Çok yanlış var. Çok fazla eksik. Karşılıksız bırakılan, zora koşulan, söz, durum, davranış, emek. İşin maddi boyutundan bahsetmiyorsun bile. Çoktan geçmişsin çünkü o kısmından ki eğer geçmemiş olsan burada ne işin var hala.
Buna rağmen, “ne oldu” diye soruyorlar, ne olduğunu bilmiyormuş gibi. Oysa her şey açık seçik ortada. Ve beklediğin çok şey de yok aslında. En azından bir çaba görsen, verdiğin desteğin bir karşılığına denk gelsen, hepsinden geçtin küçük bir özre sığdırılmış bir iyi niyet hissetsen belki geçip gitmesi kolay olacak. Atlatması, bir anlık bir sinirin bir rüzgarmışcasına yüzünü yalayıp geçmesi gibi kolay...
Ama geçmiyor işte. Sana kalkıp da hiçbir şey olmamış gibi davrananları gördüğün an, o esip geçmesini beklediğin küçücük rüzgar, sertleşiyor bir anda, yüzüne değdiği an bir tokatmışcasına çarpıyor, acıtıyor canını. Koca bir fırtınaya dönüşüp, sertçe vuruyor aklına, yüreğine, seni bugüne kadar yaptığın her şey için pişman ediyor.
Sonra o fırtınanın içinde kendi kendine gülmeye başlıyorsun sinirli sinirli. İlk defa fark etmiş gibi, aslında içten içe uzun zamandır bildiğin bir gerçeği; hatanın en büyüğü bende diye düşünüyorsun. Ve vazgeçiyorsun savurmaktan, o fırtınanın tüm gücüyle içinde ne var ne yok toplayıp da sırf sen yüzlerine çarpasın diye, dilinin ucuna kadar getirip bıraktığı bütün kelimeleri.
Sadece “yok bir şey” diyorsun. Çünkü gerçekten yok. Olmadığını biliyorsun. Yazık ki insana saygı yok burada. Ve saygı olmadıktan sonra herhangi bir şey beklemenin de hiçbir anlamı yok.
Görsel: Deviantart
Buna rağmen, “ne oldu” diye soruyorlar, ne olduğunu bilmiyormuş gibi. Oysa her şey açık seçik ortada. Ve beklediğin çok şey de yok aslında. En azından bir çaba görsen, verdiğin desteğin bir karşılığına denk gelsen, hepsinden geçtin küçük bir özre sığdırılmış bir iyi niyet hissetsen belki geçip gitmesi kolay olacak. Atlatması, bir anlık bir sinirin bir rüzgarmışcasına yüzünü yalayıp geçmesi gibi kolay...
Ama geçmiyor işte. Sana kalkıp da hiçbir şey olmamış gibi davrananları gördüğün an, o esip geçmesini beklediğin küçücük rüzgar, sertleşiyor bir anda, yüzüne değdiği an bir tokatmışcasına çarpıyor, acıtıyor canını. Koca bir fırtınaya dönüşüp, sertçe vuruyor aklına, yüreğine, seni bugüne kadar yaptığın her şey için pişman ediyor.
Sonra o fırtınanın içinde kendi kendine gülmeye başlıyorsun sinirli sinirli. İlk defa fark etmiş gibi, aslında içten içe uzun zamandır bildiğin bir gerçeği; hatanın en büyüğü bende diye düşünüyorsun. Ve vazgeçiyorsun savurmaktan, o fırtınanın tüm gücüyle içinde ne var ne yok toplayıp da sırf sen yüzlerine çarpasın diye, dilinin ucuna kadar getirip bıraktığı bütün kelimeleri.
Sadece “yok bir şey” diyorsun. Çünkü gerçekten yok. Olmadığını biliyorsun. Yazık ki insana saygı yok burada. Ve saygı olmadıktan sonra herhangi bir şey beklemenin de hiçbir anlamı yok.
Görsel: Deviantart
30 yorum:
sevgili maya,
etrafım, o hiç birşey olmamış modunda gezinenlerle dolu.....bıktım. oysa iyisiyle kötüsüyle çok şey oldu ve ben onları harmanladım ve net bir sonuca ulaştım ve o net sonuca göre davranıyorum.
yok bi şey gerçekten ...
empati özürlüyüz.bencil,içe dönük hayatlar yaşıyoruz.ne fena..
ah beenmaya ne guzel anlatmissin yine, satirlarin duygularima tercuman oluyor hep, kayboluyorum aralarinda gezinirken...
O bahsettiklerinden ise o kadar cok var ki su dunyada :(
Bir özür belki olmaması gereken binlerce şeyi değiştirir.
İçten gelen bir hareket olanı değiştirmez belki ama kalbi yumuşatır. Ortamı rahatlatır.
Oysa ne zor geliyor değil mi? İki kelimelik bir şeyi yapmak.
neden sadece birileri farkında bunun...
neden sadece bazıları öyle ve bu bazıları çoğunlukta bilmiyorum...
dünyaya ne zaman alışır insan...
ne zaman bişi duysa görse şaşırmam dese de şaşırır...
hiç bir şey yok evet yok...!
Bugün yazdığın o yorumu, içim burkula burkula okurken, emin olduğum bir şey vardı. O satırları yazanın, bir çok insanın göz ardı ettiği pek çok şeye, nasıl da hâlâ delicesine bir değer verdiği. Belki dünyanın düzenine uymak için öyle olmamak gerek. Ama o zaman, yaşamanın ne anlamı kalır ki?
Saygı insan olmanın gerekliliğidir .Her birimiz zamn zamn bazı hatalara düşüyoruz dört dörtlük değiliz elbet özür dilemesini bilmek ve karşındakinin yerine kendini koymak kısacası empati Dünyadaki tüm sorunları çözecek tek duygu ..
aslında ben özür de baklemiyorum, iannamk istiyorum ahmakça bir şekilde bütün olanların bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğuna, durup aynı şekilde bakabilmek görebilmek, sevebilmek istiyorum aynı insanları. ama tıpkı şarkıdaki gibi hoyratça , sanki dünyanın en doğal , olası şeyiymiş gibi yaşamaya devam edilmiyor mu, ipim orada kopuyor, ah biraz incelik, biraz bakış, var mı?
ah bee beenmaya ;
yazını okurken yasananları, nasıl davrandıklarını? nasıl insan yuzune güldüklerini!nasıl insanlar olduğuNAsılda Kalpak insanlar oldukları bir bir gözümün önüne geldı.
sende bir gun değer vermeyi bırakacaksın ,tıpkı benım gibi.
Sana kalkıp da hiçbir şey olmamış gibi davrananlar; senın bir gün değeri anlayacak ama iş işten geçmiş olacak sen de bağlarını kopartacaksın.
bir gün O Kalpak İnsanların birbirlerini nasıl yediklerini elbet görecek veya duyacaksın.
O zaman o haz seni mutlu edecek .çünkü ogün senden bahsedecekler ama iş işten geçmiş olcak .
adsızım çünkü :)))google şifremi unuttum
Paradoks : Hiçbir şeyi değiştiremezsin kendinden başka. Kendini değiştiremezsin hiçbir şeyi değiştiremedikten sonra.
Hiç kimseyi sevemezsin kendini sevmedikten sonra. Kendini sevemezsin başkalarını sevmedikten sonra.
Sonra mı?
Not:"Koşulların değiş(mesi) ile insan faaliyetinin ya da insanın kendisinin değişmesinin örtüşmesi, ancak devrimci pratik biçimde kavranırsa ussal olarak anlaşılabilir." Karl Marx, Alman İdeolojisi (Feurbach Üzerine Tezler), 3. Tez, Sol Yayınları syf. 22
Hem saman altı su yurutup
herseyı yapıp
hem de hıcbısey olmamıscasına ortalarda dolasanlar..
Ah mayacım o kadar coklar kı
hem de her yerdeler..
beenmaya, yaşadığın haksızlıklar, yanlışlar, ve saygısızlıklar karşısında içten içe doluyor olman, hatta neredeyse köpürecek olman süper birşey.. ondan daha güzeli de böylesine güçlü kuvvetli bir rüzgarın ağzından bir nefes gibi çıkıvermesi, yani ; "yok birşey" bunu anladığın, bildiğin için yapıyorsun artık.. eğer anlamasaydın, köpürürdün iyice.. fakat biliyorsun.. bilmekse her zaman iyi gelmez insana.. ama buna rağmen tercihin kötüden yana olur.. yani bilmek uğruna acı çekersin..
bunlar harika hislerdir..
saygısızları, empati yoksunlarını, ahkam kesenleri, çalan çırpanları düşünsene.. onlarda eksik olan ne varsa, o yüzden böyleler..
Herşeyin başladığı nokta değil midir değerler? Ve saygı; birine verilen değerden de öte, kendimize verdiğimiz değerden de geçmez mi? Bu yüzden midir saygızılıklarıyla beraber, aynı insanın gözümüzden düşmesi de? O kendini değersiz kılarken, bizim ona değer vermemiz mümkün müdür?
@guguk kuşu: o modda dolaşanlar sanırım her daim var da olacaklar sevgili guguk kuşum. bu durumda bize senin yaptığın gibi yolumuza devam etmek düşecek...
@Pilli Petro: gerçekten de yok...
@AyŞeGüL KuŞ: yaşıyoruz demişsin ya. aslında yaşadığımızı sanıyoruz hepsi bu...
@A-H: hem de öyle çok var ki ama kaybolmak yok inadına var olmak var aralarında ısrarla...
@Erkan Şen: sadece iki kelimelik dediğin gibi ve öyle basit, öyle yapılabilir bir şey ki...
@mor kedi: daha bilmediğim, daha öğreneceğim çok şey var bunun farkındayım. ama bir şey var ki kedim bunu çoktan öğrendim; dünyaya hiçbir zaman alışmaz, alışamaz insan...
@Parpali: herkes yaşıyorum diyor da gerçekten yaşıyor mu sevgili Parpali?
bana sorarsan sol yanımı unutmadan en azından deniyorum. senin gibi...
@Ateş Böceği: kimse mükemmel değil elbetteki sevgili ateşim. hepimiz hata yapıyoruz yapacağız da ama en azından telafi etmeyi bilirsek, en azından denersek, en azından saygıda kusur etmezsek her şey çok daha güzel olur öyle değil mi?
@y: var bunu biliyorum. var bunu görüyorum. sen de var mesela, belki ben de, belki bir başkasında...ama var yok değil sevgili y; işte o yüzden her şeye rağmen vazgeçmiyorum ya...
@Adsız: sevgili adsız düşündüm de acaba ben seni tanıyor muyum :))))
Bilmiyorum.. Belki de o insanlar, tatlı canlarını sıkmak istemiyorlardır. Veya ne bileyim, bu onların suçu değildir? Bu onların yetiştirilmesi sırasında ortaya çıkan bir sorundur?
İnsan bencildir beenmaya.. sadece kendisini düşünür! Önemli olan, bireyin kendi hayatını devam ettirmesidir.. Ahlak, ancak belli bir seviyeye ulaşmış bireylerde gözükür bana göre.. haa bir de cennet vaadi verilmiş insanlarda bazen zorlamayla..
@Doğan Ömür: peki ya yüreksel olarak nasıl algılayacağız sevgili Ömür :)))
@öykü: çoklar ama biz de yok değiliz öyle değil mi öyküm?
@*: biliyor muyum bilmiyorum sevgili *, ama diyorum ya en azından deniyorum...
yaşıyor muyum bilmiyorum sevgili *, ama dedim ya en azından bir elim sol yanımda deniyorum...
diğerlerini ise, düşünsene dediklerini ise inan düşünemiyorum...
@Elif Gizem: önce kendinden başlar sevgi, saygı buna inanırım ben de...
@son kıllanma tarihi: öncelikle 9 ekimde yazmış olduğun yorumu daha bugün yani 11 ekimde görmüş olmam tamamen tesadüf bunu belirtmek istiyorum. çünkü ben gelen yorumlara mail adresinden müdahale eden biriyim ve blogspottaki kumanda paneline sık sık bakmıyorum. senin yorumunda orada takılı kalmış muhtemelen ya da başka bir sorunun azizliğine uğramışızdır belki de. yani kısaca demek istediğim; yorumunu geç yayınlayıp geç cevaplamam benim dışımda gelişen bir durum bilgin olsun istedim ve yine de kusura bakma lütfen...
ve evet haklısın. artık bana dokunmayan yılan bin yaşasın şeklinde bir hayat sürdüğümüz için kendimiz dışında hiçbir durumun içinde biz olmadığımız müddetçe önceliği ve önemi yok ne yazık ki...
evet hepimiz kendimizi düşünürüz, düşünmeliyiz de ama saygı kavramını, empati kurma yeteneğini yitirmeden, sol yanımızın varlığını unutmadan bunu yapabilmek de mümkün diye düşünüyorum ben öyle değil mi?
teşekkürler sevgiler...
Yorum Gönder