Pages

DÜŞ/TÜĞÜMÜZ YER

2.12.2009
Düş bitti mi sahiden zamanın tam ortasında? Hayatın tam da ortasında kendimize dair hayal ettiğimiz iyi kötü ne varsa, gerçeğin acımasız telaşı ve sivriliğinde kesilip de sona mı erdi sahi? Bir soruda mı kaldık aralarda bir yerlerde cevabı yanlışlara kurban edilen? Herkes geçip giderken yanıbaşımızdan, kimi zaman biz bile terk ederken adı yasaklanmış bir geçmişi, günün geceye döndüğü, iklimin değiştiği, dünyanın gitgide çirkinleştiği, şimdi’nin gölgesinde kendimizden bile sakladığımız, saklandığımız zamanlarda hep yetim, hep yarım, hep eksik mi bırakıldık? İnsan olmak düşmektir. Kalkmaktır da, demiş ya hani yazarın biri. Yoksa biz elden ayaktan, gözden, gönülden, kendimizden, içimizden düşüp de çoğu zaman düştüğümüz yerde, düşlerimizden mi kaldık?

Alışmayacağız güzel dostum, alıştırmayacağız da kendimizi...Alışmak vazgeçmektir en çok, dünyadan, hayattan, kendinden geçmektir, en büyük ihaneti kendine etmektir de, gizlenip de hayatın olmadık kuytularına, yaşıyorum yalanının en dibine çöreklenmektir. Varsın düşsün süngüleri düşlerimizin, o yüzümüze gözümüze bulaştırdığımız hayatın içinde, o gerçeğin en keskin yanında bile varız biz. Olmalıyız. Gerçeğin en olmadık yerlerinde kendimize dair, her daim yeni, yepyeni düşler kurmalıyız...

İki ucu var bu hayatın aslında herkes kadar sen de biliyorsun bunu. Bir tarafı aydınlığa, bi tarafı karanlığa bakar. Bir de arada duranlar vardır. Gidip gidip gelenler. Aydınlıkta karanlığı kurcalayıp, karanlıkta ışığı özleyenler...Peki ya gerçeği nerede, hangi zamanda yitirdik biz sevgili dostum? Yitirdik de böyle amansız düşlere daldık...Zamansız düşlerde esir kaldık. Söylesene bana şimdi bir diğer ucunda olduğun kanadın üzerinden, hayatın tam da bitti dediğin orta yerinden, herşeye inat hala avuç içlerinde sakladığın düşlerin en eskisinden, diğer yanı olduğun o gülümsemeden ses verip de sesime, söylesene bana şimdi sen nerede, hangi zamanda ve nasılsın? Hangi gerçeğin kanatıp da yaraladığı sol yanını hangi düşün eli hafifliğiyle onarmaktasın?


UNUTMA MEKTUPLARI-II
NİSAN 09’


Görsel: Deviantart

26 sayfa ekleyen:

Belgin dedi ki...

Yine su icer gibi okudugum, defalarca okumam gereken güzel mektuplarindan biri, cok cok güzel canisim:))

Arzu Eylem dedi ki...

Gerçekten kalp kalbe karşı imiş Mayam. Düş kökünden türemiş yazılarımızla 2 Aralık'a imza atmışız. Yine de düş'ün düş'mekten geliyor olması ne acı... İlla ki düş'lemek için gerçeğe çarpmak gerek mi? 'Le Reel' adı verilen edebiyat türlerinde gerçeği görüp taş kesilen insanlardan bahseder... Bu yüzden düş'erek ya da düş'meyerek... Düş'semekten vazgeçmemek lazım.
Düş bahçen hep çiçeklensin:)

dick laurent dedi ki...

"alışmayacak vazgeçmektir en çok.."

öz burada saklı.. bağlanıp kalmak erdemdir.. bu yüzden sevmem erdemleri.. kordonumuz boşuna mı kesildi doğumda.. alışmayacaksın, bağlanmayacaksın.. güzeldi..

ercanduzgun206 dedi ki...

Düş(ür)/meden düş(le)meyi öğrenebilmek...

Eskiden de ben kadar vardı düş(tük)lerim halen de ben kadar var. Uzanıp da almaya mecalim kalmadığı zaman da olacak düşlerim, ama düşmelerim artık olmayacak o diğer uçtaki kanadın üzerindeyken. Evet yere kapaklanamayacağım artık, zaten her halükarda yerdeyken, koca kanadın üzerindeyken. Fakat kendim küçücük miniminnacık bir çift (kan)at yapacağım düşlere göndermek üzere. Neyden yapılmış olursa olsun farketmez, ne denk gelirse gelsin elime ondan yapacağım (kan)atları. Taştan, topraktan,sudan... Soluduğum havadan... Onu da bulamazsam düşlerimden yaparım ben de geldiği yere göndermek üzere. Sonra ister koştururum ister uçururum. KANATan diğer kanada inat gönderirim ona da bir kanat barış güvercininin kanatlarını farzederk yerine. Ve çırparken kanatlarını, el sallarım sessizce görmediğini bilsem de bilmesem de...

sufi dedi ki...

Düşmeyi bilen için düşmenin ve düş-ün düşünce yaralarının düşende düşme yarası oluşturmayacağı düşü gerçeğe dönüştü şu anda.Düşündürdün beni düş/tüğümüz yer yazınla. Sevgilerimle.

Oyuncakçı ADAM dedi ki...

Düşmek kadar kalkmakta önemli , düştüğümüz yerde kalmayalım

βЄƉΔЯƉЄм dedi ki...

Düşelim, kalkalım, paylaşalım, kanayalım... Büyüyelim Mayacım :) hep aydınlıklardan el sallaman dileğimle... ve tüm sevgimle...

haykırış dedi ki...

Sayın beenmaya,
Düş(tük)lerimiz değil mi bizlere bu anlarımızı yaşatan. Dileğim odur ki ne düşlere esir olalım ve nede düştüklerimizle kalalım. Yaşamın suyu acı da olsa, havası şeker tadındadır yaşamaya bakalım..

(Yazarını bilemediğim vaktiyle Word dosyalarıma aldığım bu şiirin çok şeyler anlattığı için yazıyorum)

Derde düştüğümüz adı konulamamış sevda mı?
Üzerimize örttüğümüz hayalleri
Ne diye yıkarız ömrümüzden yitirdik diye...
Yaşama küsmek canını yaksaydı dostların
Garip cümlelerine yitikliği giydirmezlerdi.
Sen mi süslüyorsun gelinlik kızların hayallerini.
Oysa mutlulukta bahanesiymiş dünyanın...
Yok abi yok!
Bu dünyanın tadı yok...
Hayaller diyoruz ya
Satacağım hepsini...
Beni Bana Gömecekler...
Sırtımda taşıyacağım öldürdüğüm satırları...
Boynumda vefasızlıkların ismine karşı
Alnımın secdelere kavuşması umudum...
Çocukların da oyunlarını çalmışlar...!
Nereye dönsem bir çocuk ağlıyor...
Alkışlasınlar şimdi dostlar...
Çocuklar gibi ağlıyorum.

Düş ağacının yeşillenip dal salması dileğiyle, sağlıklı günler diliyorum.
Saygılarımla

Ateş Böceği dedi ki...

Yoksa biz elden ayaktan, gözden, gönülden, kendimizden, içimizden düşüp de çoğu zaman düştüğümüz yerde, düşlerimizden mi kaldık?


galiba bu oyun böyle bir kısır döngüde sürüp gidiyor be arkadaşım ve payımıza düşlerimizden vazgeçmek kalıyor ayağa kalksakta dizimizdeki yüzümüzdeki en önemliside yüreğimizdeki yaralar bizi rahat bırakmıyor ...

Vladimir dedi ki...

Bazen kalabalığa karışmak, bazen de kalabalıktan ayrı düşmek zor.

Pilli Petro dedi ki...

gerçek mi daha çok yaralar yoksa gerçek sanarak tutunduğun yalanlar mı ?

bizler hiç bir zaman bizi neyin , nasıl ve ne şekilde kanattığını bilemeyeceğiz. bugünün gerçeği yarının yalanı çünkü.

ve hiç bir aydınlık silemeyecek karanlığın puslu sisini ..

çok mu karamsar geldi ? hayat deniliyor buna :)

Unknown dedi ki...

ınanılmaz güzel bir yazı olmus

öykü dedi ki...

Ikı ucu var bu hayatın
ben hep aydınlıgı ozluyorum
ısıga yonelen pervane gıbı
ucusup duruyorum cabam buna.

beenmaya dedi ki...

@Belgin: teşekkür ederim canım sağolasın. öperim :))

@Arzu'm: ne olursa olsun vazgeçmemek işte asıl kelime bu...ha bu arada bir de p.s: I love you...

beenmaya dedi ki...

@**: alışmak vazgeçmektir yaşıyorum yaşanının en dibine çöreklenmektir öyle değil mi...

@Ercan DÜZGÜN: ne güzel bir yorum bu, ne güzel kelimeler. bana birşey eklemek yerine susmak ve teşekkür etmek düşer. sağolasın...

beenmaya dedi ki...

@sufi: düşmeden diyemem düşeceğiz çünkü pek çok seferde ama düşlerden vazgeçmemek dileğiyle canım benim...

@eserce: aynı aslı erdoğan'ın dediği gibi işte; insan olmak düşmektir. kalkmaktır da...

beenmaya dedi ki...

@BeD@rdeM: dileğin dileğimdir canım. sağolasın. sevgimle...

@haykırış: çok teşekkür ediyorum bu güzel yorum için, şiir için. düşlerimizin her daim yaşaması, yaşatması dileğiyle. dilekleriniz dileğimdir. sevgiler selamlar :))

beenmaya dedi ki...

@Ateş Böceği: vazgeçmek teslim olmak değil mi güzelim. işte sırf bu nedenle inadına vazgeçmemeli diyorum ben inadına...öperim...

@Vladimir: en zoru da içimizdeki kalabalık değil mi arkadaşım ve de içimizdeki tek başınalık....

beenmaya dedi ki...

@Bekriya: hayat düşlerle aydınlanıyor aslında en azından bu aydınlıktan faydalanabilmeli derim ben :))

@Ozge Sipahioğlu: çok teşekkür ederim sevgili Özge ve de hoş geldin :))

beenmaya dedi ki...

@öykü: senin yüreğin öyle aydınlık ki aslında bakma sen o aydınlığı kapatan yaralarına...

Mademoiselle Coco dedi ki...

beenmaya, aydınlık düşlerin gerçek olmasını ve güzel değişimler dilerim..

beenmaya dedi ki...

@Mademoiselle Coco: çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için. dileğiniz dileğimdir sevgiler :)))

Adsız dedi ki...

umudu elden birakmamali. dusunce kalkip, tekrar denemeli. duslerimizi ise tek tek aydinlik gune asmali. yasamali.

bal damlamis yine kaleminden.

beenmaya dedi ki...

@liladreams: aynen öyle canım benim öperim kocaman sevgilerimle :))

nox dedi ki...

Ben nice depremler gördüm
Kolay kolay yıkılmam
Her defasında kaybetsem
Yine de hiç üzülmem
Aslında bu kadar da kırılgan değildim
Kendi yarattığım düşmanlara yenildim
Bir kayboldum sonra tekrar belirdim
Masallardaki gibi
Bir varmışım, bir yokmuşum
Sen bana imkanlar sundun
Ben bunu kabul edemem
Şimdiye kadar yalnızdım
Öyle pat diye değiştiremem
Aslında bu kadar da kırılgan değildim
Kendi yarattığım düşmanlara yenildim
Bir kayboldum sonra tekrar belirdim
Masallardaki gibi
Bir varmışım, bir yokmuşum
Korkarsam sakince ıslık çalarım
Ben susmam sende susmaki korkmayalım
malesef az sonra gitmem lazım
Huyum böyle aynı yerde hiç kalmamışım
Bir varmışım bir yokmuşum
**
Sertap Erener-rengarenk albümünden,dinlemeni tavsiye ederim,eski tadında sertap...

unutma mektupları kısmında paylaşmak istedim,hoşçakal

beenmaya dedi ki...

@beyazmavi: teşekkür ederim :)))