka onları izlemek; masumluğa, güzelliğe, hayata dair her şeyi onlarla yeniden hatırlayıp keşfetmek...ötesi var mı bence yok...
@funda: olanı görmek, farketmek yerine olmayanlara ya da sadece olacaklara kitlemişiz tüm hayatımızı ve olanları da kaçırıyoruz ya işte...
@Evren: "bir yanı erken büyümüş çocuklar hiç büyümeyen yanlarını görmekte zorlanırlar" diyordu bir kitapta. belki de arafta kaldığımız için uzak kalıyoruz pek çok şeye ne dersin...
@Belgin: imkansız değil ama çok zor. ve bizler de yazık ki zor olan şeylere dair çok cesaretsiziz be güzelim. ama dileğin dileğimdir canı gönülden...
@aysema: ne güzel bir yorum böyle bir ustanın şiiriyle...çok teşekkürler sevgiler...
@Yalnızlık: aslında bu birazda bizim elimizde ama yeteri kadar çaba sarfetmiyoruz bence. düşünsene çocukken büyümeye, büyüklere özeniyoruz, büyüyünce de pişman oluyoruz yine...
@LoLLa: canım ya sen bebeyi sevme bence balonların bir günahı yok ki bu durumda :)))
@Ateş Böceği: kaç tane güzel şiiri hatırlatmış bu yazı sizlere, kaç güzel şiiri paylaştık birbirimizle ne güzel :)))
@Nily: dağılma sen dağılma lazımsın daha bana :)))
@öykü: sana tez vakitte bir kırmızı balon alıp yollamalı o halde :))
@y: çocuklardan hatırlamamaız öğrenmemiz gereken ne çok şey var değil mi canım...
@cache: çok büyüdük çok ama bir o kadar küçük aslında içimizdeki çocuk. ve arafta kalmak var ya işte en çok o yoruyor bizi...
@stickman: başka bir açıdan bakmışsın sende ki eğer o balonlar o günde alınamasaydı zaten ben girecektim devreye. vardır mutlaka bir nedeni belki yasaktır falan bilmeden birşey demek zor elbette...ama balonlarına kavuştu ya çocuk işte o an öncesini çoktan unutturmuştu bile :)))
@özlem: küçük gözükse de çok ama çok büyük aslında öyle değil mi :))
@meltem: umarım canım umarım ve o mutluluk anı var ya inan herşeyin çok ama çok ötesindeydi...
Çocuk olmak ne güzel hiçbir şey kirletmemiştir seni,temiz olma duygusu.. dünyayı bir balonun içine bile sığdırabilirsin..
@İ.x.İ.r: sahiden o balonun içersine kimbilir neler sığduruyorlar öyle değil mi :))
bu arada hoş geldin...
maya, küçükler ama bizden daha cesur ve kararlı oldukları kesin. zamanonları da bir gün törpüleyecek bizim gibi olacaklar ama olsun o vakte dek olanca cesaretleriyle yaşasınlar.
benim bi kızım olursa çok özgür olacak bak biliyorum, annesinden daha özgür.
benim kendimce katı kurallarım ve uyulması gereken katı kanunlarım var aynısı ona da geçer de yine de cesur olacak :)
@Bekriya: evet en büyük özellikleri gözükara, cesur olmaları. ama yaşayarak anladıkça ve gördükçe o cesaretten birşey kalmayacak ne yazık ki geriye...
öyküyü okuyup ne yazacağıma karar vermişken Stickman'in tam da benim aklımdan geçenleri yazıya dökmüş olduğunu gördüm.
Üçüncü gün iyidir... hem gerekli eğitim verilmiş hem de çocuk daha fazla yıpranmamış olur. (du)
@Abi: bana kalırsa da öyle ama o an o sevinç, heyecan, çoşku karşısında öylesine kitlenip kalmıştım ki bunlar geçmedi aklımdan, bunlar dile dökülemedi kasiyer karşısında...
Yorum Gönder