Pages

BALONLAR

8.04.2011

Küçük, renkli bir paket tutuyor kendi kadar ufak ellerinin içinde. Öyle mutlu bir ifade var ki yüzünde ister istemez etrafındaki herkesin meraklı bakışları toplanıyor üzerinde. Ama ne başkaları, ne de dünya onun umurunda değil, elindeki paketten başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor. Sadece arada sırada yanında ablası olduğunu sandığım en az kendisi kadar küçük bir kıza mutlulukla dolu birkaç kelime fısıldayıp kocaman gülümsüyor.

Nihayet kasa önündeki uzun bekleyiş bitiyor ve sıra onlara geliyor. Büyük bir heyecanla önce o, elindeki küçük paketi uzatıyor kasiyere, sonra da ablası olduğunu düşündüğüm küçük kız içinde 5-6 ekmek olan poşeti. Kasiyer “paranız var mı bakalım bugün” diye sorduğunda ikisi de ellerini ceplerine sokup bir sürü bozuk para çıkartıyor ve koyuyorlar kasanın önüne. Önce renkli paket sonra da ekmekler geçiyor kasadan ve hesap tamamlanıyor. Renkli paket kısa bir ayrılığın ardından tekrar o küçük ellere kavuşuyor, o küçük eller de eskisinden daha büyük bir mutluluk ve artık sahip olmanın verdiği bir güvenle o pakete.

Benim şaşkın bakışlarımı gören kasiyer “sadece birkaç balon” diyor, “1 haftadır her gün buraya geliyor, o balonları alıyor ve her seferinde parası yetmediği için geri bırakıyor. Nihayet bugün alabildi.”

Bir çocuğun ısrarı, her türlü olumsuzluğa rağmen inadı, isteği, hevesi ve amacına ulaştığında yaşadığı mutluluk ve keyfin en canlı hali yaşanıyor gözlerimin önünde. Muhtemelen kısa bir süre içersinde patlayıp yok olacak ve kimbilir hangi şartların zorlanmasıyla alınan birkaç balonun bir çocuğun hayatına kattığı anlam ve mutluluk. Ve bizlerin büyük hevesler peşinde kendimizi kaybettiğimiz, sonuçsuz yolculuklar yapmaktan küçücük mutlulukları çoğu zaman görmezden geldiğimiz, es geçtiğimiz zamanlar...Bir çocuktan öğrenebileceğimiz ne kadar da çok şey var diye geçiriyorum içimden.

Küçücük bir çocuk birkaç balonla çıkıp gidiyor marketin kapısından, ardında kocaman bir mutluluk bırakarak. Bense kocaman dünyamda küçücük kalıyorum en son kimbilir ne zaman böylesine içten, böylesine karşılıksız mutlu olduğumu hatırlamaya çalışarak...


*
İlk yayın tarihi: 02/09/09’
**Görsel:
Deviantart

25 sayfa ekleyen:

A-H dedi ki...

Maya sanirim biz buyudukce kendi kendimize daha da karmasik hale getiriyoruz hayatlarimizi, ictenligimizi ve cocuklugumuzu kaybediyoruz iste boyle yavastan :(

yine cok guzel yazmissin ellerine saglik ;)

Nil dedi ki...

kızımla yeniden gülmeyi öğreniyorum. onunla basitleştirmeye çalışıyorum hayatımı. ama külliyen mi ? maalesef yine dalıyorum arbede içine, yarış içine, tatminsizlik içine :(

Parpali dedi ki...

İçimizdeki çocukları bir rahat bıraksak, sıkmasak onları gereklilik kipleriyle... öyle mutlu oluruz ki.

losstime dedi ki...

tekrar çocuk olmak istiyorum demiştim bir zamanlar...bunu ne kadar özlediğimi yazını okuyunca tekrar anladım..

Nehire dedi ki...

Yüreğimde tebessümler açtı,çocuklar kadar masum,umut dolu yüreklere sahip olmak dileğiyle,sevgiyle kalın...

aysema dedi ki...

Ahh bu çocuklar gerçekten harika... Keşke daha çok onlarla birlikte olabilsek, onları anlasak, onlarla oynasak, onların küçük sandığımız büyük dünyalarında kendimizi yenilesek, kendimize gelsek... Saf, temiz, içten, bozulmamış...

Bu arada kardeşini kutluyorum, mutluluk diliyorum ömür boyu. Diğer yazılarına bakacağım şimdi, yazdın mı, ben mi kaçırdım?
Sevgilerimle...

NANİ dedi ki...

Yanılmıyorsam geçen seneydi.Bir mağazanın kasasında 8/9 yaşlarında bir oğlan çocuğu, bir ön sırada, cebindeki bozuk paraları avuçlayarak deskin üstüne boşaltıyordu. 95 lira olan harcaması için başlıyordu saymaya..
Tamamı metal paralardan, çoğunluğu 10 ve 25 kuruştan oluşan servetini telaşla kasiyere sunmaya..
Sohbet etme fırsatım olmuştu, ruh yaşıtlarım adlettiğim arkadaşlarımdan biriyle o esnada..
Zira yardım etme talebimi kabul etmişti sevinçle.
''Biliyormusun, annem ve babam 3 sene önce ayrıldı. Anneme o zamandan beri hediye gelmiyor doğum günlerinde.. Ve ben bu sene, bu yüzüğü ona hediye etmek için biriktirdim bu paraları. Saymak zor gözüktü belki sana ama esas zor olan bunları annem görmeden saklayabilmekti biliyor musun ?''
demişti..
O ne büyük mutluluktu yüzünde beliren.. Kelime anlamı olmayan, o ifade..
Masumiyetin yegane temsilcisi çocuklar ve hayata lekesiz bakan gözler..
Hatırattın bana şu an ,adını bile sormadığım arkadaşımı bu yazınla..

Küçücük mutluluklara gözümüzü hep açık tutmak dileğiyle,
Sevgiler canım...








Yardım etmek için izin istemiştim

Budeliçocuk dedi ki...

Mutlu olabilmek için kendimize dayattığımız şartlara bakınca utanıyorum doğrusu..
Ve bu kadar dayatmayı hak etmediğimizi düşünüyorum..

Keşke çocuk kalabilsek..
Küçücük şeylerle mutlu olabilsek..
Ve mutluluğu başka birinin mutluluğunda bulabilsek..

Acaba mümkün mü,diye soruyorum kendi kendime..

Galiba mümkün..:))

Yaşamın kıyısında dedi ki...

Mutluluk o kadar küçük bir pakette işte. Çocukken küçük paketlerde bulduğumuz mutlulukları büyüdükçe büyük paketlerde aramaya çalışmak ne büyük hata!
Keşke bedenimiz büyürken ruhumuz hep çocuk kalabilse.
Çok güzel bir yazı Maya'm yüreğine sağlık.
Sevgiyle

beenmaya dedi ki...

@A-H: büyüdükçe daha yalnız kalıyoruz hatta ve bir çocuk yalnızlıkta, yalnızlıkla yaşayamaz gibi gelir hep bana...

teşekkür ederim canım sevgiler :))

beenmaya dedi ki...

@Küçük Mucizem: yine de çok ama çok şanslısın en azından kızın sayesinde yeniden öğrenebilmek, çocuk olabilmek şansın var. tamamen uzaklaşamasan bile onun yanındayken hayatın yoğunluğun, yorgunluğundan uzaklaşabilme şansın...

ne mutlu sana...

beenmaya dedi ki...

@Parpali: biz izin versek bile buna dışımızdaki hayat izin verir mi dersin...

beenmaya dedi ki...

@losstime; hangimiz istemez ki, istemiyor ki bunu sevgili losstime...

bu arada yazılarını okuyabiliyorum ama ne yazık ki yorum yapamıyorum bilesin...

beenmaya dedi ki...

@Nehire: ne güzel bir dilek bu gönülden katıldığım...çok teşekkürler ve sevgiler...

beenmaya dedi ki...

@aysema: öyle çok şey var ki onlarla birlikte yeniden yaşayacağımız öyle değil mi...

çok teşekkürler güzel dileklerin için sevgili aysemam. sadece nişanlandığında yazmıştım ama onun dışında yazmadım bu konuda. yaşamaktan fırsat kalmadı yazmaya galiba :))

beenmaya dedi ki...

@nani: ne güzel bir anı bu; demek en zoru o paraları annesinden saklayabilmekmiş o kendi küçük ama yüreği kocaman çocuğun...

dileğin dileğimdir sevgili nani...öperim güzel yüreğinden...

beenmaya dedi ki...

@Budeliçocuk: en azından içimizdeki çocuğa sahip olmak mümkün sevgili Budeliçocuk gerçekten istersek mümkün...

çok teşekkürler sevgiler...

beenmaya dedi ki...

@YAŞAMIN KIYISINDA: oysa her şey gözlerimizin önünde aslında öyle değil mi? hoş geldin yeniden ve çok teşekkürler canımın içi...

losstime dedi ki...

teşekkür ederim...acaba yorum yazamıyor olman bu blog kısıtlamasından mı yoksa ben aptalca bir şey mi yaptım??

beenmaya dedi ki...

@losstime: tabiki blog kısıtlamasından başka ne olabilir ki :)))

ben hala kendi blogum da dahil pek çok bloga direk giremiyorum. girdiğim bloglarda da yorum yazma kutusu eğer yazıdan ayrı olarak çıkıyorsa (bende olduğu gibi) ancak öyle yorum yapabiliyorum. ama seninki gibi olduğunda ne yazık ki açılmadığından okumak dışında bir şey yapamıyorum...

Elif Gizem dedi ki...

Çocuklar ne kadar büyük inançla bağlı dünyaya.
Taa bebekken bile avuçlarının içine yerleşen parmağı bile sımsıkı kavramaları da bu yüzdendir belki de.
Yüreğine sağlık mayam. Balonlu çocuk mutlulukların olsun yaşamda.

beenmaya dedi ki...

@Elif Gizem: ve ne çok şey var onlardan öğrenmemiz gereken. belki de hatırlamamız gereken...

dileğin dileğimdir canım benim hepimiz adına...

ercanduzgun206 dedi ki...

Uçan balonlarım olsun isterdim. Beni de alsın, beni de uçursun. Benim onu tuttuğum gibi tutsun beni, bırakmasın.

Uçan balonlarım olsun isterdim birlikte uçabileceğim. Havadan herkesi, heryeri görebileceğim...

Uçan balonlarım olsun isterdim. Ve bulutlara dokunmak birlikte...


Hayali bile mutlu ederdi beni. Sadece hayali.Bilmiyorum/hatırlamıyorum şimdi, gerçekten inanmışmıydım bu hayale yoksa o zamanlarda da farkındamıydım hayalimin gerçekleş(e)meyeceğinden. Ama ne olursa olsun hayali bile mutlu ederdi beni. Sadece hayali...

Bana bunları hatırlattın sevgili Beenmaya! Hatırlattıkça mutlu ettin. En az "sadece birkaç balon" alan küçük çocuk kadar mutlu:)

beenmaya dedi ki...

@ercanduzgun206: o zamanlar öyle çok şeye inanıyorduk ki yürekten gerçek olmasa da hayali bile, inanması bile çok ama çok mutlu ediyordu bizi...

hep mutlu ol, mutlu kal sen emi...

beenmaya dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.