Adını biliyordum. Çok iyi gitar çaldığını, iyi şarkı söylediğini, flamenkoya aşık olduğunu bildiğim gibi...Uzun saçlıydı ve benim onu tanıdığım gün gitar çalıp Doğan Canku’dan Sonsuza Dek’i söylüyordu...
Adını biliyordum. Yüzünün o en tanıdık, en yalın haliydi benim ona karşı olan savunmasızlığım, karşı koyamayışım...O kocaman bedeninde küçücük bir çocuk yüreği taşıyordu. Uzun saçlıydı ve benim onu sevdiğimi anladığım gün gitar çalıp Doğan Canku’dan Sonsuza Dek’i söylüyordu...
Adını biliyordum. Ama adına yazdığım öyküler yoktu, şiirlerde...yaşanmışlık sayılabilecek ne varsa, bölük pörçük ama an ve an, küçücük gerçeklikler vardı elimde sadece. Bir de gerçekliklerin yetmediği zamanlarda ona dair kurduğum düşler...Uzun saçlıydı ve benim onu düşlerime ortak ettiğim gün gitar çalıp Doğan Canku’dan Sonsuza Dek’i söylüyordu...
Adını biliyordum. Adıma dair duyduğu çelişkileri, bana “nereden girdin hayatıma” diye sorarken yaşadığı o kararlı kararsızlığı, bana “ben” olduğum için dokunan ellerinin taşıdığı o hüzünlü pişmanlığı...Uzun saçlıydı ve benim onun başka düşlerin ortağı olduğunu öğrendiğim gün gitar çalıp Doğan Canku’dan Sonsuza Dek’i söylüyordu.
Adını biliyordum. Ama mektubun sonuna yazmadım. “Eğer bir gün bu şehre dönecek olursan aynı çocuk yürekle, yüzünün aynı tanıdık ve yalın haliyle, ve bana “ben” olduğum için dokunan ellerinle, ve eğer ben hala bu şehirde ve yaşıyor olursam hayata dair kurduğum bir yığın mavi düşle, yine birbirimizin düşlerinden çalar mıyız dersin?” diye bitirdim mektubu. Ve sahneden iner inmez gözlerinin beni arayacağında emin bakacağı ilk yere bıraktım. Uzun saçlıydı ve benim onu orada, o dört duvar arasında, ortağı olduğu düşlerin içinde, ait olduğu yaşamın kıyısında, var olduğu ve olacağı her yerde ama benden bir parçayla bıraktığım gün, o hala gitar çalıp Doğan Canku’dan Sonsuza Dek’i söylüyordu. Bense onu hala seviyordum.
Sokaklar geçiyorum sızım hüznüm gölgem benim
Caddeler aşıyorum gözyaşlarım en sessizliğim
Asılsız çarelerle yürüyorum işte böyle
Zamanı geriye çeviririm diye
Acılar yaşıyorum kavuşmak bedeliyle
Bekliyor biliyorum az ötemde sessizce
Adımlarım yaklaştı görüyorum orda işte
Kayboluverdi yine sokaklar arasında
Elbet birgün yollar çaresizce tükenip son bulacak
Zaman işte yeniden başlamış olacak
İnanırım kalbim onunla sonsuza dek yaşayacak
Kaybolup gidecek maziyle birlikte...
*Doğan Canku'dan Sonsuza Dek'i buradan ya da buradan dinleyebilirsiniz.
Görsel: Deviantart
34 yorum:
Merak ettim simdi bu uzun sacli adami...
Sarki cok güzel:))
yine harika bi yazı..
Bu kadar mı güzel anlatılır..
Harikasın,cansın.
Ne iyi etmiş uzun saçlı adam. Bunları hissettirmiş, bize de görünür kılınmasına sebep olmuş.
Zamanı geriye çevirmek isteyenlere verelim hadi geride kalan zamanları...Uzun saçlı adam orada tam baktığı yerde yeniden yeniden bulacak onun için bırakılmış senden kalan o mavi düşü ve seninle yaşanılmış küçücük gerçekliği.Şimdi şu ana ve ileriye bakma zamanı geldi...Şimdi sen topla çocuk yüzünü, mavi düşlerini turuncu mutluluklara kapılarını aralama zamanın geldi.Öptüm ve gönderdim sana sevgilerimi.
herkes farkli bir guzellik gorur yazilanda, benim tattigim tanidik eski bir melodiydi,
cok tesekkur ederim, gercekten!
Bu şarkı aldı götürdü beni benden ...Bir başka severim ve yine senin cümlelerinle birleşince ayrı bir tat kaldı zihnimde ..
Öperim canımm
Parçayı çok severim. Hİkayenin içine çekildim. Aşkın kokusunu iliklerime kadar hissettim.Ruhuna sağlık...
sevgi hic bitmez bence..Vardır hep te, farkına varılır... Ve biz zaten isimleri hep biliyoruz aslında,sadece görünce hatırlıyoruz...
yüregine saglık canım...
uzuzn saçlı adamı mreak ettim..
ne güzel bir yazı
Ben uzun saclı adamı merak etmedim, niyemi?
Bu şarkıya yazılacak en güzel yazıydı okuduğum, şarkıyı dinlerken de okuması daha bir güzeldi.
Ellerine sağlık...
Dogan Canku yu cok severım
gecelerım parcasını ozellıkle
uzun saclı adam ıse merak uyandırıcı:)
bir adam var düşümde düş gibi yıllar yaşadığım diyorum ben de :)
İstanbul'a adını fısıldayıp selam gönderdim aldın mı :)
OOOO az önce Sufi'nin yazısını okudum, zaman yolculuğu ile iligli şimdi senin yazınla gidiyorum geçmişe Doğan Canku dinlemeye 1992'ye, bir yılbaşı gecesine hoşçakal Beenmaya, tutma beni:))
"Elbet birgün yollar çaresizce tükenip son bulacak
Zaman işte yeniden başlamış olacak"
diyorum bu yazı için başka da bişi demiyorum...ellerine sağlık..
çok çok güzel...
@Belgin: evet şarkı çok ama çok güzeldir. uzun saçlı adam da öyleydi ki eminim hala öyledir :)))
@AmeLia: teşekkür ederim sevgiler :)))
@İ.x.İ.r: gerçekti; yalansız dolansız, oyunsuz ve de çok güzeldi. o yüzden böylesine yansımıştır kelimelerime de canım benim sağolasın teşekkür ederim :)))
@nalan: evet o bunları hissettirmeseydi bu güzellik yaşanmaz ve yıllar sonrasında dahi böylesine güzel anılmazdı öyle değil mi...teşekkürler sevgiler :))
@sufi: geçmişe dair çok güzel anların sahibidir uzun saçlı adam. yıllar sonra bile böylesine sıcak, gerçek ve derin bir tebessüm bırakabiliyor bende ve adı her daim benimle ve içimde sevgili sufim. dediğin gibi ben bana kattıklarıyla yeni yolların izindeyim artık yeni maviliklerin turuncu bir hayatın eşliğinde. kocaman sevgimle :)))
@.../JiLeT/...: eski tanıdık bir melodiyi hatırlattıysam eğer ve bir gülücük kaldıysa o günlerden yüzünde ne mutlu bana :))) asıl teşekkür benden. en kısa sürede İzmir'de görüşmek dileğiyle :)))
@Ateş Böceği: bu şarkı başka bir şarkı be güzelim, başka türlü bir şarkı benim içimde de :)) ben daha çok öperim...
@Maviye Yolculuk: geçen onca senenin ardından hala hissediliyorsa satır aralarında ne kadar gerçek ve ne kadar güzelmiş tüm sahteliklere "aşk" adı altında yaşanan tüm oyunlara inat diye düşündüm canım haksız mıyım :))
@Brajeshwari: isimleri biliyoruz evet görünce hatırlıyoruz sahiden de...teşekkürler canım benim...
@içimdeki yolculuk: çok özel ve güzel bir adamdı ki hala da öyle aslında diyebilirim :)))
@YAŞAMIN KIYISINDA: uzun saçlı adam aslında yazının, şarkının içinde ve okurken ve dinlerken zaten göz önünde öyle değil mi...çok teşekkür ederim. kocaman sevgiler size :))
@öykü: pek çok güzel şarkısı vardır da bu benim için çok daha farklıdır işte :)) uzun saçlı adama gelince o şarkının, yazının ve hala beim içimde :))
@Bekriya: düşün yine düş gibi ama gerçek olsun diyorum o halde ben de...selama gelince aldım almaz mıyım :))
@özlem: yazsana o yılbaşı gecesini merak ettim bak şimdi :))
@morkedi: ben de çok ama çok teşekkür ederekten kocaman öpüyorum :)))
Bu şarkıyı çok severim. Bir arkadaş için hazırlamakta olduğum cdye koymuştum en son.
Bu yazdığın çok etkileyici. Birisini geride bırakmak çok zor. Gidenin aklındakileri hatırlattı bana. Acı verici.
@Vladimir: birisini ardında bırakmak gerçekten çok zor. hele ki içinde hala yaşanamamış birşeyler kaldıysa. ama geçen onca zamanın ardından dönüp de ardıba baktığında herşeye rağmen gülümseyerek hatırlıyor ve adını her andığında aynı şeyi hissediyorsan bu o zaman yaşananların gerçekliğine ve içtenliğine dair değil midir. ve işte bu arkadaşım inan herşeye değerdir :)))
çok istedikten sonra biyerde buluşursunz elbet.. inşallah saçını kestirmez..:)
@gereksiz adam: saçını kestirmedi de artık o evli barklı bir adam be arkadaşım. istemek kısmı eskilerde kaldı. şimdi o da ben de gülümseyerek anıyoruz sadece :))
:)))) saçları uzun olmasaydı belki onu unutmuştun çoktan, belki o şarkı değil de başka bir şarkı çalsaydı o sırada ya da mektubun sonuna kendi adını, başına sevgili uzun saçlı adamın adını yazsan su an ona bunları yazmazdın. ama nedir? Nedensiz. Sadece "öyle işte" cevabı. Kalemini sevdiğim, sevgiler.
@Galadriel Ar Feiniel: :)))) vardır her şeyin bir hikmeti öyle değil mi hitabını sevdiğim :))))
bu öyle bir yazı olmuş ki, duygudan duyguya düştüm durdum... en sonunda yazdığın yorumlardan birinde de illaki buruldum.ne güzelsin sen.
e gülümseyerek anıyorsanız ne mutlu size. başka türlü olsa belki de nefretle anılacaktı..
@y: sensin güzel :)) pzt.den sonra canlı yayın olarak anlatıcam sana bekle :))))
@gereksiz adam: neyseki nefret bizim aşkımızın sokaklarına hiç uğramadı :)))
Düşünüyorum da bazen aynı şarkılar pek çok insan için farklı ve özel anılara şahit...
Düşünüyorum da, hastayım ya, hastalıklı düşünüyorum bazen. Örneğin, hakkım olmasa da eğer sonundaki cümle gerçekse, hala seviyorsanız birini bence bu yazının ikincisi olmamalı... Sonsuza Dek olması için...
Neden böyle düşündüğümü, elimden gelir mi bilmiyorum ama belki yine kendi sayfama da yazarım ama ikinci nedeni-ilki hasta ve hastalıklı bir adam olmamdı :)- şöyle söyleyebilirim: Bu yazdıklarımızla, geçmişte yaşadıklarımızı böyle sizin yazdığınız gibi güzel (hatta çok güzel) ifade ederek aslında kendi ayaklarımıza kurşun sıkıyoruz. Neden mi? Çünkü tüketmeye başlıyoruz. Çünkü bunları paylaşarak geleceğe, gelecekte yaşanacak başkalarına ipotek koyuyoruz. Çünkü, başkalarına hiç hakkımız olmayan bir şekilde geçmişte yaşadığımız, bizim için özel olan bir ilişkinin vebalini ve sorumluluğunu yüklüyoruz...
Eksiltiyoruz, kendimizi ve geçmişimizi... Eksiltiyoruz, geleceğimizi ve geleceğimizdekileri...
@Doğan Ömür: biliyor musun bu çok farklı ve bir o kadar da doğru bir bakış açısı ve harika bir yorumdu. yorumun içeriğine yönelik birşeyler yazmak istemiyorum şu anda çünkü ben dikkat çektiğin bu bakış açısıyla ilgili birşeyler yazmak istiyorum bir yazı olarak. ama önce senden bekliyorum. lütfen yazışalım bu konuda düşünelim ve düşündürelim öncesinde ve şimdi olduğu gibi ve bunları yazıya dökelim. ama dediğim gibi önce senin yorumundan daha kapsamlı olarak bunu yazıya dökmeni bekliyorum.
tabi ki böyle bir mecburiyetin yok eğer istersen. ve eğer istersen zamanla ilgili de bir acelemiz yok ne zaman dile getirmeyi tercih edersen. tabi hepsinden önemlisi elbette öncelikle en kısa sürede iyi olmanı diliyorum...
sevgiler...
hala
ve
sonsuza dek
biliyor musun,
buruk bir tad,
hüzünlü bir tad,
ama nasıl ifade ...söze gerek yok,anladın...tuhaf bir huzur...
sonsuz kal
@beyazmavi: evet söze gerek yok anladım. sağolasın :)))
Yorum Gönder