Bazen tek bir cümlede takılıp kalıyorsun; virgüle ihtiyaç görülmemiş, noktası çoktan konmuş tek bir cümle. Her kelime çekip gidiyor yanından, her sözcük başka başka anlamlarda başka hayatlarda yer buluyor. Gün geceye dönüyor kaç kez, iklim değişiyor. Bildiklerin bilmediklerine yenik, sen bir orada bir burada, ne kendine, ne hayata sığmayan kimlikler yaşıyorsun. İçinde birikmiş ama bir türlü kuramadığın cümleler. Hep devrik kalıyor başkalarına sığınmak...
Sonra birden; ben benim diyorsun, akıyorsun zamana. Zamanda ağır aksak yaşamaya çalışıyorsun. Hangi sen içinin sindiği, hangisi koca bir tuzak, hangi sen sana hiç olmadığı/n kadar uzak hiç düşünmeden...
Bazen tek bir cümleye takılıp kalıyor işte hayat. Tek bir gecenin sabahı bekleniyor halihazırda, tek bir dokunuş tendeki, yüzdeki tek bir gülüş, tek bir bakıştaki göz, tek bir dildeki söz...Zaman işte tam da orada donup kalıyor. Sözcüklerin kalmıyor yeni cümleler kurmaya...Suskunluğun kendi içine bile sığamıyorken ne kadar da zor duyuluyor başkalarının sözlerinde fısıldanmak...
Sonra birden; ben kimim diyorsun, soruyorsun zamana. Zamanda o kaybettiğin kendini arıyorsun. Hangisi gerçekti, hangisi sadece bir düş, hangisi yüreğinden, aklından telafisi olmayan bir düş/üş hiç anlamadan...
Bazen...
Geçip gidiyor da herşey
Sen sadece bekliyorsun.
Aslında kendini;
Sadece kendini beklediğinin farkında olmayarak...
Görsel: Deviantart
Sonra birden; ben benim diyorsun, akıyorsun zamana. Zamanda ağır aksak yaşamaya çalışıyorsun. Hangi sen içinin sindiği, hangisi koca bir tuzak, hangi sen sana hiç olmadığı/n kadar uzak hiç düşünmeden...
Bazen tek bir cümleye takılıp kalıyor işte hayat. Tek bir gecenin sabahı bekleniyor halihazırda, tek bir dokunuş tendeki, yüzdeki tek bir gülüş, tek bir bakıştaki göz, tek bir dildeki söz...Zaman işte tam da orada donup kalıyor. Sözcüklerin kalmıyor yeni cümleler kurmaya...Suskunluğun kendi içine bile sığamıyorken ne kadar da zor duyuluyor başkalarının sözlerinde fısıldanmak...
Sonra birden; ben kimim diyorsun, soruyorsun zamana. Zamanda o kaybettiğin kendini arıyorsun. Hangisi gerçekti, hangisi sadece bir düş, hangisi yüreğinden, aklından telafisi olmayan bir düş/üş hiç anlamadan...
Bazen...
Geçip gidiyor da herşey
Sen sadece bekliyorsun.
Aslında kendini;
Sadece kendini beklediğinin farkında olmayarak...
Görsel: Deviantart
21 yorum:
İklim değişir.Değişmeyen 1 yılın 365 gün olduğu gerçeğidir.
Bu gerçek tıpkı kendini bekleyişlerin farkındalıksızlığının sisli,puslu penceresinden baktığını görememek gibidir.
Bazen görmek istersin.Ama bazen.
Geçip gitse de zaman tortu bırakıyor,köpük köpük köpürüyor anlar ve anılar.
Zaman geçse de izi kalıyor.
O iz işte önemli sanırım.
sevgilerimle...
Çok güzeldi canım.Ne kadar doğru;
Beklerken,
Aslında kendini;
Sadece kendini bekliyorsun farkında olmayarak...
Yüreğine sağlık.
Bunu bana yazdın sen evet evet beni anlattın ben kendimi ifade edemezken onca uzaktan tutup çıkardın beni kendi kelimelerinle yürğinden ben anlatsam bu kadar güzel sözleri bulamazdım
Bazen
dil düğümleniyor sözcükler anlamını yitiriyor .
Yüreğine sözcüklerine sağlık
bende kendimi bekleyenlerdenim..
İcimdeki ruh halini yazında tam bulmuş oldum. Ne kadar bekleniyor, biliyor musun?
biricik ve mağrur bir neşedir yaşamak
nice nice mutluluklar kendini bir kez daha ele geçirenlere...
Özledim.. gelir mi birgün Zeynep halim geri.. Gelsin..
evet, geçip gidiyor herşey de neyin geçtiğini ve de gittiğini anlayamadım ben hala, benden. .
Bunu nasil yapiyorsun..? Sen kelimeleri nasil avucuna boylesine alip, onlari kirmizi kan hucrelerine donusturup, damarlarimdan kalbime nasil akitiyorsun..?
Nasil tam zamaninda, tam ben dusunup anlatamazken, sen benim yerime bana soyluyorsun bunca seyi?
bugün farkında olmadan ve belki bilinç altında, eskilerden bir yazı girmiştim: yeniden / bazen diye...
"bazen sözler söylemek gerek gidenin ardından
bazen lal olup kalmak geride"
beklediğin kendin bile olsan, dönmek gerektiğinde dönüyorsun, herşeyi de yanına alarak...
dilerim..
@y: ...
@İDEA: belki hep görmek istersin aslında içten içe ama cesaret edemezsin göreceklerinden...
@sufi: hem de nasıl köpük köpük...
@özlem: o iz ve o izin nasıl kaldığı değil mi...
@Muhabbet Çiçeğim: hep öyle değil midir zaten asıl beklenen, beklediğimiz kendimiz değil miyiz...
@Ateş Böceği: o zaman bu yazı senin olsun güzelim sadece senin :)))
@Brajeshwari: bir bilsem Burcu'm ama eğer bir gün öğrenirsem elbet haber veririm :))
@atesinsesi: :))) teşekkürler sevgiyle...
@cache: kimbilir gelir belki...ve umarım gelir...
@LoLLa: sen kendin kendinden geçip gitme de güzelim en önemlisi bu aslında...
@Mehtap: eş zamanlarda eş yüreklerin eş kelimeleri diyelim o zaman buna ne dersin :)))
@Evren: dönüyorsun elbet zamanı gelince bir zaman, bir şekilde...
"söz ülkesinde diz çökmüş olanlar, her eşiğe baş koymazlar..."
ne güzel demiş Ahmet Güntan değil mi?
kolay kolay baş koyulmaz; ama ya koyulanlar,,,tek bir sözcük de bile dengeler değişmeye meyilli,,,
Asla unutmayacağımı zannettiğim cümleler okuyorum kitaplarda, altını çizmiyorum. Unutulup gidiyor. Geçenlerde çok anlamlı ve vurucu olduğunu düşündüğüm bir cümle için bir kitabı sayfa sayfa aradım yinde de bulamadım. Bazen öyle güzel cümleler kuruyorum ki, hiç unutmam aynen yazarım sanıyorum. Uçup gidiyorlar. Kelimelere ne kadar güvenebilirz? Onlar o kadar çabuk terkedip gidiyorlar ki...
@b.n.n: gerçekten de ne doğru, ne güzel bir cümle bu. sağolasın paylaştığın için. sevgiler selamlar...
@Vladimir: peki bazen de olmadık bir zamanda olmadık bir yerde olmadık bir cümle gün ışığına çıkmıyor mu belleğinin ışık görmemiş odalarından...işte bu yüzden unutmak diye birşeyin olduğuna inanmıyorum ben. unutuyormuş gibi yaparak çok ama çok derinlere gömüyoruz kimi şeyi. ya hiç göstermiyorlar bir daha bizlere yüzlerini, ya da olmadık bir zamanda, yerde aniden çıkıveriyorlar gerisin geri...
Yorum Gönder