10.01.2011

KAĞIT KUŞLAR


I

sözcüklerden
dilsiz
parmak uçlarım
yokluğuna dokunurken

II

eskimiş yüzüm
camların arkasındaki
dalgınlığımdır
geçmişimi bekleyen.

III

üflenmiş lambalar gibi
sönmüş yıldızlarım
ölüm böyle bir şey mi
çok yalnızlık.

IV

sessiz bir soru
yokluğun
sallan yeşilinde
dalların.

V

yaşamaklarda korkak
ölümde bir o kadar güçlü
anıların da
esrik otları büyümüş

VI

şimdi
hangi yüreğin
ormanında beni
budamaktasın



AHMET ERTAN MISIRLI



Görsel: Deviatart

22 yorum:

üryan dedi ki...

Kağıttan kuşlar katlayan bir adamı hatırlattın bana..

Çok ilginç biliyor musun; çok değil bir kaç gün önce o adama bir şiir yazmıştım..

feanor dedi ki...

Ahmet Ertan'a şöyle sormak isterdim, ya da sana,

Senin yüreğinin ormanında, başkasını budamasından iyi midir?

siyah karabatak dedi ki...

ölüm böyle bir şey...
çok yalnızlık.

ya ölümden sonra hayat...
?

MERY DAIMON dedi ki...

çok derin..

Aynadaki Aksim dedi ki...

Üzücü bir şiir...

Sanırım hayat böyle bir şey.

Bir budanıp, tekrar budanmaktan korkanlar var.

Bir budanıp, budamaya karar verenler var.

Bir de ikisi arasında gidip gelenler...

Esrik otları akrabadır ayrık otlarıyla, ayrılığı getirirler Beenmaya. gül bahçesi yetiştirirken her gün temizlemek lazım gelir toprağı sırf bu yüzden.

Ve aklıma hep Italio Calvino geli. Ardından Görünmez Kentler'deki şu cümleleri :

''Biz canlıların cehennemi gelecekte var olacak bir şey değil, eğer bir cehennem varsa burada, çoktan aramızda; her gün içinde yaşadığımız, birlikte, yan yana durarak yarattığımız cehennem. İki yolu var acı çekmenin. Birincisi pek çok kişiye kolay gelir: Cehennemi kabullenmek ve görmeyecek kadar onunla bütünleşmek. İkinci yol riskli; sürekli bir dikkat ve eğitim istiyor; cehennemin ortasında cehennem olmayan kim ve ne var, onu aramak ve bulduğunda tanımayı bilmek, onu yaşatmak, ona fırsat vermek.''

İşte bu dengeyi tutturmak, devam ettirmek, çok sevmek, üstüne bir de sevilmek... Dünyada sağlanabilecek en zor kombinasyon bence...

Hepimizin yolu açık olsun. Budamayalım, budanmayalım temennisiyle yaklaşalım ki ilerleyen zamanlar güzel şeyler getirsin bizlere. :)

dedim ve kaçtım. (Pandora'dan sonra sıra sende. Artık sana yorum yaparken 'dedim ve kaçtım' diyeceğim. :D)

parmakuçlarım dedi ki...

çarpıldım..her bir dörtlükte bir başka yerden düştüm sanki..

afallattın beni beenmaya.

Ebru dedi ki...

İmgelerini çok beğeniyorum dönüp dönüp okunası.

Not: evet nehir ida oğlumun adı benim ebru. Beklerim sayfama da mutlu edersin beni:)

Ateş Böceği dedi ki...

Kolay olurmu ki bir insanı yüreğinin ormanından budamak eğer o kadar kolaysa filiz vermesi de bir o kadar kolaydır..

aysema dedi ki...

Çok güzel...

beenmaya dedi ki...

@üryan: hatırlanması gerekiyor belki de. belki biraz daha yazman onun üzerine. belki hala aralık olan kapının artık kapanması, kuşların salınması gerekiyor artık gök/yüzüne kim bilir...

beenmaya dedi ki...

@feanor: yaşanan ve yaşatılana göre belki de daha iyidir feanor. kim bilebilir ki yüreklerin sahiplerinden başka?

beenmaya dedi ki...

@siyah karabatak: belki daha da yalnız, belki yine, yeni, yeniden en baştan...

beenmaya dedi ki...

@MERY DAIMON: bence de...

beenmaya dedi ki...

@Aynadaki Aksim: tam da Calvino üzerine sohbetler sürerken, bir dost yüreğe Görünmez Kentler'den bahsederken nasıl güzel geldi bu örnek bilir misin :)))

beenmaya dedi ki...

@parmakuçlarım: ben paylaşmak hiçbir şey yapmadım parmakuçlarım her şeyin sorumlusu Ahmet Ertan Mısırlı :)))

beenmaya dedi ki...

@Nehir İda: gerçekten de öyle sevgili Ebru...

sana ve oğluna sevgiler :))

beenmaya dedi ki...

@Ateş Böceği: kolaydır belki de ateşim böceğim ve kolay olduğu kadar da zor...

beenmaya dedi ki...

@aysema: bence de...

y. dedi ki...

yaşlandım sanırım, bir şiirin içine düşüp duruyorum, bir şiirden inciniyorum. insan sustukça böyle mi çaresiz... evet yaşlandım, çocuklar gibiyim, çabucak mutsuz, unuttukça yaşayan.

beenmaya dedi ki...

y: sen mi unutuyorsun sevgili y. unut/a/amadığının farkında olan koca yürekli kadın. bu yüzden değil mi bütün bu düşüşlerin, incinmişliklerin, acıların...

Elif Gizem dedi ki...

"şimdi
hangi yüreğin
ormanında beni
budamaktasın."

Ne denir ki, tek bir cümleyle sayfalar dolusu anlatılabilecek olan cümleleri seviyorum. Büyüdükçe büyüyür sanki kelimeler...

beenmaya dedi ki...

@Elif Gizem: büyüdükçe daha da kök salıyor hem de içeride, içimizde öyle değil mi...