Adam baktı gökyüzü sonsuzluğunda. Alabildiğince uzak, çokça gri, bir parça mavi. Bir kaçışın telaşı vardı sanki, biliyor olmanın ağırlığı biraz, bir şey yap(a)mamanın saklı utancı. Hani uzatsa elini tutacak gibiydi yaşamın kıyısından, tam da yüreğinin ortasına düşüveren bir yağmur damlasıyla silbaştan başlayacak gibi...Uzun uzun baktı adam, sonra eğdi kafasını, bakışlarını kadının suskunluğuna bıraktı.
Kadın sustu avazı çıktığı kadar. Olabildiğince uzun, kaçabildiğince saklı. İçine sığmayan bir hayata sığmaya çalışmaktı yaptığı ve en çok da kendi kendinden saklanmak...Dört yanda söylenemeyenlerin ağırlığı vardı, görmezden gelinenlerin, yok sayılanların günahı. Olmadı, taşıyamadı kadın, düşürdü ellerinden. Yere düşenler bir çocuğun sorusuna takıldı.
Çocuk sordu boyundan büyük. Yüreğinden masum, merakından fazla. Yetinmedi cevap bekledi bir bakıştan, bir susuştan yeni cümleler istedi. Yer edinemedi, yer edemedi hiçbir renk bu coğrafyada. Kendi çocuk, aklı adam kaldı, yüreği kadın...Avuçlarında neye niyet neye kısmet halleri, ellerini her şeye rağmen hayata uzattı.
Hayat aldı soruyu ekledi bir bakışa, susuşu katık etti sonra tüm bunlara. Evirdi çevirdi karıştırdı bir çırpıda. Yepyeni sorular, bakışlar, susuşlar doğurdu içinden. Sil baştan deyip, dağıtıverdi başka başka adamlara, kadınlara, çocuklara...
Bütün cevaplar hayatın içinde kaldı...
Görsel: img216.imageshack.us/img216/6947/5oa0.jpg
32 yorum:
o cevaplar günyüzüne çıksa şaşrım zati :( gene sinirlendim bak şimdi :P
cevaplar hayatın içinde
hayat bizim içimizde
içimizin içinde
ama yeterince derinde
Dedik ki; susarken,yani göz göze konuşurken,hadi şu hayata bir cevap verelim... Bak bizden cevap bekleyenler var, herkesin sorusunu dindirelim. Susmaya devam etti...
Çünkü bu hayatta en çok sorulan soru neden sorusuydu, nedenin ne olduğunu kendi de bilmiyordu ki cevap verecekti. Çünkü hayat hep soru sorulan hiç cevap verilmeyen bir yere dönüşmüştü.
Belki de tek verilecek cevap buydu.
bazen cevap içerde, çok derinde tıpkı hayat gibi...umut gibi...aşk gibi...sorular olmasa cevabı bulmak için nefes almaya çabalamazdık belki...
PS. işimin yoğunluğunda böyle yazılar yazıp soruları aklıma takmasan diyorum... kırk yılın başı umutlu bir yazı yazdık, keyfini çıkarttırmadınız yahu :)
Cevaplar hayatın içinde çok doğru kaç yaşına gelsekte hala o cevapları aramakla,bulmakla ömür geçecek.Hayatın kendisi bir sorgulama değil mi zaten.Niye bu gezene geldiğini düşünen için tabi.
SOnra o soruları kepçeyle cevapları da cımbızla çeker olduk hayattan...
cevaplardan üç beş sayısız soru artırarak ...
Hayat, hayat olmadan önce tüm soruları sordu, cevaplarını da verdi aslında artık konuşmasına gerek var mı? Sanırım hayat olmadan önceki hayat olursak ne soru kalır ne cevap.:)
Sorular neden diye başlamasa da niye diye sorulsa;cevaplar yüreğe işlenir mi? Acaba dedim:))
Hayat hep sorularla dolu bazen cevabını buldugumuzu sanıp sevinç çıglıklarımızı atarken,çığlıklarımız havada yeni sorular doguruyor..
Çözmesi ve çözümlenmesi zor sorular..
Keşke her sorunun cevabını doğru vere bilse hayat bize ama olmuyor engeller çıkarıyor karşımıza yeni sorular bekliyor cevaplanması gereken ve biz yine kendimizde arama yoluna gidiyoruz. Bulduğumuzda ise sanki biraz geç kalmış oluyoruz.
Kendi çocuk, aklı adam kaldı, yüreği kadın...
hayat hep sorular sorar, cevaplarını da kendisi verir.
Bazen bu durumda kuklalara benzetiyorum kendimi.
kız, bayıldımmmmmmmmmmm ben buna :) kıskandım biraz,
keşke yazabilsem ben de böyle :)
Oysa herkes kendine sorusuna cevap!
Hayatımızda tüm yaşananların, soruların cevabı hayatın içinde. O cevapları bulmak bazen çok zor bazen kolay. Belkide yaşanmışlıklara bağlı. Çok güzel olmuş canım yine yazın.
Sevgiler.
Demek ki neymiş ?
Doğru sorular ve dürüst cevaplar için biraz çocuk olmak, çocuk kalmak belki de hiç büyümemek lazım.
İş adam ve kadınlara kalırsa daha çoook soruyu hayat alır,evirir,çevirir ve yeni yeni hayatlara verir.
Sanki çok zamanımız varmış gibi...
Sonra araki bulasın hayatın içinde onları...
Çocuk kalalım en iyisi...
Çok güzel bir yazı elinize sağlık Beenmaya....
Sorular hiç bitmez ve her şeye rağmen hayat devam eder kaldığı yerden.
Hayat, beş yaşında bir çocuğun süt dişlerinin dökülmesine "Artık büyüyorum." diye sevinmesiyle, yaşlı bir insanın dişlerinin dökülmesine "Artık ölüyorum." demesi arasında, yaşadığı cevaplar ve bunlara bağlı olarak kendisine sorduğu sorular yumağıdır, derim ben, nâçizâne.
Bu cümle dün aklıma gelmişti, "o iki olayın arasında yaşadığını ve bitmek üzere olduğunu ne zaman farkediyor acaba insan?" diye... hatta yazayım demiştim. ama buraya kısmetmiş. sevgiler.
Sorularda -cevaplarda bizde, hayatın içinde sansak bile..
Ben böylesi güzel bir yazıya, yorum katmaya utanıyorum aslında... O yüzden duruyorum her seferinde..Bazen susmalı.. Bazen yorum,sadece bizden -bizim anladığımız kadarından oluyor..Ben bu durumda susarak,sadece seni anlamak istiyorum..
Ben de Brajeshwari gibi susmak bu yazıyı ve bu resmi düşünmek istiyorum suskunluğum içindeki avazımla.
@Bekriya: belki de gün yüzünde ama biz göremiyoruz bir türlü y da konduramıyoruz o cevaplar olduklarını ne dersin diye sorucam ama sinirlenirsin diye korkum ve vazgeçtim :))
@Nily: o derinliğe inip de farkedebilmek de sadece bizim isteğimiz ve niyetimiz ve cesaretimizde öyle değil mi...
@Arzu'm: hep düşünürüm hani sorarız sorgularız ya hayatın adilliğini, adaletini ama kendimize sormayız hiç bunu peki ya biz ne kadar adiliz hayata karşı, kendimize karşı, başkalarına karşı...
@Evren: sormak lazım cevabı bulmak, anlamak, ve değerini bilmek için biraz da...
@orguknit namıı diğer benkimim: belki de hayat sorular ve soruların ardında aranan cevaplardan oluşuyor sadece kimbilir...
@Maviye Yolculuk: sahiden de öyle cevapları söylemektense soruları cevaplarla çoğaltır olduk...
@coffeé: soruları cevaplarla çoğaltmak işte bizim şu anda tek yaptığımız öyle değil mi...
@tutsak: yetinmesini bilmeyen, görmeyen, anlamayan ve çabalamadan hep daha fazlasını isteyen insan için var ne yazık ki ve sanırım hep de olacak...
@buraneros: denemek lazım :))
@Elif...den: ama cevabı aslında kendi içimizde saklı olan sorular...
@Ateş Böceği: hayatı savunuyor değilim ama biz doğru soruları sorabiliyor muyuz her seferinde diye düşünmüyor da değilim doğru zamanda doğru yerde doğru şekilde...ne dersin :))
@Ful yaprakları: hayat sorularıyla cevaplarıyla herşeyiyle kendi içimizde aslında...bu anlamda kendimizi kukla yapan biraz da bizler değil miyiz...
@nasuryare: teşekkür ederim :))
@KUSURLU İNCE HAT: aynen öyle...
@Muhabbet Çiçeği: teşekkürler çiçeğim. sevgilerle...
@Filiz: çocuk kalıp kadın hissedip adam düşünsek olur mu acaba diye geçirdim içimden ama bilemedim... çok teşekkür ederim sevgimle...:)))
@özlem: hayatla beraber bizde...
@Abi: doğru söze ne denir aynen öyle aslında. sevindim bu kısmet olayına harika bir özeti içere bir cümle eklenmiş oldu sayfama :)) teşekkür ederim sevgiler :))
@Brajeshwari: çünkü hayat zaten bizde, bizim içimizde değil mi Burcu'm...sağolasın güzel sözlerin için. seviyorum seni çok...
@sufi: bende teşekkürlerimi sunup yürekten sevgilerimi iletiyorum sana kabul etmen dileğiyle :))
Güzell..evet bütün cevaplar hayatın içinde kaldı.
@UFUK ÇİZGİSİ: ve hayatda bizim içimizde...teşekkürler sevgiyle...
ahaha sinirlenmem ayol, öyle bile olsa bize göre hala gün yüzüne çıkmamış olduğundan durum aynı yani :)
@Bekriya: :))))
@Kara Kalem: kalbine sor dedi kabil. sana bir tek o anlatır sende olanı...
işte belki de herşeyin özü sadece bu cümlede saklı...
teşekkür ederim
saygılar benden...
belki de bütün cevaplar gerçekten de soruların içinde saklı?!?
@7.oda: belki de...
Yorum Gönder